Gurbette nasıl giderilir ezana duyulan hasret

Son güncelleme: 27.06.2009 14:30
  • Gurbette nasıl giderilir ezana duyulan hasret? Neler kaybetmedik ki gurbette onsuz geçen yıllarımızda Günde beş kere bize Allah'ı, Resulullah'ı (sas) hatırlatan, bizi kulluğa çağıran ve ruhumuzu okşayan o lâhutî sesten mahrum geçen yıllarımızda neler kaybetmedik ki

    Şimdiye dek çok şeyler söylendi gurbet üzerine Ezansız ülkelerde yaşamaktır, gurbetin bir diğer adı Sadece doğduktan sonra kulağına okunan ezanla yetinen nesiller yetişiyor bu gurbet ellerde Ne Allah'a çağıran bir ses duyulur orada, ne Resulullah'ı (sas) hatırlatan bir nağme, ne de mânevî boşluklarla kıvrananan nesillere kurtuluş ufku gösteren hoş bir sadâ Ezansız memleketlerde boğuşur nesiller binbir içtimaî problemle, zîrâ ezan gibi diriltici bir esintiden yoksundur onlar

    Evet, ezan bir nefhadır, bir çağrıdır Sonsuz'dan gelen ve Sonsuz'a götüren bir vatandır üzerinde yaşanılası; bir şifredir; hayata sırlı ufuklar açan ve bir uyarıcıdır zamanın kıymetini her dâim haber veren Kulaklarımızı okşayan ne güzel, ne hoş nağmedir o Bu duygulardır ki, gurbettekileri İstanbul'a çeker hep Tarihin en canlı şâhitleri minarelerden yükselen ezan sesleri sarar ruhumuzu Sabah ezanıyla birlikte yeni doğmuş gibi rahatlar, güne inşirah içinde anlatılmaz duygularla uyanırız Sultan Ahmet, Süleymaniye, Fatih, Eyüp Sultan, Çamlıca camiilerinin minarelerinden kopup birbirine karışan lâhutî ezan seslerini ifadeye kelimeler yetmez Sonra da yıllardır yaşadığımız gurbette duygularımızın ne denli dumura uğradığını düşünüp kaderin hükmüne boyun eğerken sessizce, hissederiz gurbeti içimizde derince Zîrâ bu mabedlerin sihirli dünyasında;

    "Gök nûra gark olur nice yüz bin minâreden,
    Şehbâl açınca ruh-ı revân-ı Muhammedî;
    Ervâh cümleten görür‚ Allahü Ekber'i,
    Akseyleyince arşa lisân-ı Muhammedî"
    (Yahya Kemal)

    hakikatinden ve bütün gönüllere dalga dalga ibadet duygusunun, şefaat beklentisinin ve rahmet esintisinin yayılmasından mahrum kalmışızdır

    Öyle ki, ruhumuzu dirilten mühim bir dinamik ezan olmadığı için yabancılaşmışız; kulaklarımız ise, pas tutmuş hâldedir Binbir eracif dolmuştur yüreğimize Ezan ne büyük nimetmiş ki, bedeli de o kadar ağır oluyor demek Bu yüzden olsa gerek, İstiklâl Marşı'nda;

    "Bu ezanlar -ki şehadetleri dinin temeli-
    Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli!"

    diye ezandan bahsedilmiştir

    Şair, "Biz kısık sesleriz minareleri/Sen ezansız bırakma Allahım!" derken, çok önemli şeyler hissetmiş olmalı Ezansız semtler, ezansız ülkeler, ezana hasret memleketler var Gurbette ne minarelerden yükselen ezanla açarsın orucunu, ne ezan coşkusuyla tutarsın bayram namazlarının yolunu, ne de acaba kim bu fâni dünyadan göçmüş diye bir selâ sesi duyarsın Belki de bu yüzdendir, gurbette bayramların ve Ramazanların sönük geçmesi, insana bir şeylerin eksikmiş gibi gelmesi

    En kötüsü de ezansız hayata alışmak, artık onu hissedememek, duyarsızlaşmak Namazlarda bile, hemen kametleyip namaza durmak ne acı! Doyasıya ezanı duyamamak, onu evlerimize misafir edememek ne talihsizlik! Sadece çocuklarımız doğunca değil, evlerimizin duvarlarında her zaman inlemeliydi ezanlarımız, yuvamızın her köşesine sinmeliydi o ruh Evet, minarelerden bize ulaşmayan o coşkun, diriltici nağme, hava zerreleriyle her yuvadan dışarıya akmalıydı Sinmeliydi mânevîyatsızlıktan nefes yolları tıkalı toplumun ruhuna Ama nasıl, bir bilebilsek

    Büyük çiledir ezansız beldelerde yaşamak Ezanın söylediklerini biz yüreğimizle, ihlâsla, samimiyetle, gerçek Mesihî bir ruhla, davranışlarımıza yansıtarak temsil edebildiğimiz gün, minarelerden arşa yükselen sesler, kalbden kalbe giden yollarda ayrı bir mânâ buuduna ulaşacak, mânevî boşluklar doldurulacak

    Gurbetin garip çocukları bizler, İlâhî Mesajları gerektiği şekilde gönüllerimizde duyar ve ruhumuzda temsil keyfiyetini tutturabilirsek eğer, minareler gibi dimdik, dosdoğru insanlar olarak vazifemizi bihakkın yerine getirmiş oluruz Varsın o zaman kulaklarımız minarelerin o hoş nağmesini duymasın


    Ama sunu dusunmedende edemiyorum ;esas gurbet o lahuti sese kulak tikayanlar ,o sesi duymayan kalpler ,kulaklar degilmidir ?
#27.06.2009 08:07 0 0 0
  • Ama sunu dusunmedende edemiyorum ;esas gurbet o lahuti sese kulak tikayanlar ,o sesi duymayan kalpler ,kulaklar degilmidir ?

    tabiki de ama ezan sesine hasretlikde cook zor ne olursa olsun ezan saatler cikti belki ama turkiyeye varinca ilk ezan sesini duyunca dugulanmamak heyecanlanmamak elde degildirr....

    Allah razi olsun..
#27.06.2009 14:30 0 0 0