Edilmiş yeminler,yakılmış fotoğraflar ve teselli sözleri ile
yollarımızın ayrıldığı yerde,kimimiz korkak kimimiz yarından
umutlu kimimiz cesur bakarken yaşam çizgimize,bir rüzgar
ayaklarımı yerden keserek beni sizlerden yani sevdiklerimden
yani canımdan yani dostluğuna şükrettiklerimden çok uzaklara
sürüklemeye başlamıştı ki gözlerimin yavaş yavaş kapanmasınında
verdiği karamsar bir ruhla,seninle o dalgalarının sahilini birseylere
kızmış gibi dövdüğü,iskelesinden İstanbul'a hergün binlerce insanı
taşıyan yüzlerce vapurun seyahat ettiği,çoğu insanın sevmediği
fakat benim oldum olali hayranlık duydugum o sehirde yani Yalova'da
bulustuğumuz o gün kafamda canlanmaya başlarken,
rüzgarın savurduğu saçlarını,güneşin rengiyle oynadığı o kahve gözlerini ve
beni her seferinde biraz daha hayata bağlayan gülümsemeni bir
daha göremeyeceğim gerçeği,bedenime ardı ardına acımasızca
sıkılmış kurşunlar gibi acıtıyor,kanatıyor ve senin
uykuda olduğun bu vakitte beni karanlığın içinde kaybolmaya itiyordu.