Trabzonda El Sanatları

Son güncelleme: 28.05.2009 16:59
  • Trabzondaki Yöresel El Sanatları - Trabzondaki ZenaatkarlarTrabzon ve çevresinde geleneksel el sanatı olarak, taş ve ahşap işçiliği, dokumacılık, hasır bilezik yapımı, bakırcılık, bıçakçılık, yorgancılık gibi sanatlar eski ihtişamıyla olmasa da sürmektedir.

    Trabzon Bakırcılığı:

    Bölgedeki zengin bakır yataklarından elde edilen bakır, Doğu Karadeniz Bölgesi'nin en önemli ticaret ve kültür şehri olan Trabzon atölyelerinde işlenmiştir. Trabzon'daki atölyeler, ortaçağdan beri geleneksel olarak bakır, bronz ve pirinçten mutfak kaplarıyla çeşitli eşya yapımına devam etmekteydi. Atölyelerdeki bakır, bronz ve pirinç üretimi, Trabzon'un en büyük sanayi kolunu o1uşturmaktaydı. Osmanlı Sultanı II. Bayezid döneminde yapılan Topkapı Sarayı envanter listelerinin de gösterdiği gibi, Trabzon atölyelerinde büyük bir beceriyle üretilen kaplar, Osmanlı sarayında kullanılacak kadar değerliydi.

    Büyük bir beceriyle bakır, bronz ve pirinçten yapılan mutfak kaplarıyla çeşitli eşya, Karadeniz, Doğu Anadolu ve Kuzeybatı İran bölgesinde kullanım alanı bulmuştur. Ayrıca Trabzon'un önemli bir liman şehri olması, üretilen bakır eşyanın denizyoluyla Karadeniz'deki diğer şehirlere de ihracını kolaylaştırmıştır. Nitekim Osmanlı arşiv belgelerinden öğrendiğimize göre, Trabzon'daki atölyelerde yaptırılan çok sayıdaki barut ve güherçile kazanları, Anadolu'da başka şehirlere gönderilmekteydi.

    Trabzon'daki atölyeler, bakırcılık sanatını günümüze kadar canlı bir şekilde devam ettirmişlerdir. Bakırcı, kazancı ve kalaycıların halk türkülerine konu olması, bu zanaat dalının sosyal hayatta oynamış olduğu önemli rolü açıkça göstermektedir. Bölgeye özgü karakteristik formlara sahip olan üstten saplı ocak kazanları, bakraçlar, ibrikler, güğümler, süt tasları, hoşaf tasları, hamur leğenleri, kapaklı hamsi tavaları, maşrapalar, kapaklı sahanlar, tencereler ve mangallar, Trabzon atölyelerinin ününü yansıtmaktadır.

    Üretilen bu eşyalar, hem Anadolu hem de lstanbul'da yaygın olarak kullanılmaktaydı. Günümüzde bile, Trabzon atölyelerinde üretilen bakır kapkacak, Doğu Karadeniz Bölgesi ile, lstanbul ve Adapazarı-Bolu yöresinde en çok aranılan mutfak kapları olarak büyük bir ihtiyacı karşılamaktadır.

    Taş işçiliği:

    Mimari süslemenin yanı sıra, artık çok kısıtlı da olsa, büyük değirmen taşları,el değirmenleri ve "pileki" taşları üretilmektedir. El değirmenleri buğday ve mısır yarması öğütmekte halen kullanılmaktadır. "Pileki" ise, eski evlerde üzerinde ateş yanan ve yanan ateşin ısıtmasıyla oluşan ısı ileekmek pişirmeye yarayan yuvarlak şekilli taş bir teknedir.

    Ahşap işçiliği:

    Yapı malzemesi olarak, çevrenin ormanlık olması dolayısıyla ahşap çok kullanılmıştır. Köy ve yayla mimarisinde ahşap hala vazgeçilmez malzemedir. 100-150 yıl dayanması sebebiyle yörede "ehil ağaç" denilen ve özellikle çatılarda kullanılan kestane ağacı en önemli yapı malzemesidir. Aynca çeşitli ev ve mutfak eşyaları da ahşaptan üretilmiştir. iskemle, dolap, tekne, külek (yağ koymak için), yayık, kaşık, kepçe ve su kapları gibi eşyaların üretimi, azalarak da olsa günümüzde sürmektedir.

    Dokumacılık:

    Bakırcılık gibi, bölgenin en eski el sanatlarındandır. Tarihi belgelerde "Padişahın donu ile gömleği ve ipekli kumaşlar Trabzon dokumasından tedarik edilirdi" şeklinde kayıtlarla karşımıza cıkan ve "Trabzon bezi" olarak bütün Osmanlı vilayetlerinde ün yapan Trabzon dokumalarının üretimi, kırsal kesimdeki talebin varlığının yanı sıra turistik talebin oluşması sebebiyle de hala sürmektedir.


    Bugün tüm Anadolu'da olduğu gibi, Trabzon'da da el dokumacılığında bir gerilemenin söz konusu olmasına rağmen, peştemal vb. eşyanın halkın günlük yaşamındaki önemli yerini koruması bu geleneksel sanatımızı yaşatmaktadır. Trabzon dokumacılığı ile ilgili araştırmalarda "keten kenevir" denilen dokuma aslında "kendir" dir. El tezgahlarında, el eğirmesi yöntemiyle elde edilen bu kendir ipliği ile yapılan dokumalar, yerini zamanla pamuğa bırakmıştır. Iğdır, Erzincan ve Çukurova'dan sağlanan pamuk ipliğiyle Trabzon'dan başka Maçka, Çarşıbaşı, Beşikdüzü ve Şalpazarı gibi yerlerde başta peştemal olmak üzere, perde, gömleklik, şal, başörtüsü, kuşak vb. dokumalar üretilmektedir. Karadenizli kadının simgesi olan peştemal, Dolay Peştemal (bele dolanan) ve Baş Peştemalı olarak iki ana gruba ayrılır. Renk, büyüklük ve dokuma tekniğine göre de değişik isimler alırlar. (Makaslı, ikat, çeşan vb.)

    Kuyumculuk:

    Bu el sanatında birçok ürünün yapılmasının yanı sıra, Trabzon'a özgü olan "hasır bilezik" yapımı çok yaygındır. Gerek altın ve gerekse gümüşten hasır bilezik ve kolye yapılmakta ve yurdun hemen her yerine gönderilmektedir. Hasır bilezik, 31-32 mikron inceliğindeki altın ya da gümüş tellerin ilmek ilmek örülmesiyle yapılmaktadır. Tamamen el emeği, göz nuru olan bu sanatı, kuyumcuların verdiği telleri evlerinde ören Trabzonlu genç kızlar ve kadınlar yaşatmaktadır. Kuyumculukta ayrıca, "telkari" tekniğiyle çeşitli süs eşyası üretilmektedir. (Takunya süslemesi, resim çerçevesi, çay kaşığı vb.)

    Örme gümüş ve altın "tespih püskülleri" de Trabzon kuyumculuğunun özgün örnekleridir.

    Bıçakçılık:

    Sürmene'de, bir zamanların o ünlü Sürmene bıçakların yapımı artık tarihe karışmış gibidir. Ancak sipariş üzerine, birkaç eski usta tarafından yapılmaktadır. Daha çok mutfak bıçakları ve çay kesme makasları üretilmektedir. Sürmene bıçakçılığı değişen sosyoekonomik yapıya ayak uydurarak yaşamını sürdürmektedir.

    TRABZON EL SANATLARI

    TELKARİ

    Telkari'ye aynı zamanda 'vav işi' de denilmektedir. Bu isim, Osmanlıca vav harfinin, uygulamada motif olarak sıkça kullanılmasından dolayı verilmiştir. Ayrıca bu sanata çift işi diyenler de vardır. Bu ismin kaynağı ise, işin yapımı sırasında parçaların teker teker biraraya getirilmesinde kullanılan, cımbıza benzer, ancak ucu daha ince olan ve 'çiff ' olarak isimlendirilen alettir. Bu iki isim de genellikle sanatkarlar, arasında kullanılır.


    Bir çok geleneksel sanatımızda olduğu gibi, telkaride de sanatkar işinde kullanacağı her türlü malzemeyi kendisi yapmak zorundadır. Yani, usta telkaride kullanacağı telleri kendi atölyesinde hammaddeden elde etmektedir. Öyle ise biz de, bu sanat dalımızı anlatmaya, kullanılacak telin yapımıyla başlayabiliriz.

    Ocakta pota içerisinde eritilen maden (bu işte en çok kullanılan maden gümüştür, bazen altın ve başka madenler de kullanılır) çubuk haline getirilmek için kalıba dökülür. Yapılacak işin şekline göre çubuk döküm, üzerinde genişten dara doğru delikleri olan çelikten yapılmış haddeden geçirilir.

    Çalışmaya önce muntaç yapımıyla, yani ana iskelet kurularak başlanır. Muntaçın tel kalınlığı motiflerin tel kalınlığının iki katıdır. Muntaçdan soma ara boşluklar teker teker büyük bir titizlik ve sabır ile doldurulur. Bütün bu çalışmalar, ceviz ağacından kesilmiş düz yüzeyli bir levha üzerinde yapılır. Bu ceviz levha, üst yüzü yakılarak yağı alındıktan soma, ağır demir levhalar altında iki-üç gün bekletilerek kullanılacak hale getirilir. Son zamanlarda, ceviz levha yerine iletken özellikleri zayıf, yanmaz amyant levhalar da kullanılmaktadır

    TRABZON ELSNATLARI

    BAKIR İŞLETMECİLİĞİ -2-

    Bakır işletmeciliği genellikle mutfak eşyaları yapımında kullanılır. Düz saç halinde alınan bakır elde ekme- sıvazlama- yayma vs. gibi verilecek şekle göre bazı bakır dövüldükçe sertleştiğinden odun kömürü yakılan ocaklarda tavlanarak suda soğutulması sonucu yumuşaması sağlanır ve istenilen şekil verilince işlem tamamlanır. Kulp takma ve varsa diğer parçaları sarı kaynağı ile birleştirilerek son şekli verilir. Kolaylama işlemi bittikten sonra kullanılmaya hazır hale getirilir. Bakır kaplarda pişirilen yemeğin lezzetinin diğerlerinden daha iyi olduğu kabul edilir.

    TRABZON EL SANATLARI

    ÇEŞİTLİ EL SANATI ÜRÜNLERİ

    HEYBE:

    İşte, alışverişte, pazarda erzak ve ihtiyaç maddelerini koymaya veya taşımaya yarar geniş bantlar arasında ince çizgiler taşıyan bir dokumadır.Ağız kısımları kendi ipiyle büzülebilirler.

    ÖRME SEPET:

    İlimizde fındık çubuğu ile yapılan örme sepetler hemen hemen her ilçede yapılmaktadır. Karadeniz insanı farklı işlevler için farklı farklı sepet türleri geliştirmiştir.Genel olarak sırta alma, kola takma ve yere koyma amaçlarına hizmet ederler. Örneğin, ekmek selesi, arka sepeti, üç dipli sepet, fındık sepeti, çay sepeti gibi türleri mevcuttur.

    KAZAZLIK:

    0,08 mikron inceliğinde gümüş telin ipek üzerine sarılmasıyla meydana getirilen ipliğin, iğne yardımıyla kanevice gibi örülerek elde edilen takılardır.

    HASIR BİLEZİKLER:

    Evlerde genç kızlar tarafından elde örülen hasır bilezikler altın yada gümüş ince tellerden yapılır.

    SÜRMENE BIÇAĞI:

    Yaklasık 15-20 cm uzunluğunda sivri yada yuvarlak uçlu, sap ile kesici bölüm arası süslü bir bıcaktır. Süslemesi ise kazıma suretiyle yapılmaktadır.

    YAYIK:

    Trabzon yayla evlerinde hayvansal ürünlerden tereyağ, ayran gibi ürünleri elde edebilmek için ahşaptan yapılan alt kısmı geniş üst kısmı dar ve 120-130 cm boyunda geniş tarafından tutulup, çalkalanılarak kullanılan bir araçtır.

    KEŞAN:

    Tahta el tezgahlarında dokunan keşanları yöre kadınları başlarına, peştemalleri ise bellerine bağlarlar Her yörenin birbirinden farklı desenlere sahip peştemalleri vardır. Kök boyalardan yapılan keşan ve peştemaller, el dokuması çarşaf ve kumaşlar hem günlük yaşamda hem de dekoratif amaçlı kullanılabilir.

    KUŞAK:

    Kalın yün iplikten yapılan üçgen biçimde kök boyalarla farklı desenlere boyanan, genellikle bölgemizde kadınlarımızın bellerine doladıkları bir giysi türüdür.

    ÇORAP:

    Boyanmış yada boyanmamış yünden örülürler. Boyanmamış saf yünler beyaz ve kahverengi doğal renklerdir. Trabzon el yapımı çorapları, erkek çorapları, kadın çorapları, çocuk çorapları olarak örülürler. Çorap süsleri arasında üçgen motifler Trabzon'un özelliğidir. Ve nazara karşı bir önlem olarak kullanılır.

    TELKARİ:

    TAKUNYA ÜRETİMİ - TAKUNYA

    Tel işi anlamına gelen telkarinin kökeni MÖ. 3000' lerde Mezopotamya' da 2500' lerde de Anadolu'da kullanıldığı eski Yunan ve Roma' da yaygın olduğu bilinmektedir. 15. yüzyıldan sonra Doğu ve Güneydoğu Anadoluda yaygın olduğu ve telkarinin Trabzon'a yerleşmesinde Dağıstanlı ustaların etkisi olduğu ustalarca dile getirilmektedir. Trabzon işi telkariler likör ve kahve takımı, çay tepsisi, takunya gibi örnekler sayılabilir.

    BAKIRCILIK:

    Doğu Karadeniz Bölgesi jeolojik açıdan Anadolu'nun en zengin bakır yataklarına sahip olduğu bilinmektedir. Bölgedeki bakır yataklarından elde edilen bakır hammaddesi Trabzon atölyelerinde Trabzonlu ustaların maharetli ellerinde işlenmektetir. Trabzon da halen geleneksel olarak bakır, bronz ve pirinçten mutfak kaplarıyla çeşitli eşya yapımı sürdürülmektedir.

    ŞİMŞİR KAŞIK:

    TRABZON'UN EL SANATLARI

    AHŞAP EL SANATLARI
    Yurdumuzda ise en önemli telkari merkezi Mardin'in Midyat ilçesi olmuştur. Midyat işleri son derece zarif ve kıymetlidirler.

    İlk akla gelen ev, merek ve serander (tekir) mazu gibi yapıların dam örtülerinin yapımında kullanılmasıdır. Budaksız çam ağaçlarının güdüklerinin yarılmasıyla elde edilen hartama çekme işlemleridir.

    YAYIK: Yoğurt veya kaymaktan yağ elde etmek için silindir şeklindeki ahşaptan yapılan mutfak kabıdır, iki tarafından ip bağlanıp tavana asılır ve içerisine konulan mahsul çalkalanır ve üst kısmındaki ağız boşluğundan dökülerek alınır.

    KÜLEK: Silindir şeklinde yapılır ve bir tarafı açıktır. Sıvı madde koymaya yarar. Seyyar kapağı bulunur.

    GOT: Mısır, buğday, fasulye gibi ürünleri ölçmeye yarayan silindir şeklinde olup, 6 veya 8 okkalık yapılmaktadır.

    SEDİR VE SEKMEN: Düz bir ranzadır. Üzerine yatak serilerek yatılır veya oturulur. Ahşap tahtadan çakılarak oturmak için sekmen (oturak) yapılır.

    ÇÖTEN: Genellikle çit şeklinde örülmüş mısır saklamak için yapılmış bir depodur. Dört köşeli olanları da vardır. Üst kısımları hartama veya teneke ile örtülür. Alt kısmından mısır almak için kapağı bulu-nur.

    EL DEĞİRMENİ: Yuvarlak iki taşı mevcut olup alttaki taş sabit üstteki taş çevrilerek çorbalık öğütülür. Dış kısmına ahşap koruma geçirilir.

    Trabzon'da kaşıklar tür ve boyutlarına göre kaşık, büyük kaşık ve kepçe gibi isimlerle bilinir. Şimşir ağacı genellikle ilimizde Of ve Yomra yörelerimizde yetişir. Şimşir kaşık ise Köprübaşı İlçesinde ünlenmiştir.
#28.05.2009 16:59 0 0 0