Çanak Çömlek ve Çömlekçilik

Son güncelleme: 29.05.2009 14:19
  • Çanak ve çömlekçilik nedir - çömlekçilik nedir - çömlekçiliğin tarihi - çanak çömleğin yapılışı - çanak çömleğin gelişimi - bugünümüzde çömlekçilik


    Çanak Çömlekçiliğin Tanımı ve Gelişimi
    Çömlekçilik, toprağın ya da asıl olarak killi toprağın çeşitli aşamalardan geçirilip işlenip şekillendirilip kullanılmak üzere çeşitli eşyalar üretilmesine verilen addır.

    İnsanlığın çömleği nasıl keşfettiğini tam olarak bilinmemekle birlikte, genellikle kabul gören varsayım, toprağın ateşte kızarıp sertlik kazandığını tesadüfen bulduğu yönündedir.

    Bulunma şekli ne olursa olsun, çömlekçiliğin gelişmesi, göçebe kavimlerin yerleşikliğe geçmesiyle olmuştur. Anadolu'da ilk yapılan çömlekler Neolitik döneme yani yaklaşık M.Ö. 7000'li yıllara tarihlenmektedir.

    İlk yapılan çömlekler sargı-dolama usulü ile elde şekillendiriliyor ve pişirim ise genellikle açık ateşte yapılıyordu. M.Ö. 3000 yılında da çömlekçi çarkı bulunmasıyla çark üzerinde şekillendirmeler de başlamış oldu. Yine aynı dönemde toprağın pişirilmesi için ilkel fırınlar da kullanılmaya başlanmıştır.

    Günümüzde Anadolu'nun pek çok yerleşim yerinde çömlek yapılmaktadır. Hatta çağdaş tekniklerle günümüzden binlerce yıl önce uygulanan teknikler, aynı zamanda, birbirine yakın mekanlarda süregelmektedir. Örneğin Eskişehir'in Mihalıççık ilçesi Sorkun köyünde kadınlar, Neolitik dönemde uygulanan teknikle çamuru şekillendiriyor, kap-kacak yapıyor ve aynı dönemin yöntemiyle çömleklerini açıkta pişiriyorlar. Manisa'nın Salihli ilçesine bağlı Gökeyüp köyündeki kadınlar da aynı şekilde çömlek üretiyorlar. Ana Tanrıça kültürünün egemen olduğu dönemlerin tekniğinin günümüzde de sürüyor olması ve üstelik kadınlar tarafından sürdürülüyor olması araştırmaya değer bir olgu olsa gerek. Çömlek üretiminde çarkın kullanıldığı yerlerde ise artık bu işi erkekler yapıyorlar.

    Kilin suyla karıştırılmasıyla oluşan çamurdan yapılan süs ve kullanım eşyasının, yüksek ısılı fırınlarda sertleştirilmesiyle çanak çömlek elde edilir.
    İlk çanak çömlekler elle biçimlendirilirdi. Çamur avuç içinde yılan gibi upuzun yuvarlanır; halkalar oluşturacak biçimde dolana dolana üst üste konarak kaplar yapılırdı. Islak çamurun üstüne parmak basılarak, daha sonraları ip ve hasır bastırarak süslemeler yapılırdı. En çok rastlanan bezemelerden biri de kazıma ve kabartmaydı. Renklendirme ise değişik renklerdeki çamurlarla yapılıyordu. Önceleri kuruması için güneşe bırakılan çömlekler, daha sonra ilkel fırınlarda pişirilmeye başlandı. Yüksek ısıda pişirmek çömleklerin sert ve suya dayanıklı olmasını sağlıyordu.

    Çanak çömlek yapımındaki ilk önemli gelişmelerden biri çömlekçi çarkıdır. Çömlekçi çarkının ilk kez ne zaman kullanıldığı bilinmemektedir. Yapılan eşyanın biçimlendirilmesinde çok önemli bir araç olan çark daire biçimli yatay bir tabla ile bunun merkezinden geçirilen bir milden oluşur. Önceleri elle çevrilen çark zamanla, milin alt ucuna yerleştirilen ikinci bir tabla aracılığıyla ayakla döndürülmeye başlandı. Böylece her iki elini kullanabilen çömlekçi daha güzel biçimli eşya yapmaya başladı. Günümüzde elektrikle çalışan çarklar kullanılmaktadır. Çark üzerinde biçimlendirilen çanak çömlek kurumaya bırakılır. İlkel yöntemde pişirme işlemi ateşe tutularak yapılırken, zamanla tuğla ocağı olarak bilinen fırınlar kullanılmaya başlandı. Günümüzde kullanılan fırınlar gaz ve elektrikle çalışmaktadır. Eskiçağlarda çanak çömlek fırınlansa da, gözenekleri yok olmadığından içindeki sıvıyı uzun süre tutamıyor ve sızdırıyordu. Zamanla sırlama tekniği geliştirildi. Sırlama, çanak çömleğin ince bir cam katmanıyla kaplanmasıdır. Sırlama işleminde ilk kullanılan maddelerden biri kurşun sülfürdür. İçine renk katılan sır çömleğin daha çekici olmasını da sağlar.


    Bilinen en eski çanak çömlekler, Anadolu'da Çatalhöyük'te bulunmuştur. Bunlar yaklaşık 9.000 yıl öncesinden kalmadır. Buluntular arasında pişmiş topraktan tanrı ve insan heykelciklerinin yanı sıra, kilden yuvarlanarak yapılan bantların halka biçiminde üst üste konmasıyla oluşmuş çömlekler de vardır. Eski Yunanlılardan günümüze kalan çanak çömleklerin üzerindeki süslemeler çok güzeldir. Eski Yunanlılar çanak çömleklerini sır yerine özel bir çamur alaşımı ile kaplarlardı. Çanak çömlek çamurunda bulunan demir oksidin harlı ateşte kırmızıya, isli ateşte ise siyaha dönüşme özelliğinden yararlanan Yunanlılar, vazolarını bu renklerle süslemişlerdir.

    Eskiçağlarda Mezopotamya, Suriye ve İran'da yaşayanlar çanak çömlek yapımında oldukça ileriydiler. Sözgelimi, sırın kalay oksit ile karıştırıldığında beyaza dönüşerek saydamlığını yitirdiği; buna karşılık bakır ya da gümüşle karıştırılarak ısıtıldığında metal görünümü kazandığım biliyorlardı. Magripliler bu bilgileri İS 8. yüzyılda İspanya yoluyla Avrupa'ya ulaştırdılar. İspanyol çömlekleri gemilerle İtalya'ya götürüldü. Çömleklerin Mayorka Adası'ndan getirildiğini sanan İtalyan tüccarlar bunlara majolika (ya da maiolika) adını verdiler. 18. yüzyılda Faenza'da yapılan kalay sırlı seramikler bütün dünyada ün saldı. Fransızlar bu seramiklere fayans (faience) adını verdiler. En ünlü seramik çeşitlerinden bir başkası da Hollanda'da yapılan Delft seramiğidir. Bu seramikler 1700'lerde İngiltere'ye götürüldü.

    Çanak çömlek yapımında Avrupalılardan çok daha önde olan Çinliler, ısıtıldığında beyaza dönüşen bir çamur kullanıyorlardı. Bu özel çamur kaolin ya da Çin çamuru adıyla tanındı. Çinlilerin bulduğu, petuntse ya da feldispat adıyla bilinen bir başka çamur türü, düşük ısıda fırınlandığında, saydamlaşarak camsı bir görünüm alıyordu. Kaolin ve petuntse ile yapılan çanak çömleğe porselen adı verildi. Çin porselenleri, yapıldıkları dönemde ülkeyi yöneten hanedanın adıyla anılırdı. Bunlardan en ünlüleri Tang, Sung ve Ming porselenleridir.

    Avrupa'ya ulaşan Çin porselenleri büyük hayranlıkla karşılandı. Avrupalı çanak çömlek yapımcıları Çin porselenini taklit etmeyi denediler. 1675'te Fransız çanak çömlek yapımcıları bildikleri tek saydam malzeme olan cama kalay oksit katarak porselene benzeyen ama yeterince saydam olmayan kaplar yaptılar. Bu yöntemle yapılan porselene yapay ya da yumuşak porselen adı verilir. Bu türün en ünlüsü Sevr (Sevres) porselenleridir. 1710'da Almanya'da Meissen'de, yumuşak porselen hamuruna cam yerine feldispat katarak, Çin porselenine benzeyen sert porselen elde edildi.
    18. yüzyılda İngiltere'de, Çin'den gelen sert seramikler kopya edilmeye başlandı. Josiah Wedgwood adlı bir İngiliz siyah ve beyaz renkli seramikler üretmeyi başardı. 19. yüzyıl başlarında geliştirilen bir tür gözeneksiz sert seramik Chelsea, Bow Worcester, Coalport, Lovvestoft ve Derby'deki fabrikalarda üretilmeye başlandı.

    Avrupa'da günlük kullanım için üretilen testi, çanak ve bardakların renklendirilmesin-de daha çok yeşil, kahverengi ve gri gibi renkler kullanılıyordu. Almanya'daki çanak çömlek yapımcıları pişirme işlemi sırasında fırına kürek dolusu tuz atarak yeni bir sırlama yöntemi keşfettiler. "Tuzlu sır" olarak bilinen bu yöntem 17. yüzyılda İngiltere'de Staffordshire'de uygulanmaya başlandı. Çin porseleninin kalitesine ulaşılamadıysa da, Staffordshire dünyanın en büyük çanak çömlek merkezlerinden biri durumuna geldi.


    Çanak Çömlek Yapımının Aşamaları

    Kilin suyla karıştırılmasından oluşan çamura çanak çömlekçilikte hamur adı verilir. Çamurlar kullanılan kilin yapısına ve pişirme ısılarına karşı gösterdikleri tepkilere bağlı olarak değişik özellikler taşır. Çanak çömlek yapımında ilk basamak, türü ne olursa olsun biçimlendirilecek çamurun çakıl ya da demir oksit gibi yabancı maddelerden arındırılmasıdır. Çanak çömlek hamurunun ana malzemesi kil, feldispat, kuvars, kum ve çakmaktaşıdır. Porselen hamuru ise kaolin, feldispat, çakmaktaşı ve kuvars karışımından elde edilir. Daha camsı ve parlak görünümü olan ince porselen için bu karışıma kemik külü, beyazlatıcı olarak da kobalt oksidi eklenir. Hazırlanan sulu karışım sık gözenekli elekten geçirilerek kaba taneciklerden temizlenir. Daha sonra macun kıvamına gelene kadar yoğrularak sıkıştırılır. Hamurun içine yaklaşık 1.200°C'de camlaşan başka maddeler katılarak fırınlanırsa, su sızdırmayan gözeneksiz seramik elde edilir.
    Biçimlendirme aşamasında değişik yöntemler uygulanır. Çok sayıda çanak çömlek üretimi için tabak gibi düz parçalar, çömlekçi çarkı yerine, ona benzeyen bir makineyle biçimlendirilir. Hamur yassıltılarak ters duran tabak biçiminde hazırlanmış alçı kalıba bastırılır. Sonra kalıp, döner tabla üzerine düz olarak yerleştirilir; tablanın üzerinde bulunan ikinci bir kalıp, tabla döndükçe tabağın alt tarafının biçimlenmesini sağlar.

    Bir başka yöntem de, Paris sıvası denilen alçıdan yapılan kalıpların kullanıldığı kalıba dökme yöntemidir. Birkaç parçadan yapılmış olan kalıp, fırınlamadan sonra çanak çömleğin kalıptan ayrılabilmesini sağlar. Kalıp sıvı çamurla doldurulur. Suyu sızdıran bir madde olan alçı, çamurun suyunu emerek katılaşmasını sağlar. Katılaşan çamur kalıbın biçimini alır. Kalıbın ortasına biriken su boşaltılarak, çamurun yeterince sertleşmesi beklenir; sonra da kalıptan ayrılır.

    Çanak çömlekler biçimlendirme aşamasından sonra kurutma odasında iyice kurutulur. Daha sonra geniş ve derin küvetlere yerleştirilerek fırına verilir. Isı ayarı çamurun türüne göre yapılır. Ev eşyası olarak yapılan çanak çömlek 1.000°C'de, daha sert ve su geçirmez özelliği olanlar 1.400°C'de bir ile üç gün arasında pişirilir. Yüksek ısıda çamur zerreleri birbirleriyle kaynaşır; bu da hamurun sertleşmesini sağlar. Çömlekler, fırın soğuyana kadar içinde bekletilir.
    Sırlama aşamasında önce sır eriyiği hazırlanır. Sır, çakmaktaşı, feldispat ve kurşun oksit gibi camsı maddelerden yapılır. Toz gibi inceltilen bu maddeler suyla karıştırılarak büyük teknelere boşaltılır. Pişirilmiş olar çanak çömlek bu eriyiğin içine daldırılır. Sırlama işleminde, püskürtme, fırçalama ya da eriyiğin çanak çömleğin üzerine dökülerek yapıldığı kaplama yöntemi de uygulanır. Sırlanan parça daha özel bir fırına yerleştirilir. Sır bu fırında eriyerek ince, camsı bir tabakaya dönüşür.

    Renklendirme işlemi önceleri kilin doğal olarak içerdiği oksitlerle sınırlıyken, zamanla değişik yollarla yeni oksitler üretilmiş ya da aynı oksite değişik ısılar uygulanarak renklendirme işlemi geliştirilmiştir. Örneğin bakır oksit, değişik ısılar altında mavi, yeşil, kırmızı ya da mor renge dönüşebilmektedir.

    Bezeme türleri çok çeşitlidir. Boya, çanak çömleklerin bezenmesinde çok eski zamanlardan beri kullanılagelmiştir. Boyamadan başka, kabartma, mine, kazıma, astar, oyma gibi bezemeler vardır. Bezeme sırlanmamış, sırlanmış ama fırınlanmamış ya da sırlama ve fırınlama işlemi bitirilmiş çanak çömleğe uygulanabilir. Fırınlama sonrasında yapılırsa, üçüncü bir fırınlama işlemi daha gerekir. Renkler, fırınlama işlemi sırasında değişebildiklerinden özenle seçilmelidir.
#29.05.2009 14:19 0 0 0