Tarihte: Rosa Luxemburg ve Özgürlük

Son güncelleme: 16.05.2009 00:32
  • "Özgürlük her zaman sadece farklı düşünenlerindir." Rosa Luxemburg 1870-1919

    Asıl adı: Rozalia Luksenburg.
    Berlin'de: 15 Mayıs 1919'da sadece Rosa değil, yoldaşı Karl Liebknecht de öldürülmüştü. Kendileriyle birlikte işçi sınıfının zaferine dair en büyük düşleri de ölmüştü.

    Berlin, Mannheim 43 numarada sağın askerleri Rosa'yı ele geçirdi. Ve bir askerin dipçiğiyle kafası parçalandı.
    Adı cennet anlamına gelen Eden Oteline götürülüp orada sorgulanıp öldürüldü.
    Bedenini Landwehr Kanalı'na attılar. 15 gün sonra ceset kıyıya vurdu. Gracchus-Spartaküs kod adlarını kullanmıştı. Junius takma adı da Rosa'ya aitti.


    Rosa Luxemburg Polonyalı bir Rus yahudisi kereste tüccarı olan babanın 5 çocuğunda biriydi. Varşovada yasaklı sol çevrelere katılmıştı. Tutuklanmaktan İsviçre'ye kaçarak kurtuldu. Zürih Üniversitesinde doktora yaptı. Alman vatandaşı olabilmek için bir Alman ile evlendi ve 1899'da Berlin'e yerleşti. Sosyal Demokrat Partiye girdi.

    Almanya 1918'de I. Dünya Savaşını kaybetti. Devlet düzeni çöken Almanya'da ayaklanmalar baş gösterdi. Alman İmparatoru II. Wilhelm Hollanda'ya kaçtı. 9 Kasım Devrimi patlak verdi. İşçiler yürüyüşe geçerek ünlü Brandenburg Kapısından giriş yaptılar.
    Karl Liebknecht Berlin Şatosunun önünde: Alman Sosyalist Cumhuriyetini ilan ettiysede kitle katılımıda olmayıp devrim başarısızlıkla sonuçlandı.

    Friedrich Ebert şansölye oldu ve Demokratik Alman Cumhuriyetini ilan etti. Çekişmeler başladı ve sol grup Alman Komünist Partisi'ni kurdu. Ocak 1919'da Spartaküst Ayaklanması başladı. Ayaklanmaya destek veren Rosa uxemburg ve Karl Liebknecht radikal sağcılar tarafından öldürüldüler.

    Rosa'nın cenaze töreni 600 çelengin taşındığı dev bir gösteriye dönüştü. 1920 yılında Komünist Partisi Karl Liebknecht ve Rosa için bir anıt dikti. Ancak Nazi döneminde anıt yıkıldı. Sonra tekrar inşa edildi.

    Rosa'nın öldürülüşünden dört yıl sonra arkadaşı Paul Levi: Rosa'nın "Rus Devrimi" makalesinde yer alan: "Özgürlük her zaman sadece farklı düşünenlerindir" tümcesini yayımladı.

    Rosa Luxemburg için sosyalist bir toplum düzeni kurabilmenin tek yolu devrimdi. Lenin'den faklı olarak devrimim sınırlanmamasını savundu ve Rus Bolşeviklerinin diktatörlüğe dayalı yöntemlerini eleştirdi.

    Rosa diyordu ki:
    " Sadece hükümet yanlılarına-parti üyelerine tanınan özgürlük özgürlük değildir! Özgürlük ayrıcalığa dönüştüğünde etkisini yitirir.

    Karl Marx'ın proletaryanın diktatörlüğü hedefi, sonuna dek Rosa Luxemburg'un da hedefiydi.

    "Sermaye Birikimi" adlı eseri marksizme, paha biçilmez bir katkıdır. Sınai bakımdan ilerlemiş ülkelerle geri kalmış tarım ülkeleri arasındaki karşılıklı ilişkiler üzerinde çalışmalar yapmıştır. Bu fikir, emperyalizmin insanlığı tehdit ettiği biçimindeydi.
    Gerçeği arama hırsı Rosa'yı dogmatik düşüncelerden uzak tutmuştur. Staliznizm marksizmi bir dogma haline getirmişti.

    Rosa'nın temel inancı Spinoza'nın dediği gibiydi:
    Ağlama gülme fakat anla!
































#16.05.2009 00:01 0 0 0
  • "Özgürlük her zaman sadece farklı düşünenlerindir."

    Ağlama gülme fakat anla!


    paylaşım için teşekkür ederim arkadaşım ;)
#16.05.2009 00:32 0 0 0