Hayrettin Karaca

Son güncelleme: 02.07.2009 13:17
  • Hayrettin Karaca Kimdir - Hayrettin Karaca Resimleri - Hayrettin Karaca Biyografisi - Hayrettin Karaca Hakkında
    Hayrettin Karaca (doğum: 4 Nisan 1922, Bandırma), Türkiye'de ilk özel arboretumu kuran işadamıdır. Daha sonra TEMA'nın kuruluşuna katılmış ve bu vakfın ilk genel başkanlığını yapmıştır.
    Hayerettin Karaca, 1940 yılında Boğaziçi Lisesi'ni bitirdi. İş hayatına atıldı ve Karaca Örme Sanayii'ni kurdu. Bu şirketi daha sonra Karaca Holding'e dönüştürdü. 1980 yılında iş yaşamından ayrılarak çevre sorunlarıyla ilgilenmeye başladı. Yalova'da 14.000 türü barındıran ve ülkenin tehlikedeki türleri için bir gen koruma merkezi ve Türkiye'nin ilk özel arboretumunu olan Karaca Arboretumu'nu kurdu. Bunu gerçekleştirmek için, yurtiçi ve yurtdışında gezdiği her yerden tohumlar topladı, botanik bahçelerini gezdi ve bağlantılar kurdu. Aynı zamanda Türkiye'nin anıtsal ağaçlarının, habitat ve biyolojik çeşitliliğin korunması yönünde çalışmalar başlattı ve Türkiye kamuoyunun ilgisini uyandırdı.
    70 yaşında Hayrettin Karaca arkadaşı Nihat Gökyiğitle birlikte 1992 yılında TEMA'yı, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfını kurdu.
    Hayrettin Karaca'nın 5 Türk üniversitesinden almış olduğu fahri doktorluk ünvanı bulunuyor ve Uluslararası Dendroloji Topluluğu'nun başkan yardımcılığını yapmıştır.

    Hayrettin Karaca, 1926'da İstanbul'un güneyinde, Marmara denizi kıyısındaki Bandırma ilçesinde doğdu. Babası Hocazade Halil Efendi, annesi Zehra Hanımdır. Liseyi bitirdikten sonra ailesinin triko-örme işinin başına geçip, onu ülkenin en başarılı sanayi kuruluşlarından biri haline getirdi. Karaca firması Türkiye''de ihracatın liderliğini yapmış, üstelik bunu diğer kuruluşlardan neredeyse 20 yıl önce gerçekleştirmiştir. Hayrettin Bey şöyle der:

    "Ben sanayici olmak istemiyordum. İstediğim edebiyatla ilgilenip kalan zamanımı doğayla iç içe geçirmekti. Fakat o günlerde babamıza karşı çıkmak söz konusu değildi."

    Hayrettin Karaca'nın doğa sevgisi gençlik yıllarında başladı. Konforlu evinden ayrılıp, çevre köylere gider ve hasat zamanı köylüye yardım ederdi.

    "Mısır soyar, harmanda döven kullanır, tarla bekçiliği yapardım; bilabedel."

    diyerek anılarını dile getirir kendisi. Ellili yaşlarında, Türkiye''nin ilk özel arboretumunu kurdu. Yurtiçi ve yurtdışında gezdiği her yerden tohumlar topladı, botanik bahçelerini gezdi, bağlantılar kurdu. Bugün Yalova'daki Karaca Arboretum, dünyanın her yerindeki botanikçiler tarafından bilinmektedir. Yılda iki kez yayınlanan Arboretum Magazin'i bilimadamlarının araştırma ve görüşlerinin yayınlandığı bir forumdur. 14.000 türü barındıran arboretum aynı zamanda ülkenin tehlikedeki türleri için bir gen koruma merkezidir. Hanoover Üniversitesi''nden Ekoloji profesörü Franz H. Meyer Hayrettin Karaca'dan;

    "Şimdiye kadar hiç böylesine kişisel çıkar gütmeden, kendini insanlığın yararına çalışmaya adamış birine rastlamadım."

    diye bahsediyor.
    Hayrettin Karaca yurt içindeki gezilerinde Türkiye'nin anıtsal ağaçlarının fotoğraflarını çekti, onların korunması yönünde çalışmalar başlattı ve yetkilileri habitat ve biyolojik çeşitliliğin karşı karşıya bulunduğu tehlikelere karşı uyardı. Bu geziler sırasında Türkiye'de insan etkisinden kaynaklanan hızlı bir çölleşme tehdidinin de farkına vardı. Bitki türlerinin yok olduğunu gördü, harap olmuş meralara, kuruyan şelalelere, yangınlar yüzünden veya tarla açmak üzere köylüler tarafından kesilmiş ormanlara rastladı. Gözlemlediği felaket karşısında sessiz kalamayacağını hisseden bu kendi kendini yetiştirmiş botanist, 70 yaşında yeni bir meslek edindi; Türkiye''deki çevre çalışmalarının liderliğini üstlendi. Sanayici arkadaşı Nihat Gökyiğit''le birlikte 1992 yılında TEMA'yı, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı''nı kurdu. O zamanlar çevresel konular Türkiye için birinci derecede önem taşımıyordu, daha çok zengin ülkelerin tartışmalarına konu olabilecek, onların ekonomik gündeminde yer alabilecek bir lüks olarak algılanıyorlardı. Çevresel bozulmanın sosyo-ekonomik bedelinin farkında olan bilimadamları ve uzmanlar yok değildi elbette. Fakat Hayrettin Karaca konuya el atana kadar bunlar sessiz bir azınlıktılar. Hayrettin Bey bu konuları açıklamak için bir kez kürsüye çıktı, bir daha da inmedi. Yapılan uluslararası bir araştırmanın sonuçlarına göre Türkler arasında çevresel konulara duyulan ilgi TEMA'nın kurulduğundan bu güne %12''den %51''e yükselmiş bulunuyor. İster bir köy kahvesinde 5-6 kişi, isterse akademisyenler ve hükümet görevlilerinden oluşan bir bilimsel konferans olsun, dinleyici kitlesi ve sayısı ne olursa olursun Hayrettin Bey konuşmaktan ve çevre bilincinin oluşması için çalışmaktan vazgeçmedi. Avrupa Parlamentosu'nun çevreci üyelerinden olan Hollanda'lı Doeke Eisma, vakfın Türkiye'deki kırsal kalkınma projelerinden birkaçını gördükten sonra TEMA'ya üye oldu. Hollanda gazetelerine gönderdiği bir yazısında şöyle der:

    "İnsanlar onunla tanışmak ve konuşmasını dinlemek için yollara dökülüyor. Çiftçilerin karşısındaki mütevazi tavrı, Gandi''nin haline benziyor. O da Gandi gibi hizmet ettiği dava uğruna kendi kişiliğini adeta silmiş."

    Hayrettin Karaca sınırsız gelişme ve artan üretim ve tüketimin etkili çevresel korumayla birlikte var olamayacağına inanmaktadır. Çevre konusundaki çalışmalarından dolayı, Hayrettin Karaca''nın 5 Türk üniversitesinden almış olduğu fahri doktorluk ünvanı bulunuyor.

    Ödülleri
    Verilen ödüller arasında Hayrettin Karaca'nın kabul ettiği bazı ödüller:

    * Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi tarafından Fahri Doktora 1990
    * Birleşmiş Milletler Çevre Programının 'Global 500 Roll of Honour' ödülü 1992
    * Çevre Bakanlığı tarafından "Çevre Beratı" 1992
    * Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından verilen'Çevre Ödülü 1993
    * Uluslararası Lions Club tarafından 'Melvin Jones Fellow Award 1994
    * Çevre Bakanlığı tarafından "Üstün Hizmet" ödülü 1994
    * ODTÜ tarafından 'Felsefe Onur Doktorası' 1995
    * Ege Üniversitesi "Fahri Doktora"sı 1995
    * Milli Olimpiyat Komitesi "Fair Play" ödülü 1996
    * Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı "Hoşgörü Ödülü" 1996
    * Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı tarafından "Şeref Üyeliği Beratı" 1997
    * Kırıkkale Üniversitesi ilk Fahri Doktora unvanı 1997
    * Cumhurbaşkanlığı Büyük Kültür ve Sanat ödülü 1997
    * ÇEVRETED tarafından "Çevreted 97 Onur Ödülü" 1997
    * Çanakkale 18 Mart Üniversitesi "2000 Yılının Öncüleri" ödülü 1998
    * Genç Hukukçular Derneği tarafından "Yılın Yurttaşı"ödülü 1998
    * Türkiye Çocuk Dergisi tarafından Babalar günü nedeniyle "Toprak Baba" unvanı 1998
    * Anadolu Üniversitesi Fahri Doktora Ödülü 1998
    * BİLSES Vakfı "Çevre Ödülü" 1998
    * Ankara Çankaya İzci Grubu tarafından "Yılın Doğa Dostu" Ödülü 1998
    * Ankara Gazeteciler Cemiyeti tarafından "Yılın Adamı" Ödülü 1999
    * Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı tarafından "1998 Türk Dünyasına Hizmet Ödülü" 1999

    noimage
#02.07.2009 13:17 0 0 0