Senin tersine bir haftadır ben kendimi bulmuştum.
Ne kadar kendimden uzak yaşamışım meğer senden önce. Nasıl da küller kaplamış kalbimin üstünü.
Benim yaptığım savaş, sadece kendim içindi. Kendimi bir an bile olsa mutlu etmek için savaştım.
Bütün duvarları yıktım ve bütün kalelerimi teslim ettim.
Ben sana canın ne istiyorsa yap demedim ki.
Benim kalbim beynimden büyük. Bu seli durduramam. Kapılıp giderim dedim.
Ben üzüldüm mü? Tabi ki üzüldüm.
İçimde bir boşluk var şimdi. Ama sen sakın üzülme.
Sen üzülmezsen belki ben kendimi toplarım. Belki... Her şey olacağına varır.
Sen affedilecek bir şey mi yaptın sanıyorsun? Yoksa sana kızdığımı mı?
Avuçlarımdan bir kuş gibi kaçıverdin diye sana kırıldığımı mı?
Yanılmışsın. Bunların hiç biri değil.
Ben korkuyorum sadece. Sensiz geçecek gecelerden ve gündüzlerden, günlerden ve haftalardan ve dahası yıllardan.
Nasıl en güzel mutluluklar benimle olabilir ki?
Ama sen oturuyorsun hala yerinde.
Üstelikte camdan el sallıyorsun bana.
Ben aynısını yapamam. Dönüp bakamam sana. Arkamı döner ve yürürüm.
Göz yaşlarımı görme diye...
Ben korkuyorum sadece. Sensiz geçecek gecelerden ve gündüzlerden, günlerden ve haftalardan ve dahası yıllardan.
Nasıl en güzel mutluluklar benimle olabilir ki?