Alın Teri Yoksa

Son güncelleme: 09.09.2009 07:26

  • noimage


    Bir yerden, çalışmadan, yorulmadan alın teri dökmeden para geliyorsa, burada kul hakkı, haksızlık, zülüm var demektir. Yani birilerinin parasını haksız olarak başkalarının eline geçiyor demektir. Birileri kaybediyor, birileri kazanıyor demektir. Bu da birilerini ağlatır, birilerini de güldürür. Atalarımızı bunu şu söz ile çok güzel dile getirmişlerdir: Ağlayanın malı gülene hayır etmez.

    Haksız kazanç yolları çok ise de günümüzde en yaygın olanı, istismarcıların speküle ettikleri, çaylak oyuncuları yoldukları borsadır. Borsa engin bir denizder. Yüzme bilmeyeni affetmez. Bugüne kadar kumarda olduğu gibi, borsada da kazanana rastlamadım, fakat herşeyini kaybedene çok rastladım. Acemi borsa oyuncusu ilk önce kazandığını bilahare birşekilde fazlasını kaybediyor. Bu kaybetme, parası ile malı ile olduğu gibi sağlığı ile canı ile de olabiliyor. Yani bu haksız kazanç bir şekilde fazlasıyla çıkıyor.

    Ne yaptığını bilmeyen acemi borsa oyuncularını şuna benzetebiliriz: Bilirsiniz karıncalar bir yaz boyu çalışırlar. Yuvalarının önüne bütün kış boyunca yiyicekleri çer çöpü buğdağ tanelerini toplarlar. Cüsseleri nedir ki, bütün topladıkları da ancak bir avuç kadardır. Bu arada bir deve giler, bir nefeste hüüüp diye karınlacaların bir yaz boyu biriktirdi yiyecekleri yutuverir.


    Borsada böyle. Garibanların dişlerinden tırnaklarından artırarak çok kazanma ümidi ile borsaya yatırdıkları cüzi paraları, bir spekülatör çıkıp hortumlar geçer. Artık, garibanın daha çok kazanma hırsı ile kaptırdığı paranın üzerine bir bardak su içmekten ve ağlayıp sızlamaktan başka yapacağı bir şey yoktur.

    Peki, spekülatör rahat yiyebilecek mi? Ne mümkün! Eninde sonunda fazlasıyla ondan da çıkar bu haksız kazanç. Yani veren de alan da bu işte zararda. Kumarda da böyle değil mi?

    Tabi ki bu dünyadaki zararları. Aslında esas ceza ahırette görülecek. Dünyada çekilen sıkıntılar, ahırettekiler ile mukayese bile edilemez, ceza bile sayılmaz.

    BİR ZAMAN GELECEK

    Evet, Müslümana mal, mülk, para lazımdır. Mal mü'minin yardımcısıdır. Ama, alın teri ile helaldan kazanılan mal. Helal kazanç mümine iyilikte yardımcıdır, haram mal da kötülükte yardımcıdır. Bunun için alın teri ile kazanmaya, harâma helale çok dikkat etmelidir.


    Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:


    "En güzel rızk, helale, harama dikkat edilerek alın teri ile kazanılandır."


    "Elinin emeği, alnının teri ile ye, dînini satıp yeme!"


    "Helâle, harâma dikkat ederek çalışıp kazanan kimseyi, Allahü teâlâ çok sever."


    "Bir dirhem gümüş kıymetinde harâm alan kimseyi, yirmibeşbin sene Cehennemde bırakacaklardır."


    Kul hakkı çok önemlidir. Açlıktan ölmek üzere olan bir kimse, ölmüş köpek ile başkasına âit koyun eti bulsa, ikisini de yemek harâm ise de, başkasının malını yemeyip, köpeği yemesi lâzımdır. Köpek yok ise, başkasının malını, ancak ölmiyecek kadar yiyebilir.


    Bu hüküm kul hakkının dumunu açık bir şekilde bildirmektedir.


    Bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki,


    "Bir zaman gelecek ki, insanlar, yalnız malın, paranın gelmesini düşünüp, helâlini, harâmını düşünmiyecekler."


    Cenab-ı Hak, nereden geldiğine bakmayıp, hara mı helalı mı diyle düşünmeyenlenden eylemesin!

#09.09.2009 07:26 0 0 0