Allah'ın adaleti

Son güncelleme: 01.06.2009 21:49
  • noimage
    Bir Gün ;
    Hz Musa İbadetini Bitirdikten Sonra Bir Ağacın Altına Oturur
    Hemen Yakınındaki Çeşmeyi Seyrederken , Atlı Bir Savaşçının Çeşmeye Geldiğini Görür
    Savaşçı Su İçmek İçin Eğildiğinde Boynundaki Altın Kesesini Islanmasın Diye Çıkarır Çeşme Başına Bırakır
    Suyunu İçtikten Sonra Altın Kesesini Unutur Ve Yoluna Devam Eder
    Hemen Arkasından Hoplaya Zıplaya Bir Çocuk Gelir
    Tam Su İçecekken Altın Kesesin Farkeder Ve Hiç Düşünmeden Alır ve Uzaklaşır

    Çocuğun Arkasından Çok Yaşlı Bir İhtiyar inleyerek Su İçmeye Gelir
    Bu Arada Altın Kesesini Su Başında Unutan Savaşçı Keseyi Almak İçin Çeşmeye Doğru Yaklaşır
    Fakat Çeşme Başında Hiç Bir Şey Bulamaz
    Hemen Yanındaki Yaşlı Adamın Boğazına Sarılır Ve Altın Kesesini Vermesini İster
    İhtiyar Ne Kadar "Ben Almadım" Dese de Savaşçıyı İkna Edemez
    İyice Sinirlenen Savaşçı Kılıcını Çeker Ve Yaşlı Adamı Oracıkta Öldürür
    Olan Biteni Gören Musa ''Ey Rabbim Bu Nasıl Bir Adalettir'' der
    "Ben Hiç Bir Şey Bilmiyorum Senin İşine sual olmaz ama ben anlamadım" Der
    Bu isyana benzer açıklıktaki sözlere karşılık Rab şöyle seslenir :

    ''Ey Musa ;
    Ben Sana Benim İşlerimi Anlayacak Kadar Akıl Vermedim ki , sen Benim hakkımda yorum Yapıyorsun?
    Ama Kalbinin Yatışması İçin gerçek Şudur :
    Savaşçı O Küçük Çocuğun Babasının Malını Yağmalamıştı
    Ölen İhtiyar İse Gençliğinde Çok Güçlü Bir Adamdı
    Ama Bir Hiç Uğruna Bir Köylüyü Öldürmüştü
    O İhtiyarı Öldüren Savaşçı İşte O Köylünün Oğludur
    Ey Benim Gafil Kulum Şimdi Tövbe Et
    Çünkü Benim Adaletim İşte Bu Kadar Açıktır"
#27.05.2009 07:43 0 0 0
  • noimage
#01.06.2009 21:49 0 0 0