Alkol Bağımlılığı

Son güncelleme: 16.04.2008 12:03
  • Alkol Bağımlılığı

    1| 2 | 3| 4| 5| 6| 7|

    KEYİF İÇİN İÇTİĞİNİZ ALKOL ZAMAN İÇİNDE EN BÜYÜK DÜŞMANINIZ HALİNE GELEBİLİR
    noimage
    Bağımlısı olmayın

    Sürekli alkol kullanımı nedeniyle işini, ailesini kaybedenlerin içinde bulundukları durumu "hastalık" olarak kabul etmeleri, tedavinin başarısı için ilk şart

    Sıcak yaz günlerinde bir çok kişinin serinlemek amacıyla kullandığı alkol, özel durumlarda ya da toplum içinde kullananlar için keyif verici bir madde olarak varlığını sürdürüyor.
    Fakat bazıları için de alkol, bağımlılık yapan ve insanda hem fiziksel hem de psikolojik sorunlar yaratan zararlı bir madde halini alıyor.
    Bir çok kişi hayatında bir kez olsun madde kullanmayı deniyor. Özellikle alkol ve sigarayı deneyenlerin sayısı toplumda oldukça fazla bir yer tutuyor. Denemek, tabii ki kişinin bağımlı olmasını anlamına gelmiyor. Hatta bazı kişiler, düzenli olarak alkol kullansa da, bu o kişilerin bünyesinde kötüye kullanım ya da bağımlılık etkisi yaratmıyor.

    Sorunlar artar
    Sürekli alkol kullanımı ile kişinin iş, ev, okul ile ilgili sorumluluklarını tam olarak yerine getirmesinde sorunlar, iş performansında düşme, işe ya da okula gitmeme gibi bazı eksiklikler ortaya çıkabiliyor. Alkol araba kullanırkan olduğu gbi bazı durumlarda yasal engeller de yaratabileceği gibi, daha çok sosyal alanda ve insanlar arası ilişkilerde sorunlar yaratıyor. Bağımlılığın görüldüğü alkol kullanımlarında evlilik ya da iş konusunda sorunlar sıklıkla ortaya çıkmasına rağmen, kişiler alkol kullanımını sürdürmeyi tercih ediyor.
    Biyolojik, sosyal ve davranışsal boyutları da olan alkol bağımlılığı aslında bir hastalıktır. Tedavi edilebilen bir hastalık olan bağımlılık, tekrar alkol kullanıldığındaysa nüks ediyor. Bağımlı olan kişinin, tüm yaşamı boyunca bağımlı olduğunu unutmaması ve yaşamını içinde bulunduğu bu duruma göre sürdürmesi gerekiyor.
    Günümüzde bu ayrım pek geçerli değilse de, geleneksel olarak bağımlılık fiziksel ve ruhsal olmak üzere ikiye ayrılıyor.
    Fiziksel bağımlılık, alkole karşı duyulan fizyolojik bir istek olarak tanımlanıyor. Vücutta alkole karşı uyum gelişiyor ve alkol alınmadığı zaman fizyolojik uyumun bozulmasına bağlı olarak fiziksel belirtiler çıkıyor.
    Ruhsal bağımlılıksa, alışkanlık olarak da adlandırılabiliyor. Kişinin duygusal durumu ya da kişilik yapısı gereği, gereksinimlerini tatmin etme ya da giderme amacıyla alkole düşkünlüğü biçiminde tanımlanabiliyor.
    Bağımlı kişi, alkol kullanmayı bıraktıktan bir süre sonra tekrar alkole başlarsa çok kısa zamanda eski kullandığı doza ulaşıyor, bir başka deyişle, kısa zamanda alkol bıraktığı noktaya geri dönebiliyor.
    Bu nedenle bağımlı kişinin, bıraktıktan sonra az da olsa tekrar alkol kullanmaya başlaması tehdit unsuru içeriyor. Ancak birçok bağımlı bunun farkında olmadığı, az kullanabileceğini, kendini kontrol edebileceğini düşündüğü için, kendini deneme amacı ile tekrar alkol kullanmaya başlıyor.

    Bir oturuşta 5 kadehten fazla içmek tehlikeli

    noimage


    Ailede bir alkol bağımlılığı hikayesi olması, bir oturuşta 5 kadehten fazla içme ve haftada en az bir kere alkol alma, içinde bulunulan grubun alkol alma konusundaki baskıları, arkadaşların veya anne-babanın alkol kullanımı, suç işleme, suça eğilimli olma, anne-babada sosyopati, kendini beğenmeme, sosyal uyumsuzluk ve stres yaratan yaşam değişiklikleri, özellikle genç ve yalnız yaşayan erkeklerde alkolizmin görülmesi ihtimalini artırıyor. Alkol bağımlılığı beraberinde nikotin bağımlılığı, depresyon, antisosyal kişilik bozukluğu, kadınlarda üreme sistemi bozuklukları, cinsel suistimal ve yasak ilişkiler, ayrıca ilaç bağımlılığına neden olabiliyor.
    Çocuklarda alkol dahil tüm madde bağımlılıkları, normal olgunlaşma ve gelişme, sosyal eğitimsel ve mesleki becerilerin kazanılmasını olumsuz etkiliyor. Çocuklarda alkolizmin belirtileri, genellikle, depresyon, intihar düşüncesi veya intihar girişimleri, aile parçalanması, şiddet ve bazı özelliklerin ortadan kalkması, okul alanlarının yokluğu, izolasyonu ve huysuz bir yapıya sahip olma biçiminde kendini gösteriyor.

    ALKOLİK MİYİM?
    Maddenin etkisiyle tolerans artırıyor
    Aşağıdaki ölçütlerden üç ya da daha fazlasının bulunması, bağımlılık tanısını koymak için yeterli.
    * Tolerans gelişmesi.
    * Yoksunluk belirtilerinin olması ve bunları gidermek için maddeye gereksinim duymak.
    * Alkolün, kişi tarafından tasarlandığından çok daha fazla miktarda ve tasarlandığından çok daha uzun bir süre alınması ve alkol kullanan kişinin farkında olmadan dozun artması.
    * Alkol kullanımına son vermek ya da bunu denetim altına almak için sürekli istekli olmak ya da bırakmak için bir ya da birden çok girişimde bulunmak.
    * Kişinin günün büyük bir bölümünde alkol kullanmaya başlaması.
    * Kişinin madde etkisinde olduğu için işte, okulda ya da evde üzerine düşen temel yükümlülükleri yerine getirememesi.
    * Madde kullanımının neden olduğu ya da bu yüzden alevlenen, toplumsal, psikolojik ya da fiziksel bir sorunu olduğunu bilmesine karşın, madde kullanmayı sürdürüyor olması. Örneğin, evliliğin bozulması, aile çatışmalarının ortaya çıkması, sürekli fiziksel sorunlar yaşamaya rağmen kişinin madde kullanmayı sürdürmesi.

    Yaşlılarda alkolizm gözden kaçıyor
    Yaşlılardaysa alkolizm, sıklıkla gözden kaçıyor; belirtileri farklı olabildiği gibi, kronik sağlık problemlerine de bağlanabiliyor. Sosyal yönden kabul edilmemeleri nedeniyle daha içe dönük olan yaşlıların, alkol tüketimi hakkında verdikleri bilgiler de doğru olmuyor. Yaşlılar, alkolün etkilerine karşı çok daha hassas oluyorlar.

    Sorun büyüdükçe önlem güçleşiyor
    Ülkemizde alkol ve madde kullanım oranının, bazı diğer ülkeler ile karşılaştırıldığında daha düşük olduğu söylenebiliyor.
    Ancak Türkiye'de yapılan okul ve anket çalışmaları ise alkol ve madde kullanımının giderek arttığını gösteriyor. İstanbul'da lise öğrencileri arasında yapılan çalışmalarda hayat boyu bir kez esrar kullanma oranı; 1991 yılında yüzde 0.7 bulunmuş, bu oran 1995 yılında yüzde 4'e, 1996 yılında yapılan çalışmada ise yüzde 4.2'ye çıkmış.
    Türkiye'nin genç bir nüfusa sahip olması da artış için diğer bir risk etmeni olarak görülebiliyor. Ancak bu artışlara karşın, Türkiye'nin yaygın bir alkol ve madde kullanım sorunuyla karşılaşmaya hazır olduğu söylemek mümkün değil. Bu sorunun önlenmesi, büyüdükçe güçleşiyor ve artış hızı giderek ivme kazanıyor.
    1996 yılında uygulanan gençlik anketinde gençlerin yüzde 8'inin; haftada en az iki kez alkollü içecek kullandığı saptanmış. Alkol kullananların yüzde 6'sı alkolü bırakmakta zorlandığını belirtmiş.
    Araştırmalarda, alkol kullanan gençlerin büyük çoğunluğu; bunu, rahatlamak amacı ile yaptıklarını ifade etmiş.

    noimage
#21.04.2005 01:21 0 0 0
  • allah bu gudubetten toplumumuzu korusun yarabbim
#21.04.2005 02:10 0 0 0
  • Alkolik olmak çok kötü kimsenin başına vermesin. Paylaşım için teşekkürler..
#22.04.2005 07:56 0 0 0
  • Paylasimin icin sagolasin arkadasim
#23.04.2005 20:56 0 0 0
  • ELLerine saglik cok tessekür ederim arkdasim
#24.04.2005 17:49 0 0 0
  • ELLerine saglik cok tessekür ederim arkdasim
#24.04.2005 17:50 0 0 0
  • sanırım ben alkoliğim emeğine sağlık
#26.04.2005 11:21 0 0 0
  • alkol olmak çok çok kötü allah düşmanımın başına vermesin alıştınmı bırakamazsın kardeş











    EMEĞE SAYGI:
#14.05.2005 17:11 0 0 0
  • emeğine sağlık usta
#21.05.2005 16:20 0 0 0
  • Bilgiler için teşekkürler dostum...
#21.05.2005 20:02 0 0 0
  • hiç böle düşünmemiştim
#22.05.2005 03:40 0 0 0
  • bilgiye teşekkürler
    olayın ciddi olarak algılanması gerek toplumsal bir yaradır bu
    öğrenelim bilmeyenlere öğretelim
#22.05.2005 12:22 0 0 0
  • Çok güzel içeçeklerimiz varken alkol niye? sağlığımızı mahvetmekten başka hiç bir işe yaramaz.faydası cok az olsada zararı cok.Bizi bilgilendirdiğin için sağol arkadaşım.
#23.05.2005 14:50 0 0 0
  • Alkolle boşa geçen zamana acırım, bilgi için teşekkürler
#23.05.2005 16:01 0 0 0
  • Bence de hiç tadına bile bakmamak lazım.
#05.06.2005 01:08 0 0 0
  • Bilgiler için sagolasın ellerine saglık
#13.06.2005 23:22 0 0 0
  • ALLAH razı olsun kardeşim ellerine sağlık çok güzel bir konuya değinmişsin
#14.10.2005 04:20 0 0 0
  • Allah uzak tutsun inşallah
#14.10.2005 10:04 0 0 0
  • teşekkürler


#04.12.2005 17:15 0 0 0