Zehiri Altın Kadehte Sunarlar

Son güncelleme: 21.05.2007 10:53
  • Bir söz vardır..
    ''ZEHİRİ ALTIN KADEHTE SUNARLAR'', diye.. Çok anlamlı ve doğru bir söz bence. Bir insana kötülük yapmanın en emin ve garantili yolu ona ''DOST GİBİ'' yaklaşmak. Sinsice şifa diye zehiri sunmak ve düşmanın perişan oluşunu zevkle seyretmek.. Tam şeytan'a yakışır bir plan. Zaten onun bize yaptığı da bu..

    NEFS'imizi ''altın kadeh'' misali süsleyip püslediği bir takım yalancı zevklerle kandırmayı deniyor sürekli..ve ne yazık ki çoğunlukla başarılı da oluyor.. Çünkü insanoğlu hazır zevklere meftun.. Vaat edilen uzun süreli zevkleri değil de elinin altında olan kısa süreli (hatta yalancı) zevkleri tercih eder. İnsanın bu zaafını daha cennetteyken keşfeden şeytan, Havva annemizi kullanarak önce Babamız Adem (as)'i kandırmış, sonra da bu silahı hepimize doğrultmuştur..

    Evet, imtihan gereği olsa gerek, ''GÜNAHLARDA BİR PARÇA LEZZET VARDIR''. Gerçi bu lezzet çoğunlukla aldatıcıdır, ama görünüşte sahte de olsa bir lezzet vardır.. Hatta bazı yasak ve günahlarda bu lezzet öylesine cazip, öylesine baş döndürücü boyutlardadır ki, çekim merkezine girdiniz mi (maaz-ALLAH) alır götürür sizi. Ne olduğunu anlamadan kendinizi günah batağının içinde buluverirsiniz.

    Derler ki Allah (c.c) Cebrail (a.s)'e Cehennemin o dehşetli halini göstermiş. Cebrail (a.s) dehşet içerisinde:
    - ''Ya Rabbi! bu ne dehşet. Eminim buraya kullarından hiç kimse gelmek istemeyecektir demiş.''

    Allah (c.c) cehenneme giden yolun üzerine (insanların aldandığı o zevkleri) döşemiş ve birde şimdi bak demiş!.

    BU KEZ CEBRAİL (a.s) YA RABBİ! KORKARIM KİMSE BURAYA DÜŞMEKTEN KURTULAMAZ DEMİŞ.

    Sonra cenneti göstermiş. Gördüğü muhteşem manzara karşısında büyülenen melek:
    - Ey yüce Rabbim! Buraya kim gelmek istemez ki ! demiş..
    Yüce yaratıcı bu kez cennete giden yolun üzerine,zorluk ve sıkıntıları döşemiş.Bunu gören Cebrail (as):
    - ''YA RABBİ KORKARIM Kİ BU DURUMDA KİMSE CENNETE GİTMEYİ BECEREMEZ. Diye üzüntüyle söylenmiş..

    Bundan alınacak ders belli.. Elbet günahın bir lezzeti olacak ki,cazibesi olsun, şeytan kendisine müşteri bulsun. O aldatıcı lezzet olmasa ona kim yanaşır. Cenneti kazanmanın da elbette bir faturası, azıcık zahmeti olacak. Şu yalan dünyada bile çalışmadan, zahmet çekmeden bir şey elde edemiyoruz. Fani dünya hayatında bile bize böyle bir fatura çıkarılıyorsa, ''EBEDİ YAŞAYACAĞIMIZ CENNET İÇİN'' Bu kadarcık zahmeti çok görmemek lazım.

    Bu arada ''günah işlemenin dayanılmaz cazibesine'' kapılmamak için şeytanın çekim alanına girmemeye özen göstermeliyiz.
    Şeytan'a açık kapı bırakmamalı,onunla aramıza ''Dua'' ve ''İbadet'ten'' kalın duvarlar örmeliyiz.
    Ateşle oyun olmayacağını unutmamalı, günahlardan (küçük büyük demeden) uzak durmalıyız. Özellikle küçük ve masum görünenlere daha çok dikkat etmeliyiz.

    Bir örnek:
    Günümüzde gençler arasında Flört çok moda.. Bahanesi de hazır. ''Evleneceğim insanı tanımak zorundayım!''

    İyi de.. o ateş, sen barut. Bir patlama olmayacağını kim garanti edebilir?
    Sonra, başta da dediğim gibi ''zehiri insana altın kadehte sunarlar'' şeytan bize kendi açık kimliğiyle hiçbir zaman görünmez. Görünse hiçbir mahluk o çirkin yaratığın peşinden gitmez, ona kul, köle olmaz. Onun bu kadar başarılı olmasının asıl sebebi, bize bazen dünyalar güzeli bir kız, bazen güvendiğimiz bir dost, bazen eşimiz, çocuğumuz vb. kılığında yanaşmasıdır. Yani Havva annemizi kandırdığı gibi onları da kandırır. Bizi kandırmak için onları kullanır..
    Hiç içki içmeyen nice insanlar, aşık olduğu güzel bir kadının elinden içmişlerdir ilk zehiri. Zina'dan şiddetle kaçan nice insanlar, aşık oldukları kadınla o cürmü işlerken, akıllarına bile gelmemiştir yaptıkları işin zina olduğu..
    Kısaca konuyu toparlarsak: Şeytana karşı uyanık olmalıyız dostlarım! Akılsız nefsimizin yalancı lezzetlerle şeytana kanmasına ve bizi cehenneme sürüklemesine izin vermemeliyiz. Bunun da tek yolu ''ALLAH'IN İPİ'ne sarılmaktır. Zaman zaman, tökezlenmelerimiz, hatta yüzüstü kapaklanmalarımız olacaktır. Bu kaçınılmazdır. Önemli olan her ne olursa olsun NAMAZI, DUA'yı bırakmamaktır. Çünkü onlar bizim ''CAN SİMİDİMİZ''..

    Allah'ın ipi derken kastedilen onlardır. Kopmaz ip..
    Şeytan'ın bizi bağırta, bağırta cehenneme, ''Esfelessafiline'' sürüklemesinden ancak ona tutunarak kurtulabiliriz. Aksi halde bizi kimse kurtaramaz..

    ''ALLAHIM, BİZİ DOĞRU YOLA İLET
    NİMET VERDİKLERİNİN YOLUNA, GAZABA UĞRAYANLARIN VE SAPITANLARIN YOLUNA DEĞİL..'' (FATİHA SURESİ)

    Amin.
    E.ABDULLAH
    http://tugrab.i8.com/ayet001.swf
#25.04.2005 12:18 0 0 0
  • Allah (cc) senden Razı olsun arkadaşım...Bu güzel ve çok açık anlatım eminim fayda içeriyor ve ışık tutucu...Yüreğine gönlüne sağlık.
#25.04.2005 13:26 0 0 0
  • Arkadasim paylasimin icin allah razi olsun alinacak cok ders var yazinin iceriginde
#27.04.2005 11:00 0 0 0
  • Arkadaş ellerine sağlık gerçekten çok açık ve net bir anlatım.


    ALLAHIM BİZİ DOĞRU YOLA İLET.

    Amin
#27.04.2005 11:22 0 0 0
  • Arkadaş sunmuş olduğun bilgiler çok güzel buradan çıkarılacak dersler çok ellerine sağlık.....
#27.04.2005 13:12 0 0 0
  • Allah razı olsun abim yüreğine sağlık Yüce Allah(c.c)bizleri sıratılmustakimde ve hesap gününde rahat hesap verenlerden eylesin(Amin)....Selam ve Dua ile
#15.08.2005 23:20 0 0 0
  • ALLAH razı olsun abim eline yüreğine sağlık..
#16.08.2005 12:19 0 0 0
  • Allah razı olsun abim verdiğin bilgiler için çok sağol
#16.08.2005 21:38 0 0 0
  • paylaştığın bilgiler çok güzel ellerine sağlık
#05.09.2005 03:03 0 0 0
  • Allah razı olsun
#21.05.2007 10:53 0 0 0