Gazetesinden başını kaldıran Tuncay, televizyonda, koşan sporcuları görmüş:
— Bu adamlar acaba neden koşuyor, diye sormuş.
— Onlar koşucu, başbakanlık kupası için koşuyorlar, diye cevap vermiş arkadaşı.
— Peki, bu kupayı kime verecekler?
— Birinciye.
— Öbürlerine peki ne verecekler?
— Hiçbir şey vermeyecekler.
— Öyleyse onlar niye koşuyorlar?
Uçak New York'a yaklaşırken iki pilot konuşmaktadırlar. Ne var ki mikrofon açık kalmıştır ve konuşulanlar bütün yolcularca dinlenmektedir.
- New York'a iner inmez, önce ılık bir banyo yapacağım. Sonra buzlu bir duble viski içeceğim, sonra da o sarışın saçlı, uzun bacaklı hostesle...
Bunları duyan sarışın saçlıi uzun bacaklı hostes hemen pilot kabinine doğru koşmaya başlar. Yaşlı bir yolcu, hostesin yolunu keser:
- Acele etme kızım. Bırak da rahat rahat viskisini içsin.