İncelik Peygamberi ve Küçük Kız

Son güncelleme: 07.09.2009 16:38
  • noimagenoimage

    > Akşam vaktiydi. Gündüzün yakıcı sıcağı, yerini serin rüzgârlara
    > bırakmıştı. Küçük bir kız çocuğu ağlıyordu, Medine'nin akşama bürünmüş
    > alacakaranlıklı yollarında... Korkuyla burkulan yüreğinden, yalnızlığın
    > damlaları düştü küçük avuçlarına. Ağlayan küçük çocuğu gördü İki Cihan'ın
    > Güneşi Peygamberimiz (sas). Şefkat dünyasına küçük yavrunun acısı düştü.
    > Hemen yanına gitti. Merhametle kuşatıp, sevgiyle saran bakışlarıyla sordu: "Niçin
    > ağlıyorsun yavrum?" Çocuk ağlama sebebini anlattı: "Ev sahibim bana un
    > almam için iki gümüş vermişti, kaybettim!" Belli ki küçük kız hizmetçiydi.
    > Kaybettiği paralardan dolayı kendisine kızılacağını veya dövüleceğini
    > sanmakta, eve gitmeye korktuğu için de ağlamaktaydı. Peygamberimizin o
    > gün, on gümüş parası vardı. Bunlardan dördü ile sabah kendisine bir gömlek
    > satın almıştı. Tam evine gelmişti ki, bir fakir kapıda gömleğini beğenip
    > istemişti. Peygamberimiz (sas) de yeni aldığı gömleği o fakire vermişti.
    > Geri dönüp, dört gümüşe kendisine bir gömlek daha almıştı. Düşündü, geride
    > iki gümüşü daha vardı. Kızın kaybettiği kadardı hem de... Küçük kıza: "Ağlama
    > yavrum!" diyerek iki gümüşü yalnızlığın soğukluğu hissedilen küçük avucuna
    > koydu. Çocuğun ağlaması yine durmamıştı. Bu defa da geç kaldığı için eve
    > gitmeye korkuyor, dövülme endişesi yaşıyordu. Çocuğun halini anlayan
    > Peygamberimiz, küçük kızın elinden tuttu ve onu evine götürdü. Kapıda ev
    > sahibine selam verdi. Kapı açılmıyordu. Selamı tekrarladı. Kapı ancak
    > üçüncü selamdan sonra açılmıştı. Peygamberimiz ev sahibine sordu: "Selamımı
    > duymadınız mı?" Ev sahibi dedi: "Duyduk, ama selamınızın artması ve
    > sesinizi daha çok duymak için açmadık." Ev sahipleri akşamüstü kapılarında
    > Peygamber'i görünce şaşırmışlardı. Bu ne büyük mutluluktu! Bu ne büyük bir
    > sevinçti! Sevinçten şaşkın ev sahibine, Peygamberimiz çocuğu göstererek
    > buyurdu: "Geç kaldığı için korkuyor. Sakın onu dövmeyin!" Ev sahibi,
    > sevincin verdiği şaşkınlığı üzerinden atarak karşılık verdi Sevgili
    > Peygamber'ine: "Ey Allah'ın Resulü, evimizi şereflendirmenize vesile olan
    > bu kızı, şahit olun ki, azat ediyorum." Peygamberimiz o kadar sevindi ki,
    > ellerini açtı, Allah'a şükretti: "Ya Rab, verdiğin bu on gümüş ne
    > bereketliymiş! Hem beni ve bir yoksulu giydirdin, hem de bir esiri
    > hürriyetine kavuşturdun..." (İbn-i Kesir, Şemailü'r-Resul, s.78)



#07.09.2009 16:38 0 0 0