Adverb Clauses of Time

Son güncelleme: 03.06.2009 17:17


  • (Zaman Belirten Zarf Cümlecikleri)

    Zaman belirten zarf cümlecikleri, iki olay arasındaki meydana gelme ilişkisini gösterir. Bunlar, genellikle ana cümleciğin fiilini nitelerler, ama aynı zamanda bütün cümleyi de niteleyebilirler. Bunların birçoğu, ana cümleciği takip eder ve virgülle ayrılmazlar. Eğer zarf cümleciği ana cümlecikten önce gelirse, araya virgül konur. Bu zarf cümlecikleri, "as, after, before, now that, until, when, while, whenever, since, as soon as" ifadeleri ile beraber kullanılırlar.

    We fasten our seat belts before the plane takes off. (Uçak kalkmadan önce emniyet kemerimizi takarız.)

    Don't open this box until your father comes. (Baban gelene kadar bu kutuyu açma.)
    I can read my book now that the children are sleeping. (Çocuklar uyuduğuna göre artık kitabımı
    okuyabilirim.)

    You can make some coffee now that the water is boiling. (Su kaynadığına göre artık biraz kahve
    yapabilirsin.)

    He will study English after he washes the dishes. (Bulaşıkları yıkadıktan sonra İngilizce
    çalışacak.)

    We will eat as soon as the children come. (Çocuklar gelir gelmez yemeğe başlayacağız.)

    She was watching television when her father came home.(Babası eve geldiğinde televizyon izliyordu.)


    They were playing football when I saw them. (Onları gördüğümde, futbol oynuyorlardı.)
    It rained for about an hour while (when) we were fishing. (Biz balık tutarken yaklaşık olarak bir saat
    boyunca yağmur yağdı.)

    I played the piano while the pretty girl was dancing. (O güzel kız dans ederken ben piyano
    çaldım.)

    They were sleeping while (as) we were listening to music. (Biz müzik dinlerken onlar uyuyordu.)

    I was thinking of her while (as) I was driving to İstanbul. (Arabamla İstanbul'a giderken onu
    düşünüyordum.)

    Last winter, Lt Ayan caught a cold whenever he played football. (Geçen kış, Tğm. Ayan her futbol
    oynadığında soğuk algınlığı kaptı.)

    I feel sad whenever I remember my ex-wife. (Eski eşimi her hatırladığımda üzülüyorum.)
    She hasn't called me since I came here. (Buraya geldiğimden beri beni aramadı.)

    I had forgotten Jenny until I ran across her photos. (Fotoğraflarıyla karşılaşıncaya kadar
    Jenny'i unutmuştum.)



#03.06.2009 17:17 0 0 0