Emir Kır

Son güncelleme: 15.06.2009 19:26
  • Emir Kır Kimdir - Emir Kır Biyografi - Emir Kır Hakkında - Emir Kır Resimleri

    Türkiye'de çercilik yaparken Belçika'ya göç eden bir Türk ailesinin üyesi olan ve Brüksel hükümetinde bakan olmayı başaran Emir Kır 1968 Charleroi Doğumlu Kır,Hayal bile etmediğim bir yerdeyim" diyerek duygularını açıkladı.Belçika'nın Brüksel Hükümeti'nde Çevre, Sosyal İşler, Tarihi Eserleri Korumadan Sorumlu Devlet Bakanı olan Emir Kır, "Başarı, benim değil Belçika'ya kırk yıl önce işçi olarak gelen Türk vatandaşlarınındır" demekten de kendini alamadı.

    noimage


    Sosyalist Parti (PS) listesinden 13 Haziran seçimlerinde aldığı 7.409 tercihli oyla milletvekili seçilen Kır, "Dört kuşakta başarabileceğimiz işi biz dört yılda başararak tarih yazdık. Başarılarımızı devam ettirmek için her zamankinden daha çok çalışmalıyız. Farklılıktan korkmamalıyız. Farklıklık zenginliktir. Bu Türkiye için de geçerli" dedi. Kır hayatını, başarılarını ve hedeflerini şöyle anlattı:

    BABASININ OĞLU
    * Aslında her şey 1965'de başlıyor. Babam, Türkiye'de çerçilik yapıyordu. Köy köy dolaşıp, Emirdağ'dan Polatlı'ya kadar gidermiş. Babam, 1964'de Belçika'ya işçi olarak gelmek üzere kaydını yaptırıyor. Ailesi karşı çıkıyor. Ama 1965'de işleri iyi gitmeyince Belçika'ya gelmeye kesin kararını veriyor. Bir dönüm tarlasını satıyor, en yakın akrabalarından biraz borç para alıyor ve Belçika'ya geliyor. Arkadaşlarıyla birlikte Charleroi'ya geliyor. 13 yıl boyunca kömür maden ocağında çalışıyor. İşyerinde kaza geçirdiği için erken emekli oldu. 1998 yılında kendisini kaybettik. Babamın benim gelişmemde ve evde aldığım terbiyede büyük yeri var. Ondan aldığım en güzel nasihat ve terbiye de kolektif düşünmek oldu. Babamın sürekli siyasetten bahseden, tarihi inceleyen, dinine sahip çıkan muhafazakar bir kimliği vardı. Ailesinin reisiydi. Aynı zamanda da toplumsal olaylara duyarlı bir insandı. 'Bir insan sadece ailesi ve çocukları için yaşamamalı' cümlesi, deyim yerindeyse, benim de kulağıma küpe oldu.

    * Babamın emekli olup, Brüksel'e yerleşmesi de hayatımın yönünü değiştirdi. İlkokulu küçük Türk mahallesi olan Saint Joost'ta, ortaliseyi büyük Türk mahallesi Schaerbeek'de okudum. Brüksel Serbest Üniversitesi'nde (ULB) Siyasal Bilimler ön lisans eğitimi aldım. İşhayatıma ilk olarak serbest meslekle başladım. İki yıl telefonla satış yapılan bir şirkette çalıştım. Sonra belediyede işe girdim. Sosyal danışman olarak işbaşı yaptım. Vatandaşlarımızın sorunlarını birebir dinleme imkanım oldu. Sorunları çözmek için kolektif hareket eden bir ekiple çalışıyordum.

    BAKANLIK SÜRPRİZ OLDU
    * Seçim öncesi hiç bir şekilde devlet bakanı olacağımı düşünmedim. Bakanlar listesinin açıklanacağı günün önceki gecesi hayatımın en uzun gecesiydi. Seçimlerden sonra, ikinci en yüksek tercihli oyu alarak seçilen bir kişinin hükümette görev almasının doğal olduğunu düşünenler oldu. Ama bu gibi görevlere aday olmazsınız, parti yönetimi sizi seçer ve görevlendirir. Ben de beklemeyi tercih ettim. Aslında seçimden sonra çıkan tablo her şeyi söylüyordu. Vatandaşlar tavırlarını koymuştu. Ben hiçbir şey söylemedim. Sadece bir kere, çok üst düzey bir parti yöneticime, bana destek veren seçmenlere bir sinyal vermemiz gerektiğini söyledim. O parti yöneticimiz de 'sende bakan olacak bütün vasıfları gördüm, ancak bu daha erken' dedi. Konuşmamız başka konularda devam etti. Eve dönerken çok mutlu olmuştum. Parti yöneticimin bu sözleri, benim nereye geldiğimin bir göstergesiydi.

    * Çok büyük mesuliyetlerim var. Bana güvenenlere verebileceğim en iyi hizmet, bütün vatandaşlara din, kültür, kimlik ayrımı yapmaksızın, aynı mesafede yaklaşıp iyi ve başarılı bir bakan olmak. Türklere en iyi hizmeti vermek, ayrımcılık yapmadan herkese iyi hizmet vermekten geçer. O zaman Türklerin, Türk kökenli Belçikalıların ne olduğunu göstermiş olacağız. Benim bakan olmam bir rüya gibi. Ama hayatta bundan çok daha önemli şeyler var. Hayattaki en iyi reçete her gün geldiğiniz yeri iyi hatırlamaktır.

    Emir Kır Resimleri
#15.06.2009 19:26 0 0 0