İsmail Türüt' ten ırkçı bir şiir daha

Son güncelleme: 06.01.2010 19:40
  • İsmail Türüt, çok tartışılan Dink türküsünün ardından bu kez aydınlar için bir şiir yazdı!

    Karadenizli şarkıcı İsmail Türüt, katıldığı bir programda aydınlara yönelik ağır dizeler içeren bir şiir okudu. Türüt, aynı programda Hrant Dink cinayetini övdüğü ve halkı düşmanlığa tahrik etmekten yargılandığı 'Plan yapmayın plan' türküsünün de nakaratını değiştirerek 'Vatan satsa bir kişi, leşi serilir leşi' dedi.

    Türüt'ün şiiri şöyle:

    Sahte aydın gömleği giyenler kulak versin
    Mesul diyen şu halkı yiyenler kulak versin
    'Hepimiz Ermeniyiz' diyenler kulak versin
    Kıbleye karşı yaptı alayınız çişini
    Sizin gibi aydının 7'den 70'ini

    Alayınız Nobellik bir Orhan Pamuk'sunuz
    Ve hatta bana göre ondanda yamuksunuz
    Türk'ün canı yandı mı, gözleri yumuksunuz
    Kör olur görmezsiniz, Ermeni'nin geçmişini
    Sizin gibi yazarın 7'den 70'ini


    Meşhur bir Atasözüdür, domuz gönü post olmaz
    Ermeni'den dost olur ama sizden dost olmaz
    Bir ülkede ihanet bu kadar serbest olmaz
    Ah dostum bulmak zor Türkiye'nin eşini
    Sizin gibi aydının 7'den 70'ini.
#08.05.2009 18:34 0 0 0
  • terbirk ediyorum İsmail Türüt'ü ırkçılıktan ziyade milliyetçi bir şiir...
#08.05.2009 18:38 0 0 0
  • Vatan satsa bir kişi, leşi serilir leşi' dedi.

    Çok Güzel Demiş Ağzına Sağlık İsmail Abi
#08.05.2009 19:00 0 0 0
  • Adam Gibi Adam...

#08.05.2009 19:01 0 0 0
  • Türk'ün canı yandı mı,
#08.05.2009 20:38 0 0 0
  • Şarkı İsmail Türütün değil yorum onun

    Şiir Ozan Arifin
#08.05.2009 23:23 0 0 0
  • noimage
#09.05.2009 00:28 0 0 0
  • Agzina saglik az bile yazmis ne mutlu Turkum diyene
#09.05.2009 13:23 0 0 0
  • çok güzel yazmış.
    hem şiirde ırkçılık yok...
    kendini aydın zanneden "katran varillerine" gönderme var sadece...ellerine yüreğine sağlık.
#09.05.2009 14:33 0 0 0
  • evet.. hiç ırkçılık yok değil mi?
    hakaret dolu ırkçı bir şiir..
    şiir demek bile edebiyata saygısızlık olur ya..
#09.05.2009 14:45 0 0 0
  • gerçekten güzel bir şiir...ben yazmış olmayı isterdim:)

    hakaret dolu şiirlerin nasıl olduğunu biliyoruz.
    bu o şiirlerden değil.
    ırkçı bir şiir hiç değil..

    sadece gönderme var.
    aydınlığa gark olduğunu zanneden katran varillerine..:)
#09.05.2009 14:52 0 0 0
  • ismail türüt'ü tebrik etmek lazım... gündeme gelmek için daha iyi bi yol bulamazdı bu dönemde..
    o zaten bunu hep yapıyor..

    sacmalıktan baska.. bisi deil..
#09.05.2009 15:37 0 0 0
  • ırkçı değil miliyetçi bir şiir olduğunu söyleyenler olmuş :D hitlerde ben ırkçı değil milliyetçiyim derdi bi hatırlatma :D
#09.05.2009 15:43 0 0 0
  • Hitler ile İsmail Türütü karşılaştıran bir zihniyet... hayret ediyorum...milliyetçilik ve ırkçılığın tanımını bilmeden yorum yapmayın...
    milliyetçilik bir düşünce bir histir...ırkçılık ise bir eylemdir...İsmail Türüt her hangi bir faaliyette bulunmadığına göre benim için milliyetçidir...
#09.05.2009 15:52 0 0 0
  • milliyetçilik bir düşünce bir histir...ırkçılık ise bir eylemdir...

    milliyetçilikle ırkçılık bundan güzel anlatılamazdı bizi aydınlattığın için teşekkürler arkadaşım
#09.05.2009 15:54 0 0 0
  • rica ederim karanlık zihniyetleri aydınlatmak güzel şeydir...yanlız bir iki cümle ile aydınlanacak kadar kolay iş değildir... bu konuya bir daha yorum yapmıcam bana ithafen beni kast ederek birşey yazılmaz ise sevinirim....
#09.05.2009 15:59 0 0 0
  • özgürlük sen neden rahatsız oluyorsun...bırak bu şiiri katran varilleri ve etrafında pervane olup arada bir yapışıp kalan sinekler düşünsün...

    süper şiir:))
#09.05.2009 16:11 0 0 0
  • Yazarlar skandal klibi değerlendiriyor...

    Hrant Dink'in defalarca katledilişi

    Karadenizliliği övme bahanesiyle Hrant Dink'in Karadenizliler tarafından katledilişini yeniden ve yeniden üreterek tüketime sunan Türüt'ün 'Plan yapmayın plan' türküsüne You Tube'da yayınlanan bir klip çekildi. Bu da yetmiyormuş gibi, üniversite öğrencileri tarafından kurgulanan bir de Dink suikasti klibi yapıldı. Bir coğrafyada yaşayan halkın niteliklerini ille de övmenin kuşkusuz birçok yolu bulunabilir. Ama böylesine bir cinayetten medet umulması ülkesini sevenlerin düstûru olabilir mi? Yurtseverlik ve milliyetçilik gibi gerekçelere sığınılarak en hain cinayetlerin bile meşrulaştırılması karşısında zımnî bir kabulleniş mi geliştirmemiz bekleniyor bizden? Türküdeki baştan sona tehditkâr dil, sahiden de millete, devlete duyulan bir sevginin haykırışı olabilir mi? 'Vatan satsa bir kişi anında biter işi' denilerek Dink'in vurulup yerde yatan cesedinden bir popüler türkü beklentisi devşirilmesi ne derece ahlâkîdir? Birbirinden çarpıcı sözleriyle 'hit' olması planlanan böyle bir türküden elde edilecek kâr da cabası. Bu durumda asıl satılan nedir diye de sormayalım mı?

    LEYLA İPEKÇİ / ZAMAN

    IRKÇILIĞIN ÇİRKİN SURATI

    Köken bakımından olağanüstü karmaşık bir yapıya sahip olan bu topraklarda sıradan ırkçılığın çirkin yüzünün ikide bir, hem de en insanlık dışı şekillerde ortaya çıkmasını herhalde ancak ruhbilimciler açıklayabilir.
    Son çirkin ırkçılık olayının başoyuncusu da sevimli bir Karadenizli türkücü oldu. Bu komik çocuğun ırkçı imalar yüklü ve Hrant Dink cinayetiyle ilgili, hele hele en çok kendine sanatçı diyen, kendisini sanatçı zanneden kişilerin uzak olması gereken bir ruh haliyle yaptığı şarkı, hemen daha başka çirkin suratların ortaya çıkmasına yol açtı.
    Kimileri, bu türkücüye yönelik tepkileri "Karadenizli vatandaşlara" yönelik diye çarpıtarak yeni ırkçı tartışmaların temellerini atmak istiyor. Hayır, bu ırkçılığa tepkinin Karadenizli vatandaşlarla bir ilgisi yoktur. Bu surat ne yazık ki ülkemizin her yerinde ortaya çıkıyor. Samsun'da da çıkıyor, Trabzon'da da çıkıyor, Malatya'da da çıkıyor.
    Bitlis'teki ayı cinayetinde de çıkıyor.
    Bunlar aynı ruhun farklı kökenli insanlarda ama aynı surat şeklinde ortaya çıkmış örnekleridir. Bir yavru ayıyı çivili sopalarla, taşlarla öldürenlerle bir siyasi cinayeti destekleyenler aynı gerçeğin, aynı çirkin gerçeğin iki yüzünden başka bir şey değildir.
    Aynı surat, tribünlerde futbol bahanesiyle cinayet işleyenlerin de sokakta köpek öldürenlerin de suratıdır. Ve bu çirkin suratlar ne yazık ki her imkân bulduğunda en çirkin, en insanlık dışı halleriyle ortaya çıkıyor. Çıkıyor çünkü bu suratların oluşmasını engellemekle, bu suratların ne kadar insanlık dışı durumlara yol açtığını anlatmakla görevli olanlar topluma karşı görevlerini yerine getirmiyor.
    Hrant Dink cinayetinin sanığına karakolda kahraman muamelesi yapanlara ceza vermeden, ceza verir gibi yapanlar, olayı böylece kapatanlar böyle türkücüleri doğuruyor, o türkücüler de ayı katillerini doğuruyor.
    Son haberlere göre bu türkücü için soruşturma açılmış, ama soruşturma türküye eklenen Hrant Dink cinayeti görüntüleriyle ilgili olarak açılmış, türkünün kendisi için açılmamış. Bu türkücü şahıs kendisinin bu görüntülerle ilgisi olmadığını söyleyecek, aslında teknik olarak bunun kanıtlanması mümkün olduğu halde konu bir yerde kapanacak ve aynı türkücü gelecek bir başka fırsatı beklemeye başlayacaktır. Bu arada yine insan ve hayvan cinayetleri işlenecektir.
    Bugün bu türkücü ortaya çıkabiliyorsa, bunun birinci sorumluları karakoldaki kafası karışık kamu görevlilerine ceza vermeyen ve onları koruyan "yüksek" yetkililerdir. Sokakları giderek daha fazla kaplayan sokak ırkçılığını ve varoş kültürünü bastırmadığınız, bunun insanın en kötü halinin bir yansıması olduğunu söz ve hareketlerinizle anlatmadığınız sürece daha çok cinayet işlenecektir.

    OKAY GÖNENSİN / VATAN

    'HEPİMİZ TÜRÜT'ÜZ!'

    Almanya'da bir grup dazlak kafalı neo-Nazi, bir Türk ailesinin evini ateşe verip çoluk çocuk, diri diri yaktığında yüzlerce duyarlı Alman hemen olay yerine koşup katliamı protesto eden sloganlarla yürümüştü.
    Dillerindeki slogan neydi hatırlıyor musunuz:
    "Hepimiz Türküz!"

    * * * Bu, bir duyarlılık sloganıdır.
    Bu, "Size yapılan haksızlığa inat, biz de sizdeniz" demenin, acıyı paylaştığını ilan etmenin en yalın, en manalı yoludur.
    Şimdi Alman faşistlerinin bu jeste karşılık bir şarkı yazıp "Plan yapmayın plan / gitmez Alamanya'da / kahpelik yalan dolan / tutmaz Alamanya'da" dediğini düşünün. Aynı şarkıda Türk evlerini kalleşçe ateşe verenlere övgüler düzülsün, "Hans'larla, Patric'ler / bitmez Alamanya'da" diye tehdit savrulsun.
    Şarkının klibinde de "Bırakın ezan okumayı / Türkçülük taslamayı / Millet böyle dolmayı / yutmaz Alamanya'da" denilsin ve "Hepimiz Türküz" diye yürüyen Almanlar hedef gösterilsin.
    Alman makamları bu şarkıyla suça övgü düzen ırkçıların derhal yakasına yapışırdı.
    Ya Almanya'daki Türk toplumu ne hissederdi; düşünsenize...

    * * * Prof. Oran ve Prof. Kaboğlu'nun devletin isteğiyle hazırladığı Azınlık Hakları Raporu'nu "halkı kin ve düşmanlığa tahrik edici" bulan, orada yazılanlarda "yakın ve açık tehlike" kokusu alan yargının bu türkü karşısında ne yapacağını merakla bekliyoruz.
    Dava açılır, kaset toplatılır, klip yasaklanırsa, Dink cinayetini savunanların tepki sloganını tahmin etmek zor değil:
    "Hepimiz Türüt'üz!.."

    * * * İsmail Türüt belki Karadeniz'in bir bölümünden alkış almak, belki ırkçı bir damarı gıdıklamak uğruna ucuz bir propaganda türküsünü seslendirmiş, açıkça suçu ve suçluyu övmüştür.
    Yine de ben Türüt'ün, bir gazeteciyi, bir aydını, düşünen bir beyni kalleşçe kurşunlayan bir katili övecek kadar gaddar olabileceğine inanmıyorum.
    Gerçekten dünkü Milliyet'e söylediği gibi "Bir Müslüman olarak" bir insanın öldürülmesinden haz duymuyorsa, bir an için kendini öldürülen o insanın ailesinin yerine koymalı ve türküsünü piyasadan toplatıp özür dilemelidir.
    Hatta türküsünü biraz tadil etse, Karadeniz için de iyi olur:
    "Bir uşak ensesinden / vurulmaz Karadeniz'de
    Öyle kalleşçe pusu / kurulmaz Karadeniz'de...
    Fatihmiş, Yasinmiş / bilinmez Karadeniz'de
    Katillere kahraman / denilmez Karadeniz'de..."

    * * * Tabii işin Türüt'ün özrüyle, savcıların girişimiyle bitmeyeceğini de biliyoruz.
    Asıl, bu kini üreten toplumsal kültürü, hepimizin içindeki "Türüt"ü sorgulamak gerektiğine inanıyoruz.
    "Masum bir bebekten bir İsmail Türüt çıkaran bu kültürel iklim sorgulanmadıkça bizlere huzur yok kardeşlerim."

    CAN DÜNDAR / MİLLİYET

    'HEPİMİZ TÜRÜT'ÜZ!'

    Almanya'da bir grup dazlak kafalı neo-Nazi, bir Türk ailesinin evini ateşe verip çoluk çocuk, diri diri yaktığında yüzlerce duyarlı Alman hemen olay yerine koşup katliamı protesto eden sloganlarla yürümüştü.
    Dillerindeki slogan neydi hatırlıyor musunuz:
    "Hepimiz Türküz!"

    * * * Bu, bir duyarlılık sloganıdır.
    Bu, "Size yapılan haksızlığa inat, biz de sizdeniz" demenin, acıyı paylaştığını ilan etmenin en yalın, en manalı yoludur.
    Şimdi Alman faşistlerinin bu jeste karşılık bir şarkı yazıp "Plan yapmayın plan / gitmez Alamanya'da / kahpelik yalan dolan / tutmaz Alamanya'da" dediğini düşünün. Aynı şarkıda Türk evlerini kalleşçe ateşe verenlere övgüler düzülsün, "Hans'larla, Patric'ler / bitmez Alamanya'da" diye tehdit savrulsun.
    Şarkının klibinde de "Bırakın ezan okumayı / Türkçülük taslamayı / Millet böyle dolmayı / yutmaz Alamanya'da" denilsin ve "Hepimiz Türküz" diye yürüyen Almanlar hedef gösterilsin.
    Alman makamları bu şarkıyla suça övgü düzen ırkçıların derhal yakasına yapışırdı.
    Ya Almanya'daki Türk toplumu ne hissederdi; düşünsenize...

    * * * Prof. Oran ve Prof. Kaboğlu'nun devletin isteğiyle hazırladığı Azınlık Hakları Raporu'nu "halkı kin ve düşmanlığa tahrik edici" bulan, orada yazılanlarda "yakın ve açık tehlike" kokusu alan yargının bu türkü karşısında ne yapacağını merakla bekliyoruz.
    Dava açılır, kaset toplatılır, klip yasaklanırsa, Dink cinayetini savunanların tepki sloganını tahmin etmek zor değil:
    "Hepimiz Türüt'üz!.."

    * * * İsmail Türüt belki Karadeniz'in bir bölümünden alkış almak, belki ırkçı bir damarı gıdıklamak uğruna ucuz bir propaganda türküsünü seslendirmiş, açıkça suçu ve suçluyu övmüştür.
    Yine de ben Türüt'ün, bir gazeteciyi, bir aydını, düşünen bir beyni kalleşçe kurşunlayan bir katili övecek kadar gaddar olabileceğine inanmıyorum.
    Gerçekten dünkü Milliyet'e söylediği gibi "Bir Müslüman olarak" bir insanın öldürülmesinden haz duymuyorsa, bir an için kendini öldürülen o insanın ailesinin yerine koymalı ve türküsünü piyasadan toplatıp özür dilemelidir.
    Hatta türküsünü biraz tadil etse, Karadeniz için de iyi olur:
    "Bir uşak ensesinden / vurulmaz Karadeniz'de
    Öyle kalleşçe pusu / kurulmaz Karadeniz'de...
    Fatihmiş, Yasinmiş / bilinmez Karadeniz'de
    Katillere kahraman / denilmez Karadeniz'de..."

    * * * Tabii işin Türüt'ün özrüyle, savcıların girişimiyle bitmeyeceğini de biliyoruz.
    Asıl, bu kini üreten toplumsal kültürü, hepimizin içindeki "Türüt"ü sorgulamak gerektiğine inanıyoruz.
    "Masum bir bebekten bir İsmail Türüt çıkaran bu kültürel iklim sorgulanmadıkça bizlere huzur yok kardeşlerim."

    CAN DÜNDAR / MİLLİYET

    BU AKILLAR, NİCE AKILLAR BÖYLE?

    İnsanları ırk, din, mezhep, sosyal arka-plan açısından farklılıklar arz eden bir ülkede, bir grubu diğeri aleyhine kışkırtmanın, birilerini 'vatan haini' ilân etmenin, suçlananların yok edilmesinden mutluluk duymanın, katilleri övmenin vatan ve millet sevgisiyle bir ilgisi olabilir mi? Bunu yapabilen insanlar, kendilerinin 'milliyetçi' olduğuna nasıl inanabilir, dinden-imandan nasıl söz edebilirler? Milliyetçilik ne zamandan beri milleti bölmenin, birlik ve bütünlüğü tahrip etmenin adı oldu? Din ile öldürmek nasıl aynı cümle içinde olumlu biçimde yer alabilir?

    Böylesine bir işe sıvananların Türk tarihinden de habersiz oldukları ortada. Koskoca bir imparatorluğu ilkel hislerin akıl ve mantığı esir aldığı bir ortamda kaybettik biz. Yüzyıllarca bir ve beraber yaşadığımız insanların 'farklı' yönlerinin fazlaca vurgulandığı, vatan söz konusu olduğunda sıcacık sevgi sözcükleri yerine 'ihanet' ve 'satma' türü soğuk ithamların gündemi işgal ettiği bir hayhuy içerisinde... O karanlıkta imparatorluk çöktü; imparatorluğun çökmesine katkıda bulunanların bir bölümü o dönemde de 'devleti hainlerden kurtarma' sevdalısı oldukları iddiasındaydılar.

    Vatanını, milletini, devletini sevenlerin, sulh ve sükun içerisinde yaşamaya lâyık insanlarımızı birbirine düşman edecek fitnenin fitilini ateşlemekten kaçınması gerekir her şeyden önce... Bir kesimin sürekli kuşkuyla baktığı bir bölgenin insanları, daha geçen hafta, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ziyareti sırasında, birlik ve beraberlik görüntüleriyle ortak vatana sahip çıkmadılar mı?

    Her zamankinden daha uyanık ve tetikte olmanın zamanıdır.

    FEHMİ KORU / YENİ ŞAFAK

    KATİLLERDEN KAHRAMAN ÇIKARMAK

    İSMAİL Türüt'ün türküsüne yapılan ve Youtube sitesinde yayına sokulan bir video klip Hrant Dink cinayeti zanlılarına övgüler yağdırdığı için tepki çekti. Türkünün sözleri de zaten sanki bu amaçla yazılmış gibi. Türkünün, "vatan satsa bir kişi, anında biter işi" kısmı Hrant Dink'in yerde cansız yatan vücudunun gösterildiği karenin üzerine söyleniyor. Cinayet zanlıları O.S. ve Yasin Hayal de türkünün "söz kahramanları" arasında. Türküsü nedeniyle eleştirilen ve "suçu övme suçunu" işlediği çok açık olan İsmail Türüt de dün Vatan'da yayımlanan röportajında şöyle diyor: "Bir Ermeni'ye çattım diye bazıları feryat ediyor." Daha da vahim olanı son 24 saat içinde benzer kliplerin sayısının artmış olması. Çok açık ortaya çıkıyor ki vatan millet sevgisini, katil olmakla karıştıran çok sayıda genç var aramızda. Öyle bir toplumsal iklimimiz var ki şiddet ve şiddete özenmek en belirgin özelliğimiz haline gelmiş. Katiller kolayca kahraman olabiliyor, arkalarından şarkılar yazılıp, klipler hazırlanabiliyor. Böyle bir ülkede, siyasi cinayetler işlettirmek için gerçekten büyük provokasyonlara, ince hesaplanmış komplolara hiç gerek yok. Böylesine "mümbit bir katil toprağı" haline dönüşmüş olmamız ne kadar acı.

    MEHMET Y. YILMAZ / HÜRRİYET

    'PLAN YAPMAYIN PLAN / ÇAKAL YESUN ANANİ'

    İsmail Türüt diye 1 yaratık var.
    Şişmandan ziyade şişmiş 1 adam: Böyle helllyum gazını basmışlar arkasından, şişirmişler şişirmişler, bi iple bağlı yere, ipi kessen bi yerinden uçup gidecek: öyle bi amorf balon. Ve fakat Osman Yağmurdereli vs. bütün kötücül şişmeler gibi; bunların çok şirin/sevinilesi/komikşekerpofpof olduklarına dair, psikolojide (eskilerden) 'Picnic Type' tabir edilen tiplerden olduklarından- böyle güçlü 1 inançları var herrr halleriyle katlanılası/beğenilesi olduklarına dair. Nitekim 'Fıkralarla Türkiye'nin sunucusu İsmail Türüt KANAL 7'DE.
    Vakti zamanında Şevki Yılmaz'ın seçim kampanyası için yaptığı bi besteleme neticesinde yargılanmış. Fikir suçundan! Öylesine zararziyan fikirlerle şarkı attırabiliyor yani. "Tarabya'da uşaklar/Etiler'de yumuşaklar" demesinin akabinde, sahnede bacağından vurulmuştu. Sıkı durun: daha önce Arto'yu da vurmuş bulunan Tolga Bilgi tarafından. Arto, Ermenilerin Yüz Karası diyebileceğimiz, çene ishalinden mustarip, karga sesli 'kişi'. Gerçek ismi: Harutyun Dalga. Her şey şaka gibi değil mi? Bizler de zaten Fıkralarla Yaşayanlarız. Yalnız Hrant Dink öldü. Biz yaşıyoruz. O önce mahkûm edildi, sonra öldürüldü.
    Büyük Faşist Ozanbeyin Ozan Arif yazıyor, İsmail Türüt okuyor. Parçanın adı: 'Plan Yapmayın Plan'- içinde Ogün'ler, Yasin'ler geçiyor. Sözleri yazan Ozan Arif Faşisti "Sözlerimin arkasındayım" diyor. Ve fakat yasinlerle, fatihalarla tabii ki bizim anladığımız şeyleri kast etmemiş. Dualarla yazılmış mısralarmış'a getiriyor. Kullanılırmış bunlar tabir olarak!
    İsmail Türüt diyelim, bu parçasının içinde bulunduğu DÜNYA TATLISI kasetinin etiketinin Ogün Müzik'ten olmasını da açıklayamıyor. İnternette filan Ogün Müzik'ten çıkmış gözüküyor 'Dünya Tatlısı'. Menajeri "Ogün Müzik'le çalışmıyoruz. Melodi Müzik'ten çıktı" diyor. Zaten Unkapanı'nda Ogün Müzik diye bi şirketin izi bulunamıyor. Rahip Santoro'yu öldüren de 'Küçük Ogün'dü, Hrant Dink'i öldüren de 'Küçük' Ogün. Çok sevilen, çok anlamlı bir isim Karadeniz'de anlaşılan. Şarkıda da: "O gün öyle desinler/Bugün böyle desinler/Fatiha'lar, Yasinler/Bitmez Karadeniz'de" deniliyor zaten.
    Evet, Dünya Tatlısı olduğuna inanan 1 Fıkracı Adam. Uşaklar/Yumuşaklar sallamasının ardından bacağından kurşunlanıyor. Bir de röfleli/makyajlı/fırfır takım elbiseli fotoğrafları çıkmıştı ortaya. Bi zamanlar muhayyilesinin Etilerindeki 'yumuşaklar' janrında takılıyormuş yani. Şevki Yılmaz için öylesine radikal sözler attırıyor ki propaganda türküsünde, mahkemeye veriliyor. Kanal 7'nin sevilen elemanı ayrıca!
    'Parçasıyla' ilgili, "Karadeniz'de oynanan oyunlara dikkat çekmek istedim" diyor. Çekti nitekim. Avusturya'da yaşayan ve vatan/millet sevgisinden çatlayan 1 Takım Türkler, Dink Cinayetini ÖVEN bir klip attırıp YouTube'a koyuyorlar.
    'Dünya Tatlısı' Fıkracı Türüt Uşakları'nın şerefine!

    PERİHAN MAĞDEN / RADİKAL

    İSMAİL TÜRÜT EUROVISION'A

    İsmail Türüt'ü nasıl bilirsiniz diye sorsalar bana başlarım sıralamaya; hani her canlı yayında boncuk boncuk terleyen adam değil mi... Bir keresinde Çarkıfelek'te yatağın üzerine balıklama atlamıştı da diğer taraftan yere yuvarlanmıştı ya... Şöhret olmadan önceki albümünde verdiği Zeki Müren pozları çıkmıştı yıllar sonra... Meşhur "Tarabya'da uşaklar, Etiler'de yumuşaklar" polemiğinin mucidi... Hani Arto'nun, İsmail Düdük dediği... Yine bir Çarkıfelek'te Aysel Gürel'in üzerine yuvarlanmıştı da kadının iki kaburgasını çatlatmıştı hani. "Şeytanı değil Zekeriya Beyaz'ı taşlayacağım" demişti ya... Bir keresinde de canlı yayında cam kapıyı görmeyip stüdyoya giriyorum sanmış ve kafayı gözü yarmıştı... Yine bir canlı yayında oturduğu sehpa kilosuna dayanamayıp kırılınca hani yerlerde debelenmişti... Anlayacağınız "icraatı" bitmez İsmail Türüt'ün... Şimdi de "Plan yapmayın plan" diye bir şarkı yapmış. Geçmişte; "Bu medya kahpe her şeyi abartıyor Hocamın icraatları göğsümüzü kabartıyor" diye Şevki Yılmaz'a da şarkı yapmışlığı vardır... Melih Gökçek'e de, Sedat Peker'e de... "İsmi Melih Gökçek'tir, dedikleri gerçektir Eller ne derse desin, benim başkanım tektir" gibi kişiye özel şarkıların mucididir kendisi... Son şarkısı için "Youtube'da yapılan klipten haberim yok" diyor. Sanki şiddete, cinayete, ırkçılığa methiyeler düzen şarkının sözleri yapılan klipten farklıymış gibi... Zirve yaptı kendisi zirve! Bu yüzden 2008 Eurovision'unda mutlaka o temsil etmeli Türkiye'yi... Boncuk boncuk terleyerek söylemeli; "Türk'ün Türk'ten başka... Dostu yoktur biliriz! Bize puan vermeyenin... Anasını ....!"

    CENGİZ SEMERCİOĞLU / HÜRRİYET

    İÇİMİZDEKİ KATİL

    Mafyaya övgülerin, korkak ve alçakça pusulara, cinayetlere alkışların, bu denli alenileşmesi, bu kadar modelleşmesi olacak iş değil Ne hale geliyor bu ülke Biri öldürüyor, diğeri şiirini yazıyor, bir başkası türküsünü okuyor Beteri, bunu, yapılanı savunan binlerce insan var, olmaz diyene isim ve cisimleriyle küfür, tehdit, mesaj yolluyorlar İnsanı kahreden aslında bu İnsanı kahreden ruhumuzun derinliklerindeki, içimizdeki katil Bin değil bir kişi bile katılsa, alkışlasa yapılan infazı ya da infazın alkışını, insan utanıyor ve sarsılıyor Ensesinden korkakça vurulan bir cumhuriyet vatandaşının, kökeni Ermeni diye, fikri farklı diye katli vacip mi olacak? Katiller alkışlara mı boğulacak? Nasıl olabilir bu? Ölüye tükürmek, pusu kurarak öldürmekten de alçakçadır Siyaset, hukuk bir yana Ahlak ne olacak ahlak? Ya da utanma duygusu veya yüz kızarması Ama hırsıza hırsız, katile katil demek neye yarıyor?

    ALİ BAYRAMOĞLU / YENİ ŞAFAK
#09.05.2009 16:17 0 0 0
  • ırkçılığın çirkin suratını yerel seçimlerde dtp ve taraftarları gösterdi arkadaşım.

    propagandalarında gördük..

    sürekli kimlik üzerinden yapılan seçim çalışmaları hafızalardan silindimi.

    "ne yazdığı ne çizdiği belli olmayanlar birliği " bu konudada birşeyler yazıp çizsede bizlerde okuyabilsek..
    biz kimliğimizi ortaya sürmenin peşinde değilken i ve buna sapına kadar hakkımız varken ,insanlara insan olduğu için değer vermenin peşinde iken; birilerinin çıkıpta bu etnik kimlik davasının haklı olduğunu savunmasını rahat rahat izleriz zannedenler mi var.

    herkes aklını başına almalı değilmi.._ele verir talkını kendi yutar salkımı _misali oluyor bazılarının savunması ve davası
#09.05.2009 16:29 0 0 0