Özgüvenin Törpülenmesi

Son güncelleme: 10.06.2009 15:21
  • Özgüvenin Törpülenmesi - Mustafa Yılmaz



    Özgüvenin Törpülenmesi
    İki sınıflı köy ilkokulunda öğretmenden sonra en etkili kişiydi. Okul başkanıydı. Sınıf başkanıydı. Zeki bir çocuktu Selim. Derslerinde başarılıydı. Öğretmeni abonesi olduğu dergiyi kendisi okumadan Selim'e verirdi. Selim okul çıkışında ev ile okul arasına bir kayanın dibinde akşam gün batana kadar dergiyi heyecanla okur bitirirdi.

    Zayıf ve çelimsiz büyüdü Selim. İlkokulu, orta ve liseyi bitirdi, üniversiteyi kazandı. Yazları köye geliyor güz işlerinde ailesine yardım ediyordu. Fakat iyi tırpan tutamıyor, ekin biçemiyordu. Yinede gücünün yettiğince çalışıyordu. Babası beğenmiyordu çalışmasını. El âlemin oğulları ne biçim de çalışıyorlardı, falancanın oğlu dağı devirirdi, tek başına dört dönüm tarlayı kendi başına biçerdi.

    Babasının bahsettiği kişiyi tanıyordu Selim. İsmi Rahmi idi. Aynı köydendiler ve akrabaları sayılırdı. İlkokulu beraber okumuşlardı. Başarılı bir öğrenci değildi. Matematiği çok zayıftı. İlkokulu zor bitirmişti.

    Selim üniversiteden mezun oldu. İş arıyor, sınavlara çalışıyordu. Köydeydi ve köy işlerinde yine yardımcı oluyordu ailesine. Traktör almışlardı. Güz ve tarla işlerini traktör ile yapıyorlardı. Bir gün tarlada ot yığınına traktörü yanaştırmasını istedi Selimden babası. Fakat geri, geri yanaştıramadı traktörü ot yığınına. Römorku devirdi. Direksiyonu sağa çevirse römork sola gidiyordu. Az bir sola çevirse sağa gidiyordu römork. Bir türlü ayarlayamadı ve römorku devirdi. Babası geldi yanına başladı bağırmaya. "Kargıların Ahmet kadar olamadın, fırıldak gibi çeviriyor traktörü, yazıklar olsun birde üniversite bitirdin."

    Kargıların Ahmet Selimden iki yaş küçüktü. Hiç gurbete çıkmamıştı. İlkokulu bitirmiş köyde annesinin yanında kalmıştı. Babası Almanya'daydı. Babası para gönderir, o arkadaşlarıyla söğüt diplerinde içerdi. Ama iyi traktör kullanıyordu ve babasının gözünde Selimden yüksekti. Aslında Selimin babası bu iki olay ve kişinin dışında birçok kişiyle kıyasladı Selimi. El âlem üstündü ve Selim ezikti. Gelişme çağında babası tarafından özgüveni cahilce törpülenmişti.

    Rahmi Müteahhit oldu. Onlarca dairesi, apartmanı altında cipi var. Kargıların Ahmet'in babası Almanya'dan kesin dönüş yaptı. Baba oğul şehrin en işlek caddesine kuyumcu dükkânı açtılar.

    Selim, bir kamu kurumunda memur olarak çalışıyor.


    Mustafa Yılmaz
#09.06.2009 14:21 0 0 0
  • Harika bir yazı, Tşklr paylaşım için.....

    Nedir bu anne babanın kıyaslama merakı anlamıyorum benimkilerde çok yaparlar ki alahtan öz güvenini kazanmış bir insanım da çok fazla bana müdahaleleri olmuyor ama olanlar için ise çok yazık ezik bir birey kazandırıyor üzücü...
#09.06.2009 15:09 0 0 0
  • Eğitim işin temeli eğitimm...Zaten kendini bilen insan ne kendini nede ailesini kimseyle ezmek için kıyaslamaz...Kıyas hiç yapılmamalı ya da yerine göre ölçülü yapılmalıdır...Zarar değil fayda sağlıyacaksa yapılmalıdır...Bireylerin yetişme çağında kendi kimliğini kazanıp özgüvenini alacağı yer ailesidir...


    Emeğinize sağlık güzel paylaşım içinn...
#10.06.2009 15:21 0 0 0