Sen benim çöl çiçeğimsin,
Sahra çölünün sıcağında,
Kum fırtınalarının tam ortasındasın,
Uçsuz bucaksız bir çöldesin,
Ne biri koparabiliyor,
Ne kokluyor,
Çünkü sen çöl çiçeğimsin.
Kum fırtınaları geçit vermez hiçbir insana,
Güneş eritir insanı içten dışa,
Çöl içine çeker insanı
Kimse gelemez yanına.
Sen çöl çiçeğimsin,
Dünyada ve her yerde teksin,
Ne güller senin kadar güzel kokar,
Ne de laleler senin kadar güzel açar,
Dedim ya sen teksin en güzel çiçeksin
Sen benim çöl çiçeğimsin.
Sadece ben verdim suyunu sana
Hatırlasana suyun içi aşk dolu
Nasılda içtin o aşk dolu suyu.
Getireceğim onu tekrar sana
Dipsiz kuyunun en dibinden
İçeceksin yine kana kana
Tabii içinde bir tutam aşkla.
Sen benim çöl çiçeğimsin,
Kutup soğuğuna dayanan
Çöl sıcağına aldırmayan
Tek ve en nadir çiçek.
Yalnız ben geliyorum senin yanına,
Aşarak dağları,
Aşarak çölleri ve fırtınaları,
Bu sefer yok yanımda dipsiz kuyunun suyu,
Bu sefer göz yaşlarımı getirdim sana
Geceler boyu senin için ağladığımda.
Hadi çöl çiçeğim al göz yaşlarımı yanına
Ah,keşke şu kalbimi de alsanda
Ölsem şuracıkta,
Artık özlem zor geliyor çöl çiçeğim,
Yaşamak zor geliyor,
Feleğin her gün vurduğu yetmiyormuş gibi
Senin hasretinde vuruyor.
Haydi çöl çiçeğim ayrılma vakti geldi buradan
Bakalım yine kaç yıl geçecek ardından
Bakalım bir daha ne zaman göreceğim seni
Seni çok özleyeceğim
Haydi elveda çöl çiçeğim.