Ağaç Kökü ve İman

Son güncelleme: 11.06.2009 14:27
  • Ağaç Kökü ve İman Hikayesi - Ağaç Kökü ve İman Hikayeleri
    Fırtınalı bir gün Aralıksız yağmur yağıyor Kirlenmiş caddeleri ve sokakları arındırırcasına durmaksızın yağmakta. Bu yağış hayatın akışını ve rutinliğini durdurdu. Sanki yağmur: "Durunda bir düşünün hele, bakın etrafa ve beni dinleyin!"diyor. Sanırım iç dünyalarında bu fısıltıyı duyanlar hemen kulak kesileceklerdir. Ve buğulu pencerelerini elleriyle silip, dışarı atacaklardır ruhlarını. Ve gözler ilahi rahmetin göstergesi olan yağmura bakacaktır. Bende bu çağrıyı acizane duyanlardanım.Sese kulak verip dışarı bakmak için cama koştum.

    Camın buğusunda dışarıda gördüğüm şey dört mevsim bıkmadan usanmadan bana her sabah merhaba diyen söğüt ağacıydı. Soğuk o kadar şiddetliydi ki fırtına ve soğuk birbirleriyle düello yapıyorlardı sanki. İkisinin uğultusu,birbirleriyle olan mücadelesi beni ürkütmüştü. Sanki bir insanın hayatında yaşayabileceği en inişli çıkışlı,sallantılı bir dönemi gibi. Bazen iç dünyamızda oradan oraya savuluruz ve yorgun düşüp yağmurun saflığıyla yorgunluğumuzu şımarık ama bir o kadar da sevimli çocuk misali, Rabbimize şikayet ederiz:"Ya Rabbi içimdeki fırtınayı dindir". İşte tam manasıyla bunu çok iyi anlatan bir sahne vardı ama bu sefer fırtına içte değil bilakis tabiatta kopuyordu. Böyle bir günde ağaç sağa sola savruluyordu. Dalları kırılmak üzereydi. Dallarındaki yaprakların çıkardığı ses uğultuya eşlik ediyordu. Uğultunun sesini yaprakların hışırtısı dindiriyor du sanki. Korkma der gibi hoş bir ses.
    Fırtına olanca şiddetiyle devam ediyor ve ağaç o kadar sallanmaya ve sendelenmeye rağmen hala dirençli, hala sabırlı ve hala dimdik ayakta. Çünkü kökleri sağlam ve olanca gücüyle toprağına bağlanmış . Sanki fırtınaya:"Sen elbet dineceksin ve elbet güneş doğacak. Sen beni yolumdan döndüremezsin, beni buradan koparamazsın. Sen gelip geçici bir imtihansın benim için o kadar.Korkmuyorum senden."der gibi.

    Ağacın bana verdiği dersi tatbik etmek istedim.
    Hemen nefsimin kapılarını çaldım. Ve kendime: "Sende bir sağa bir sola savruluyorsun.Ne kadar dirençlisin,köklerin ağaç gibi sağlam mı seninde?İnancına,ağacın toprağa bağlılığı gibi bağlı mısın?Yaşadığın zorluk ve sıkıntılara rağmen dimdik ayakta mısın?"dedim.İşte bu yolculuk sırasında aklıma gelen bir hadis:"Mü'min başağa benzer,rüzgar onu bir sağa bir sola savurur; ta ki hasat zamanına dek.Münafık ise buğdaya benzer.Hasat zamanına kadar dimdik ayakta durur.Yani hiçbir sorun ve belayla karşılaşmaz"

    alıntıdır. . .
#11.06.2009 14:27 0 0 0