Deli Kızın Günlüğü 4

Son güncelleme: 04.09.2009 21:31
  • Deli Kızın Günlüğü 4 - Selcan Aktaş

    Necati bir anda ne yapacağını şaşırdı. Göğsünde bir yer dışarı fırlayacakmış gibi atıyor,terlikleri habire ayağına geçirmeye çalışıyor,bir türlü beceremiyordu.

    Evin ahalisi arasında bu şaşkın adam için kıkırdaşmalar başlayınca farkına vardı ne kadar aptalca göründüğünün.

    Allah`ım.
    Dedi içinden.
    N`olur sen yardım et.
    He desin babası.
    Bu bir çift masum yeşil göz için ömür boyu çile çekerim billahi.

    Şaşkınlığın farkına varan baba
    -Buyur Necati Bey.Gel şöyle. deyip nokta koydu ortamın kepazeliğine kendince.

    Fesuphanallah dedi kendi kendine.
    Adam kısmısı böyle sevmezdi kadını.
    Sevse de belli etmezdi.
    Bu ne böyle maymuna dönüyordu önünde daha hiç evlenmeden.
    Evlendimi de böyle yaparsa Ayten parmağında oynatır bunu.

    -Hoşgelmişsin.Kahve mi yapsınlar sana çay mı içersin?
    -Bir hoşsohbete kahve katık ederiz Hüseyin Aga.
    -Ayten .Kızım duydun.Beye orta kahve yap.

    Heyecanlandı Necati.Tam da hayal ettiği gibi bu akşam kahvesini Ayteninin elinden içecekti.
    Yanakları al al oldu koskoca adamın.

    Peh şuna bak dedi Hüseyin Aga.Bundan adam olsa ne olur.
    Karı gibi utandı.

    Biran evvel desin ne diyecekse de gitsin deyip başlattı muhabbeti.

    -Buyur Necati Bey.Dinleyelim sebebi ziyaretini.

    Bir kaç ses denemesi ve boğaz temizleme operasyonundan sonra başlayabildi nihayet Necati konuşmaya.

    -Efendim bilirsin ben bu mahallede tanınmış adamımdır.Kimsenin tavuğuna kışt demem.Karısına kızına bakmışlığım yoktur.
    Beş yetimle genç yaşta dul kaldımsa da var gücümle büyütürüm öksüzleri.
    Amma lakin ana şefkatinin yerine geçmez elbet.
    Gariplerim geceleri uyuyacak bir sıcak bir ana koynu ister.
    Sıcak aş işter.
    Para pul da olsa olmuyor işte be Hüseyin Aga.
    Bir erkek bir kadın gibi döndüremiyor evin her ihtiyacını.

    Senelerce hep içimin ısındığı helal süt emmiş mahcup bir ana kuzusu ararım bu yavrucaklara analık edecek.
    Lafın kısası kızın Ayten`e talibim Hüseyin Aga.

    Yıllardır ezberlenmiş cümleler gibi birdenbire dökülüvermişti ağzından bütün bunlar Necati`nin.

    Hüseyin aga tam birşeyler söylemek için ağzını açmıştı ki kapı açıldı.
    Ayten göründü kapıda.
    Tel tel kendinden kınalı saçları,çimen yeşili gözleri narin elleriyle dikkatli bir heykelin parmaklarından çıkmış kadar sade,süssüz ama bir o kadar melekvari bir yaratıktı Ayten.
    Gözlerini tepsiden kaldırmadan `Buyrun` dedi kısık sesiyle.
    Kısık sesle konuşmak terbiyedendi.
    Hiç bir genç kız erkeklerle yükses sesle konuşmaz bir dileği varsa kısık sesle belirtirdi.

    Bu sefer Necati`de bakamadı Ayten`in çimen yeşili gözlerine. Yanakları al al, titreyen parmaklarla aldı kahveyi tepsiden.

    Bir çakıcan şu adamın sıfatına diye geçirdi Hüseyin Aga içinden.Adam demeye bin şahit ister.
    Kapı kapandı yeniden .

    Hüseyin Aga aldı lafı.
    -Bak Necati Bey. Benim kızım gözbebeğimdir.
    Beş oğlandan sonra dünyaya gelmiş olsa da gönlümde yeri ayrıdır. Şimdiye kadar onu inciten anası bile olsa çekti cezasını.
    Lakin evlenme yaşı gelmiştir.
    Eve giden gelenlerin haddi hesabı yok.
    Artık kimseye hayır demeye yüzümüz yok.
    Elbet birine he deyip takacağız yüzüğü.
    Kızımın gönlü olursa ne ala.Yoksa kusurabakma Necati Bey.
    Onun fikrini almam lazım gelir töre gereği.
    Yuva kuracak yuvasında geçinecek odur.Öyleyse evleneceği adamı seçme kararı da kızımındır haliyle.

    Kahvesinin son yudumunu da içen Necati anlayışlı erkek tavırları takınmaya çalışarak;
    -Elbet doğru söylersin Hüseyin Aga. İş Ayten`in iki dudağının arasından çıkacak lafta biter, lakin duydum ki borçlanmışsın öteye beriye.
    Millet kahvede atar tutar arkandan.
    Benden duymuş olma ama borcunu ödemezse Ayten`i kaçırırız diyeni bile duydum.

    Sinirinden ayağa kalkan baba kızımı zorla elimden alacak babayiğit henüz anasının karnından doğmadı diyebildi ancak.
    Kolundan tuttu oturttu Necati köşeye Hüseyin Agayı.

    -Bak Hüseyin Aga.Herşeyin bir yolu yordamı var.böyle köpürerek taşarak olmaz bu işler. Gel bir orta yolunu bulalım. Sen Ayten`in gönlünü et.Ben de kapatayım borçlarını. Öbür türlü herkes üzülecek.
    Gel he de şu işe.Hem kızın mutlu bir yuva kursun.Hem sen borçlarından kurtul.

    Yüzü karmakarışık oldu Hüseyin aganın.
    Ne diyeceğini bilemedi.
    Başını camdan yana çevirdi.

    Bu arada iki kocaman el kavradı ellerini.
    Avucunu açtı.
    Bir tomar para sıkıştırdı.

    -Sen hele bir düşün Hüseyin Aga.Bu akşam koy başını yastığa.Hem kızının hem de ailenin istikbalini düşün.
    Hadi bana eyvallah.Çook rahatsız ettim sizi akşam akşam dedi.

    Çıktı gitti.
    Hüseyin Aga kalakaldı oturduğu yerde.
    Kıpırtısız Necati`nin evden çıkışını izledi.


    Selcan Aktaş
#04.09.2009 21:31 0 0 0