Her yaşın ayrı güzelliği var
Çok bildik bir söz ama gerçekten öyle mi?
Önce çocuk olursunuz,
Sonra çocuğunuz olur,
Daha sonra torununuz
Çocuğunuz olmamışsa bile başka çocukları seversiniz
BU DA KAİDEYİ BOZMAYAN İSTİSNALARDAN olur
İnsan her yaşta çocuktur
Ve değişen sadece oyuncaklardır
Bu da bildik bir söz
Önce oyuncak arabalarınız olur,
Sonra gerçek arabalarınız
Önce bezden bebekleriniz olur,
Sonra etten kemikten
Sonra sırasıyla sendromlar gelir
Ergenlik çağı sendromu,
40 yaş sendromu,
Yaşlılık sendromu
Biz sadece ergenlik çağını geride bıraktık ve diğerleri bizim için bir bilinmez
Belki bugün kızdıklarımız/kınadıklarımız yarın bizim gerçeğimiz olacak, bilmiyoruz
Sadece yargılıyor, ayıplıyor ve belki de lanetliyoruz ama yarın hangisi başımıza gelir veya hangi "ayıplı" durumla kınanırız bilmiyoruz
Üç dram, üç olay, üç sonuç
Dram 1: Hüseyin Üzmez
Olay: Küçük bir kız çocuğuna cinsel taciz
Sonuç: Cezaevi, yitirilmiş statü, utançlı son
Dram 2: David Carradine ABD'li ünlü aktör (Kung fu ve Kill Bill)
Olay: Cinsel fantezi
Sonuç: Tayland'da bir otel odasında bulunan cansız beden
Dram 3: İstanbul'un sayılı zenginlerinden biri
Olay: Eşini boşamak ve yeni biri ile evlenmek için çocuklarının, "annemizin ekonomik haklarını ver ve öyle evlen" sözü üzerine; "plan yaparak" paralı tuttuğu adamlarıyla, ellerini arkadan bağlatıp ağzını bantlatarak "en sevdiği küçük oğlunu" kendi elleriyle kalbinin üstüne attığı bıçak darbeleriyle öldürmesi veya öldürtmesi
Sonuç: Evlat katili bir baba, alamadığı yeni eş, evlat acısıyla geride bıraktığı eski eş ve paylaşmaya kıyamadığı servetiyle 'ahir ömrünü' en lüks! şekilde cezaevinde sonlandıracak bir "yalnız" adam
Üçünün de ortak yanı, 70 yaşının üstünde olmaları
Üçünün de ortak yanı, tanınmış olmaları
Üçünün de ortak yanı, üçüne de bu "son"uçların yakışmaması
Üçünün de ortak yanı "70 inden sonra kudurdu" sözüne mazhar olmaları
VE ŞİMDİ
En korktuğum ŞEY nedir biliyor musunuz?
Bizi nasıl bir sonun beklediğini ya da ne kadar kendimize yakışan bir sonla, "ahir ömrümüzü" süsleyeceğimizi BİZ bilmiyoruz
104 yaşında vefat eden dedem hep öyle derdi:
"Oğul, Allah sonumuzu hayrede!"
Ben de şimdi diyorum ki;
"Sen yırttın dede
Allah şimdi BİZİM sonumuzu hayrede"