Baba Kız

Son güncelleme: 08.06.2009 16:39
  • Baba Kız - Baba Kız Hikayesi - Baba Kız Masalı

    Bir orman içerisinde küçük eski bir kulübede, küçük bir kızla babası yaşarmış. Küçük kızın annesi ölmüş. Babası, evin işlerine yetişemiyor ve kızına bakamıyormuş. Bir gün küçük kızın babası, bir bayanla evlenmiş. Bu kadının, bu küçük kızın yaşlarında, birde kızı varmış. Küçük kız, babasının evlenmesini hiç istememiş. Günler geçtikçe kızın üvey annesi ve kızı, küçük kıza kötü davranmaya başlamışlar. Anne ve kız, her şeyin en iyisini kendileri yiyor ve giyiyorlarmış. Küçük kız, bu duruma çok üzülüyor, babasına bir türlü bu durumdan bahsedemiyormuş. Her gün üvey annesi ve kızı tarafından işkence ediliyormuş. Bütün evin işlerini ve kendi işlerini de küçük kıza yaptırıyorlar, kendileri rahat bir şekilde oturup, geziyorlarmış.
    Bir gün küçük kız, işlerini bitirmiş ve yorgunluğunu üzerinden atmak için, ormanda yürüyüşe çıkmış. Kızın ormana gittiğini gören üvey kız kardeşi, onu takip etmeye başlamış. Küçük kız, ormanda şarkılar eşliğinde yürüyor, kendi kendine mutluluk yaratıyormuş.
    Bir anda, ormanda bir ses duyuvermiş. Bir şey "küçük kız, küçük kız suyum kurumak üzere lütfen! Bana yardım eder misin?" Demiş. Kız şaşırmış. Sesin nereden geldiğini anlamaya çalışırken, aynı ses tekrar aynı şeyi söylemiş. Kız, bakınca ormandaki derenin konuştuğunu fark etmiş.
    Dere - Merhaba küçük kız! Suyum kurumak üzere, bana yardım eder misin? demiş tekrar.
    "Kız tabi" demiş. İlerideki kuyudan kovalarla su taşımış Ve derenin kurumasını önlemiş. Dere, ona teşekkür etmiş ve "yürümeye devam et" demiş.
    Kız ormanda yürürken ileride bir fırıncıya rastlamış. Fırıncı bağırıyormuş.
    - Lütfen! Ekmeklerim yanıyor, kurtaran yok mu? Diye. Fırıncı, küçük kızı görmüş ve kıza aynı şeyi söylemiş. Kız "tabi" demiş. Orada bulunan bir kuyudan tekrar, kovalarla su alarak fırının içine atmış ve fırın sönmüş. Böylece fırıncının ekmekleri yanmaktan kurtulmuş. Fırıncı, kıza teşekkür etmiş ve "kıza yürümeye devam et" demiş.
    Kız ormanda yürürken, karşısına kendi kulübelerinden daha da eski olan, bir başka kulübe çıkmış. Kız meraklanmış, bu evde kim oturuyor diye. Meraklı gözlerle kapıyı çalmak üzereyken, üvey kız kardeşi bir anda yanına gelmiş.
    - Seni takip ettim. Herkese yardım ettin. Şimdi, bende seninle geleceğim ve burada ne işin olduğunu öğreneceğim demiş.
    Temiz kalpli küçük kız, kapıyı tokmağıyla çalmış. Kapıyı çok yaşlı bir dede açmış. Dede - Merhaba küçük kızlar! Buyurun içeri gelin demiş. İki küçük kız içeri girmişler. Dede, küçük kızlara - Bakın; burada bir eski kilim, bir de yeni halı var.
    "Kilimi silkelerseniz yağmur, halıyı silkelerseniz kar yağar. İkinizde birini seçin" demiş. Küçük kız hiç düşünmeden eski kilimi seçmiş. Üvey kız kardeşi;
    - Zaten bende halıyı seçecektim. İyi oldu senin kilimi seçmen demiş.
    Küçük kız kilimi silkmiş, yağmur yağmış, üvey kız kardeşi halıyı silkmiş kar yağmış. Ve kızlar bu olaya şaşırmışlar. Tam o sırada dede, kızlara bir eski, bir de yeni olan sandık göstermiş.
    - İkinizde birini seçin. Onlar artık sizin, evinize gidene kadar, bu sandıkları sakın açmayın demiş. Kızlar dedeye "güle güle" diyerek ve teşekkür ederek oradan ayrılmışlar. Ve evlerine varmışlar.
    Küçük kız sandığı açmak için, babasının eve gelmesini bekliyormuş. Üvey kız kardeşi ise, annesiyle birlikte sandığı açmaya başlamışlar. Küçük kızda onların merakından, oda açmaya başlamış. Onların sandığından "korkunç korkunç böcekler"çıkıvermiş. Kızın sandığından ise, altınlar çıkmış. Bu korkuyla kız ve annesi evden koşarak ayrılmışlar. Bir daha dönmemecesine. Ve küçük kız, babası eve geldiğinde bütün olanları anlatmış. Babası altınları görünce çok şaşırmış. Ama bir ölçüde sevinmiş. Ve o günden sonra baba kız mutluluk ve refah içinde yaşamaya başlamışlar.
    "Geçmişten bir masal"


    noimage
#08.06.2009 16:39 0 0 0