Ayrılık Kaygısı Bozukluğu Ve Tedavisi

Son güncelleme: 03.09.2009 12:16
  • SAB evden ya da birinci bağlanma figüründen ayrılmaya bağlı olarak oluşan aşırı korku ve anksiyetedir. Anksiyete çocuğun yaşına ve gelişimsel düzeyine göre uygunsuz olmalı ve en az 4 hafta sürmelidir. Anormal ayrılma kaygısını 7 ay ile 6 yaş arasında gözlenen yaşa uygun fenomenden ayırt etmek önemlidir. SAB %2.4 ile %5.4 arasında görülmektedir.
    Ayrılık Kaygısı Bozukluğu Ve Tedavisi
    SAB olan çocuklar ayrılma durumu ya da ayrılma beklentisi olduğunda sıkıntıya girerler ayrılma durumlarından kaçınmak isterler. Yaşadıkları sıkıntı "terör" şeklini ya da otonomik uyarılma halini alabilir. SAB olan çocuklar yapışarak ağlayarak yalvararak ya da somatik yakınmalarda bulunarak ayrılığa direnç gösterirler. Korkunun altında yatan bağlanma figürüne ya da kendisine zarar geleceği ve bu şekilde sürekli ayrılığı yaşayacağıdır. Okul reddi ve yoğun somatik şikayetler en sık tedavi arama nedenidir.

    GELİŞİMSEL PERSPEKTİF
    SAB en sık ergenlik öncesi çocuklarda bulunur ancak 18 yaşından önce herhangi bir yaşta tanı konulabilir. Daha önce belirtildiği gibi sıkıntı ya da ayrılıkla ilgili işlevsel bozulma gelişimsel düzeye göre aşırı olmalıdır. Subklinil SAB kliniğe başvurmamış toplum örnekleminde daha sık olabilir. Çocuğun yaşına göre belirti sayısı ve belirtilerin farklılığı değişmektedir küçükler daha fazla belirti gösterirler ve daha sıkıntılıdırlar.

    AYIRICI TANI KOMORBİDİTE
    Okul fobisi OKB diğer anksiyete bozuklukları ayırıcı tanıda düşünülmelidir. SAB olan çocuk sıklıkla depresyon ya da diğer anksiyete bozuklukları tanısını da almaktadır. Aşırı anksiyete bozukluğu (DSM-IV'te YAB) ve özgül fobiler en sık görülen komorbid tanılardır. Bu çocuklarda her zaman özgül fobi tanısını alacak yoğunlukta olmasa da sıklıkla çeşitli korkular (canavar karanlık hayvanlar gibi) bulunmaktadır. Ayrıca depresyonu olan ergenlik öncesi çocuklarda en sık görülen anksiyete bozukluğu SAB'dur. SAB olan çocuklarda somatik şikayetler arkadaşları ile vakit harcamada ve okul dışı etkinliklere katılmada azalma görülebilir. Okula gitmeyi reddetme ve seperasyon düşüncesi ile sürekli uğraşmaya bağlı olarak akademik başarıda düşme görülebilir.
    GİDİŞ VE SONUÇ
    Gidişi değişkendir stres ve geçişlerin olduğu durumlarda belirtilerde artmalar olabilir. Özellikle küçük çocuklarda oluşan SAB tamamıyle iyileşebilir. Ancak bazı durumlarda rekkürens ve eksaserbasyonlarla kronik gidiş gözlenebilir.
    -Geç başlangıç
    -Diğer psikiyatrik bozukluklarla komorbidite

    KRONİK GİDİŞ OLASIDIR
    -Ailede psikopatoloji
    -Bir yıldan daha fazla okula devamsızlık
    Ayrıca anksiyete belirtileri kendilik algısını ve arkadaş ilişkilerini etkiler ve gelişimin diğer dönemleri de etkilenebilir.
    Çocukta SAB varsa erişkin olunca agorofobi panik bozukluk sosyal fobi ve depresyon görülme olasılığı artar.

    TEDAVİ
    SAB tedavisinde bireysel aile ve grup tedavisi yararlı olabilir. Bireysel psikodinamik psikoterapide ayrılık otonomi kendilik algısı ve yaşa uygun bağımsız davranışlar üzerine odaklaşılır. Anne babaların çocuğun ihtiyaçlarını ve bağımsız davranış isteğini anlamaları için cesaretlendirilmeleri önemlidir. Her bir anne babada ayrılıkla ilgili kendi temaların ele alınması da önemlidir.
    Farklı çalışmalarda bilişsel davranışçı tedavi (BDT)'nin faydalı olduğu gösterilmiştir.

    Özgül tedavi yöntemleri şunlardır:
    a) Maruz bırakma (tedrici maruz bırakma ve relaksasyonla birlikte sistematik desensitizasyon)
    b) Edimsel yöntemler (contingency management) (ödüllendirme şekillendirme (shaping) söndürme)
    c) Bilişsel stratejiler (problem çözme başa çıkma düşünceleri kendi kendine konuşma)
    d) Model olma (Uygun davranışın gösterilmesi).
#03.09.2009 12:16 0 0 0