Bir bebeğin kokusunu özler gibi özledim ölüm seni
göz yaşım akmadı bir damla.içten kanadım ilk defa
Arabesk bir hikaye okur gibiydim .
gecenin çığlıklarını dinledim, kendi çığlıklarıma karışmış
Ayıramadım !hangisi daha çok acı çekiyordu bilemedim
Zaten bir bilinmez meçhulde değilmiydim,ne bekliyorum
yaşama dair ne kaldı avuçlarımda bir damla gözyaşımdan başka
Şimdi hangi kapı açık ,hangileri kapalı bana
Kime güveneceğim, hangi dost kolda ağlarım bir daha
en yakının sırt döner gün olur,boşa kürek çektirirsin onada
Bir lüzümsuız yaşam içinde,tesadüfen doğmuş mecburen yaşıyorsun
gecelerin yalnızlığına sarılırsın ,kendi yalnızlığını unutabilirsen
hangi acını geride bırakır, hangi mutluluğa kucak açarsın
Acılı şarkılar mı sarar yaranı,umurunda değilsin kimsenin artık anla
şizofren bir kimlikle dolaşma ortalarda, ya sevmeyi öğren yada yaşama
gecelere ölüm yüklersin ,intiharları özlersin, saklandığın karanlık odanda
Ama hiç bir şeyi beceremediğin gibi beceremezsin onuda
Ne güller yeşerir ne karanfil kokar koynunda, isyankar olursun sonunda allaha
Susmalara yüklediğin suçundu,sus şimdi çığlık çığlığa
ödülündür mutsuzluk al sakla en gizli sandıkta
yada as kendinle birlikte, yağlı bir urganın ucuna
sen aldın boyunun ölçüsünü yaşamakdan yana
Kanında dolaşır karanlık,aydınlığa haramdır yolların mum yakma boşuna
bir rüzgar çıkar nasıl olsa , söndürür anında ,çırpınma boşuna
Göz yaşların boştu hep, sakın unutma, şimdi ağlamak istesen de kan reva
Ey ölüm!!!
bu böyle gitmez sobeleyeceğim seni, bir gece yarısı saklandığın o kuytuda
Sen bulmadan ben bulacağım seni korkmadan,ağlamadan, ardıma bakmadan
gireceğim o soğuk toprağın altına ,kimsenin sahte gözyaşlarına aldırmadan
sarılacağım ,sen kokan o soğuk örtüye,ben zaten gelindim her karışına
bir ikindi vaktinde ,kıyar bir hoca ebedi bir nikah