iğreti bir ihanetin ardından acılarıma gülümseyişlerin geliyor aklıma
cesaretim vardı bu aşkta ,
şimdi ise düşlerime yapışıp kalan sahte
masallarınla göndermek istiyorum seni ait olduğun dünyana
olmuyor
mazoşistim ,aşığım senin derdinle kavrulup yanmaya
anılar dolanıyor ayaklarıma ,adalar'dan Üsküdar'a
birde yarım kalmışlıklarımız vardı ,
yaşayamadıklarımız bu sevdada
örneğin ;İstanbul'un göbeğinde siyah bir camın ardından
yüzlerce gizli hikayeyi seyre dalacaktık mesela
ve, sen bana yazamadığın
o şiirlerden bir tane yazacaktın onlara
sen bir hikaye peşinde kalemle kelime oyunları oynarken
ben kadehimdeki meyle geceye içlenecektim,
şafak sökecek diye
çakırkeyif olup kelime oyunlarına eşlik edecektim ,
sonrasında küçük oyunlar oynayacaktık birlikte
soluğundan ciğerlerine çektiğin,
kaçak tütünü çekecektim soluğuma
sen, güneşe hasret çiçeğinden bahsedecektin arada sırada
ardından suskunun hakimiyeti odada
avazımca çığlık çığlığa susuyorum,
bir damla göz yaşı düşüyor sükuta
avuçların arasından süzülürken aşkımın yağmur damlaları
dilinden düşen tek bir cümle ile gökkuşağı oluşuyor yüzümün
yurdunda(KADERİMSİN UNUTMA ! )
direnemiyoruz hızla akan zamana,
şafak söküyor yağmur yüklü gecenin ardında
güneş saman sarısıyla istanbul'un meydanında
solumda soluğun d/uyuyorum
düş değilmiş gördüklerim,yanımda,
tenimde uyuyor TEK GERÇEĞİM
ben çığlık çığlık susarım ,
kalbim bile atmasın kıpırtısından uyanma!
sen hep yanımda kal,
söz! Küsmeyeceğim uyandıramadığım için bir daha sana
bir düş yolculuğumuda böyle bitirdim
sürgün kaderim aşka sürgünlüğüm,
aşkını kurtlar sofrasında unutan yarim
yarın/sızım ,gör bak nede güzel yaşanmış gibi yazdım
yaşanmamış günlerin ,bu aşkın ,
sadakatinin kör,topal,lal kölesiyim sevgili/m