Papatyaların sessiz çığlığında buluyorum, ellerime sığmayan bensizliği, tan vaktinin kızıl sancıların izdüşümünde yaşıyorum bu aşkı.
Kavga bakışlı bir yalnızlıkta kayboluyorum. Nehirler geçiyor içimden, içim nehirlerden geçiyor. Boğuluyorum talan edilmiş aşkların derinliğinde. Fırtınalara bırakıyorum ölümcül günahlarımı, savursun diye cennetine.
Adına küsüyorum çocukça.
Sensizliğimin ölgün şehirlerinde hergece alnımın orta yerinden vurulup duruyorum. Sana kanıyorum, sana kan kaybediyorum. Derin derin susuşlarının çığlığında, anlamsızlığın dört nala gidişinin ardından el sallıyorum.
El pençe divan durduğum aşkının önünde, martılar uçuruyorum. Kanadına umutlarımı yükleyip uçuruyorum, masmavi düşlerime.
Mahşere and içen sözleridir aşkımın sessizliği. Ey boğazıma kadar battığım aşk.. hadi al beni. Gözlerinden süzülen yıldızların gecesinde boğ beni
Duy beni yarr
Sen olmayan düşlerimde yaktım tüm tebessümlerimi. Ahh..bir bilsen buz kesmiş tenha bir gökyüzünün geceme olan katlini. Sensizliğin isyanında, aşkın koynuna serilip, tekinsiz uykulara daldığımı.
Bilemezsin ki..Çöl yağmurlarındaki bir intihar şiirinin yalnızlığındaki şairin yazgısını. Sonra, yığılıp kaldığını, dibi sen olan uçurumların kıyısında.
Ey sevdiğim
Gözlerin, yasadışı sevdalarda hükmü sabit bir silüet.
Gözlerin, papatyaların yaprağındaki kanayış.
Gözlerin, mavi derinliğinde kaybolduğum okyanus.
Ey yar
Beni özleyen bir İstanbul var mı gözlerinde? Sokak sokak beni aradığın, bulup bulup terinde soğuttuğun.
Susmaya tekmil vermiş gözlerinde ki bu hüzün neden?Hani nerede gülüşü yırtılmış kelimeler? Dudak kıvrımlarında mı saklıyorsun en masum sözcüklerini...
Ey aşk!
Yazılmış tüm şiirlerin aşkına,
Tenine olan hummalı özlemlerimde ki boğulmalarım yetmediyse bil ki; derin maviliğin az gelir gözyaşlarıma. Hüzün dalgalarının eşiğinde, sana teslim ediyorum benliğimi. Aşkın mahremi çıplaklığında utanmıyorum seni düşlerken.
baştan sona imgelem...
bu çok zor, her kese nasip olamayacak bir sanat...
şimdi geriye şu kaldı:
hay allah biz ne anlatmak için yola çıkmıştık,
okuyan ne anladı?
hani klasik bir ikilem vardır edebiyat derslerinde...
halk için sanat mı, sanat için sanat mı?
burda sanat için sanat var...