bana karanlığa soyun demiştin
toprak unutur ya başağın rengini
ben de tutsak ettiğimden bu yana geceyi
her satır arası yaktım siyahı
o an
adın yazıldı yüzüme
bana gökyüzüne öl demiştin
mahşeri mahcubiyetle
kurşuna değdi gülüşüm
sinerken enseme ölüm kokuları
o an
yüzün kazıldı gözüme
-tarih yazsın-
maviydi ayrılığın(da) rengi
bu yüzden hep karaya vurdu
kavuşma düşleri