Tunay Bozyiğit

Son güncelleme: 10.01.2010 19:43
  • Tunay Bozyiğit Kimdir - Tunay Bozyiğit Resimleri - Tunay Bozyiğit Biyografisi - Tunay Bozyiğit Hakkında

    noimage


    Tunay Bozyiğit Kimdir ?

    01 Mart 1967 IĞDIR / TUZLUCA Doğumludur.

    seyduna 'alamut kalesi' efsanesinin yaratıcısı hasan sabbah'ın diğer adıdır. ünlü hayalet kale hazar'ın güneyinde yer alan iran kenti ghazvin'dedir. alamut kalesinin altından geçen ve hayat veren ırmak anlamına gelen şahrud ise aynı efsanenin bir parçasıdır.


    SEYDUNA VE ŞAHRUT'UN AŞKI

    Azeri olduğunu ama Anadolu ve Mezopotamya kültürüyle beslendiğini belirten Bozyiğit, albümdeki her türkünün ayrı bir öyküsünün olmasını çalışmaya renk veren bir olgu olarak tanımladı. Albümün tamamına hakim duygunun aşk, sitem ve sosyal adaletsizlik olduğunu vurgulayan Bozyiğit Seyduna ve Şahrud ile olan yakın ilişkisini ise şöyle açıklıyor:

    "Hassan Sabah ilginç bir kişiliktir. Ben tarihi seviyorum. Mezopotamya tarihini, Azeri tarihini okumayı seviyorum. O başkaldırı biçimiyle, o işgale karşı mücadale biçimiyle çok ilginç gelmiştir. Şahrud, özünde bir semboldür. Yani Şahrud denilen birisi yoktur. Alamut Kalesi'nin altında geçen bir ırmağın adıdır. Ben sevdiğim kadını bir suya, bir akan suya benzettiğim için akıp durulan bir şeyden ürettiğim için ve hayat veren bir ırmağa benzettiğim için o ismi kullandım. Ve güzel bir aşk öyküsü oldu. Belki de ayrılıklar, ya da acı, ya da büyü sanatsal üretimin temelinde çok önemli bir yer işgal ediyorlar"


    Karınca katarı nasılda çoğalmada seyduna türkülerinin yaşamında... Yeni soluklar nakışlanmada ezgili yüreğimin gergefinde usta nefeslerin yanı başında. Harlı türkülerime ağızlarını yakmada... İnadına yol almada kervan... Her türden dost yaralarına aldırmadan Düşman nasılsa bilir hududunu ve gücünü türkü yaratan yüreklerimizin... Gelecek güzel günlere çoğalmada türküler... Varlaşmada sesimizin toğrağında... Ezgili seslerimizin güneşi vursun yüreklerinize...

    (Tunay Bozyiğit)

    Tunay Bozyiğit kimdir?

    1961 senesinde Iğdır ilinin Tuzluca ilçesinde, Kağın köyünde doğdum. İlköğrenimimi Kağın ve Tuzluca'da, orta öğrenimimi ise Iğdır'da tamamladım. 1983 senesinde Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde memur olarak çalışmaya başladım. O arada Anadolu Üniversitesi İş İdaresi bölümünü bitirdi. 1984 ile 1987 yılları arasında Zeytinburnu Halk Eğitim Merkezi'nde halk oyunları ve halk müziği korosunda çalıştım.


    1988-1993 yılları arasında siyasal sebeplerle Paşakapı, Metris, Bayrampaşa cezaevleri ile Sakarya, Gökçeada ve Çanakkale'de bulunan cezaevlerinde 5 yıl yattım. Daha sonra memurluktan ayrılıp 1994 senesinde Marmara Üniversitesi Biyomedikal Cihaz Teknolojisi bölümünde eğitim görmeye başladım.

    Şaşırtmayı ve şaşırmayı hep sevdim ömrümce..çocukluğumu geçirdiğim ermeni sürgünü köyüm kağında ilk aşk ilk aşka ağlamışlık la başladı yaşamım..adı zerişan dı ..ana dolumda kızlar erken büyür ve ere erken verilir hemi de öyle oldu

    Batası töresince..yüreğimde yangın halaya durdu gövdem boyunca kudurdu..o acının izi taptaze kaldı her aşk vuranda kanadı..ilk şiir ve bestede taa o zamandı..köyümüzü sel vurdu..çığlığım türküye döndü..ücra köyümle dünya arasındaki köprü her bahar gibi sele teslim olmuştu ekinler heder canlılar telef olmuştu.
    Orta okula başlamam için kazamız tuzluca ya inmiştim babamla..üç dört katlı binalar görüp dehşete kapılmıştım..babama sordum kim yönetiyor burayı kaymakam dedi,tamam kaymakam ola cam dedim töreyi kaldı racam..sonra fotoğrafçı ya gittik kara çarşafın içinde kaybolan buraya bak kuş çıkacak diyen ve koca bir ışıkla beni kandıran utandıran alasker amcayı tanıdım.ikinci kandırılmamdı ilki kolumu aşı diye çizen şekerle aşılayan doktor olmuştu.babam poz için saçımı elleriyle taradı ilk sevişiydi .başımda o ellerin izi kaldı. ah sevmelerde ahım kaldı.köyümde çocukları sevmek törece yasaktı. okula başladım sarı saçlı çilli biri önümdeki sırada oturuyor..ilk kez böyle bir şey görü yom..milli güvenlik dersimize giren binbaşının kızıymış..askerden ilk darbeyi o an yedim ve tam iki yıl bir güneş gibi sadece seyreyledim h.sevgi Erdinç'i..ilk lal oluşumdu sonra bir arkadaşın bağlamasıyla tanıştım eve getirdim sevindirdiktim meğerse aylardan kerbelaymış bağlamanın teknesini başımda paralattım babama..sanatçılığım kırkına dek ertelendi..köyün ilk memuruydu babam tek radyo bizde vardı ermeni ve Kürt müziğini Erivan radyosuyla tanıdım arkadaşlarıma hava attım..ataması Iğdır'a çıkınca babamın taşındık..3.sınıfta siyasetle tanıştım ve devrimci olarak babamın ölünceye dek utancı oldum..sülalem beydi ve vekil yada senatör sadece bizden olur halkı oy davarı bizimkiler yapardı..ailemi izole ederek cezalandırdı sülalem bendim sebep..derken lise sınıflarda sıralar ayrışır sağcılar sağda solcular solda oturur jandarma arada volta vurur hoca karatahtada ders anlatır teneffüsler sırayla yapılırdı..orta eğitimde azım kaldı..temel dersler boş geçer tali dersler kaymakam la beraber hükümet memurlarıyla doldurulurdu..dövülmediğim gün şanslı sayardım şaşırırdım..eve gelip babamdan isterlerdi dövmek için malum çevreler..denizlere yaptığım bir türküyle ölümüne dövülüp bayıltılmıştımtürkülerden çekeceğim ta o zamandan sabit ve sabıkalaşmıştı..

    Karakolda ayna yerine korkunun ve işkencenin olduğunu da o zaman öğrendim..ve son sınıfta sömestrde komşuluk arkadaşımca öldürüleceğimi haber alıp kağınıma ricat ettim..ikinci yarı yıl açılmayınca birinci yarı yıl notlarıyla mezun oldum..ünv.sınavları için İstanbul'a koyuldum ..otobüsün yedek şoförünün karnında uyuyarak Erzurum da ölümden kurtuldum..o ilde öfkem ve ölüm korkum kaldı..Ankara da 13 katlı Gülhanayi hayretle saydım İzmit de denizin mavisine şaştım ..haritada deniz olduğu belli olsun diye maviye boyandığını sandıydım..İstanbul da ilk işim Ataköy çadırlı kampta wc temizlemek ve çöpçülükle işe başladım..sonra askerlik samsun olaylar ve kurayla tekrar İstanbul..kavilleşmiştim bu şehirle..ve 12 eylül bana ikinci askeri darbesi..daha 13 ünde eylülün zimmetimdeki her şeyin teslim alınması ve koğuş ta yemekhane de ve de her duvarda var olan uyulması gereken kurallar da 6. madde olarak yer almam;dikkat Tunay boz yiğit tehlikelidir onunla ilişki kurulmayacak ve 24 saat astsubay ünal ın gözetiminde bulunacaktır ..işkence haneye dönüştürülen samandıra kışlasında isyanım telefon eylemim ve sürgünler..

    Derken yine İstanbul ve her işte çalışma. ama her işte ..derken 83 te kanarya orta okulun da memuriyet..yine kuralsızlık ve cezalar ve 88 de eğitderi kurma çabalarım sonrası politik tavrımla yargılanmam ve mahpushane 5 yıla yakın mahpusluk..paşa kapısı yakması metris isyanı ve 8 sürgün ve bitişle yine İstanbul

    Yine her iş sabıkamla iş bulma zor olsa da.en son oto yıkama ve boya badana..ve ordan Marmara ünv.yine politik yaşam ve mezun olamama hala iki dersim var ve silmemişlerse öğrenciyim hala..sonrası ne iş olsa da yaparım ve alamut kalesinin 2000 de açılışı..ve yaşamımda yeni bir sayfa

    Sosyalist anarşist karakterim sizlerinde tanıdığı seyduna denen karaktere dönüştü..kırkında geç kalmış bir sevdanın yitik öyküsüyle başlayan şahrud seyduna türküleri eserleri..ve lal olduğumu tescilleyen şiir kitabım yayınlandı

    Evet artık köhneyim ama bu yaşlılığımla bile daha benden çok ah aman ve aşk çıkar inanın..çünkü karnımda daha söyleyeceklerim var..
    Ha; kendimi bileli dört şeyi sevdim;politika(politik ahlağım olmayanın başka ahlağı olmaz bütün ahlaklar politik ahlağa tabidir)şiir aşk ve türkü halada onlarla varım

    Beni sevmenize şaşırıyorum..sizleri sevdiğime ise şaşa kalıyorum..ve inanın en çok hala kendimi şaşırtıyorum..şaşkınlıklarıma hazırlıksız yakalanın..şu an dört kitap bitirdim yayına hazır..birisi destandır..ve 4.albüm için stüdyodayım..nisanda bayram muştusu diye..beni şaşırtmaya devam edin ki sizleri şaşkına çevireyim..yüreğinize selam ediyor ve yüreğinizin pamuktan yumuşak ellerinden öpüyorum..yaşantımdan dar bi özeti sunuyorum..

    Tunay Bozyiğit


    ALAMUT KALESİ(KAFE-SANATEVİ)
    Balık pazarı çıkışı
    Cumhuriyet Meyhanesi karşısı (sokak içi) Balık sokak No: 10/5 Beyoğlu
    /İstanbul
    TEL:
    (0212) 292 44 15


    ŞİİRLERİ :

    1- Acı Su
    2- Acıya Gülmek
    3- Ahmak Gönlüm
    4- Aldı Gitti
    5- Ay Karam
    6- Ay Yar
    7- Ayrılık da Sevdadandır
    8- Ayrılık Rüzgârı
    9- Bahara Yenildiler
    10- Bedesten
    11- Deniz Kenarında Bir Ev Yapmışım
    12- Ebruli (Ayrılığın Hasreti)
    13- En Sağlam Yarıma: Şahrud'a İtirafımdır
    14- Göç Kız
    15- Gözlerinin İçi
    16- Gule
    17- Gülendamlım
    18- Hayat
    19- Hüzün Buğusu
    20- Iğdır
    21- İstanbul Ağlıyor
    22- İsyan
    23- Lal Olaydım
    24- Lal-ı Reyhan
    25- Mayıs
    26- Men Ölem
    27- Nefesimi
    28- Ömür Göz
    29- Ömür Söken
    30- Selvi Dalı
    31- Sen Hiç mi Bahar Görmedin
    32- Seyduna Türküsü
    33- Şahrud (Seyduna Ağıdı)
    34- Tütün
    35- Yarım Adam
    36- Yavaşça
    37- Yitik Öyküdür
    38- Yürek Göçü

    Tunay Bozyiğit Resimleri:
    https://www.main-board.com/unluler/173674-tunay-bozyigit-resimleri.html
#12.07.2009 19:16 0 0 0
  • Yitik bir öyküdür Seyduna Ve Şahrud....
    Seyduna'sına akar ...şahrud nazlı ...şahrud sessiz...şahrud aşk....
    Bilir Aşkın diğer adıdır...
    Bilir ki sesi kıştan kalma dağların baharı...


    Çok sevdiğim bir isimdir Tunay Bozyiğit...her yazdığı her okuduğu yüreğe işliyor...
    Belli ki gizleyemiyor eşkıyalığını :)
    Emeğine yüreğine sağlık Şayeste...
#21.07.2009 14:22 0 0 0
  • bune
#10.01.2010 19:43 0 0 0