"Mal sahibi mulk sahibi
Hani bunun ilk sahibi
Mal da yalan mulk de yalan
Var biraz da sen oyalan"
diyerek ne de guzel ozetlemis Yunus Emre.
Elimizde bulunan oyalanip durdugumuz maldan vermek, vermesini bilmek oyle guzel ki Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bunu vurgulamak icin: "Veren el, alan elden ustundur." buyurmus.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.), ummetinin iyi ve guzel olmasini arzulamis, bu ugurda calismistir. Bunun icin de Peygamber Efendimiz (s.a.s.): "Iki haslet vardir ki bir mu'minde asla beraber bulunmazlar: Bunlar, cimrilik ve kotu ahlâktir." diye buyurmustur.
Bizler O'nun arzuladigi guzel vasiflara sahip iyi bir insan olmak istiyorsak kotu ahlaktan ve cimrilikten uzak durmaliyiz.
Cunku bu iki hasletin mu'minde olmamasi gerektigini soyluyor Peygamber Efendimiz (s.a.s.).
Bu gun biz verecegiz, o tadi yasayacagiz ki bunun karsiliginda Allah'in sonsuz rahmetini comertce dagittigi zaman rahmetten karsiligini kat kat alacagiz.
Elimizdeki vari vermek, vari azaltmak ya da bitirmek degildir, terbiyesini veriyor dinimiz. Zekati zengine farz kiliyor. Sadakayi tesvik ediyor.
Veren elin alan elden ustun oldugunu soyluyor.
Karsiliginda ise bizden cok cok comert olan, her seyimizi veren
Rabbimiz, biz verdikce daha cok veriyor bize. Bunu bilince aciliyor elimiz.
Buna inaninca yagiyor ustumuze bereket
Dualarla iniyor bereket. Ya tersi
Ya elimizdeki bir avuc malin bizi bogmasi o malin mulkun.
Ne hazin
Cimri olmak ne aci Paylasilmayan o malin bize faydali olmamasi, bir gun kus misâli ucup gitmesi ve o kusun kanatlarinda olamayisimiz.
Kimi zaman mal, sahibini sahibinden once yer. "Yemeyenin malini bir yiyen cikar." demisler ya atalarimiz. Ne guzel demisler.
Allah icin, insanlar icin, kullanilmayan o malin faydasi kime ki
O halde ey insan, topraga dusmeyecek hayir cicekleri icin vermekle, Allah icin vermekle baslayalim ise, verdikce erelim guzele; verdikce guzelleselim ve oylece gidelim Guzeller Guzeli'nin katina, avucumuz dolu olarak