Şii Mezhebi

Son güncelleme: 27.04.2009 20:59
  • Şii Mezhebi - Şii mezhep halifeleri


    Sünnilikten sonra dünyada en yaygın ikinci İslam mezhebidir. Sünnilikten farklı olarak imamet hilafet makamı Şiilikte çok önemlidir ve sıklıkla itikadda geçer. Her ne kadar Şii içindeki farklı mezhepler özellikle imamet hususunda farklı inanç ve görüşlere sahip olsalar da Şiiler genel olarak Sünnilerden farklı olarak Osman bin Affan'ın halifeliğini kabul etmez büyük bir çoğunluğu Ebu Bekir ve Ömer bin Hattab'ın de halifeliklerini kabul etmez. Ayrıca büyük bir kısmı imameti ilahi bir makam olarak görür ve imamlara peygamberlerinkine benzer ek özellikler atfederler. Ayrıca Allah'ın adaletinin bir özelliği olduğuna inanılır ve Ehl-i Beyt'ten çıkan imamlar desteklenir. Şiiler genellikle Ali taraftarı olmayan sahabeleri benimsemezler.

    Şia kendi içerisinde birçok alt mezhebe fırkaya bölünmüştür. Bu mezheplerin en büyüğü Onikiciler olarak adlandırılan İsnaaşeriyyedir. Türkiye'deki Şiiler de bu fıkıhı esas alır. İsimlerini 12 tane imamı kabul etmelerinden alırlar. İsnaaşeriyye inanışına göre on birinci imam olan Hasan el-Askerî'nin bir oğlu bulunmakta idi fakat on ikinci imam olacak bu çocuk gayba karışmış Allah tarafından insanların çoğunluğundan saklanmıştır[74]. İnanışa göre daha sonra mehdi olarak zuhur edecek kişi bu imamdır bu sebeple Muhammed el-Mehdi olarak da anılır[74][75]. Bu kola bazen İmamiyye veya Caferiyye de dendiği olur. Nitekim Ali Zeynelabidin'in oğlu Muhammed el-Bakır'ın oğlu olan Cafer es-Sadık'ın mezhepte önemli bir yeri vardır ve İsnaaşeriyye'nin kurucusu gibi görüldüğü de olmuştur[76]. Nitekim Muhammed el-Bakır ve oğlu Cafer es-Sadık'la birlikte İsnaaşeriyye'nin temel öğretilerinden birkaçı ortaya atılmıştır. Örneğin imamların ilâhî bir şekilde seçildiğine Ali'nin hakkından sonra imam olması gerekenlerin Hasan bin Ali ve Hüseyin ibn Ali olduğuna onlardan sonra ise sırasıyla soydan gelen bir sonraki oğula aktarılmasına ve böylece babadan oğula geçerek devam etmesine inanılmıştır[76]. Ek olarak imamların masum yani günahsız ve hatasız olduğuna inanılmıştır[76][74]. Aynı zamanda yoğun bir Mehdi inancı bulunmaktadır; buna göre son imam kaybolmuştur gayba karışmıştır ve Mehdi olarak çok uzun bir zaman sonra gelecek ve kurtuluşu getirecektir[74][76]. Bu temelden de kaynaklanarak Cafer es-Sadık kendi taraftarlarına sabretmeleri isyan ve ayaklanmalardan uzak durmaları hususunda telkinde bulunmuştur[76]. Bazı İslam tarihçilerine göre Şia'da yaygın olan takiyye yani kişinin Şii olduğunu ve Şiilikle ilgili özelliklerini toplumdan saklayarak gizli bir biçimde yürütmesi prensibi Cafer es-Sadık'a dayanır[74]. 1501'de Şah İsmail tarafından kurulan Safevi Devleti İsnaaşeriyye tarihinde önemli bir rol oynamıştır. İran'da kuralan bu Türk devletinin dini resmen İsnaaşeriyye Şia'sı olmuştur ve İsnaaşeriyye bu dönemde gelişme ve yayılma fırsatı bulmuştur[74]. Daha sonraları Safevi Devleti'ne komşu durumundaki Osmanlı Devleti'nin halifeliği ilan etmesi hilafet bazlı Sünni-Şii gerilimi tarihinde önemlidir[74].

    Bir diğer Şia kolu olan Zeydiyye'nin ise kurucusu ve isim babası Ali bin Ebu Talib'in oğlu peygamberin torunu Hüseyin'in soyundan gelen ve bir fıkıh âlimi olan Zeyd bin Ali'dir. Zeyd bin Zeynelabidin olarak da anılan Zeyd ayrıca Hüseyin'den sonra Hüseyin'in soyundan gelip de Emeviler'e karşı direniş başlatan ilk kişidir[77]. Zeydiyye mezhebi ilk Şii mezheplerindendir. Bununla birlikte görüş olarak Zeydiyye Ehl-i Sünnet'e diğer Şii mezheplerine oranla daha yakındır. Örneğin Zeydiyyede imamın Ehl-i Beyt'ten çıkması bir zorunluluk değildir fakat Ehl-i Beyt'ten çıkan imam mutlaka desteklenir[77]. İmamette önemli olanın halk desteği olduğuna soya bağlı bir sıralamaya inanılır[77]. Yine İsnaaşeriyye'den farklı olarak Zeydiyye'de imamların hatasız ve günahsız olduklarına inancı bulunmaz[76]. Ek olarak Zeyd bin Zeynelabidin Ebu Bekir ve Ömer'in imamlıklarını Ali'ye tercih etmemekle birlikte kabul etmiştir ve bu onun direnişine başta destek veren birçok kişinin ondan kopmasına ve Cafer es-Sadık'a yaklaşmasına da sebebiyet vermiştir[76]. Zeydiyye'nin bir önemli noktası da İsnaaşeriyye'den farklı olarak imametin sağlanmasında aktif bir yol seçilmesidir[74]. Her ne kadar her zaman bir imam olacağı görüşü olmasa da bir imam olduğu takdirde imametin sağlanması için aktif bir yol seçilir ki Zeyd kendi zamanında direnişe geçmiştir. Bugün özellikle Yemen'de hâkim olan bir Şii koludur ..
#27.04.2009 16:31 0 0 0
  • paylaşım için teşekkürler
#27.04.2009 20:59 0 0 0