Hayali evrim ağacı

Son güncelleme: 06.10.2009 13:32
  • Hayali evrim ağacı - bitkiler


    noimage



    Evrim senaryosundaki son sahneye geldiğimizde, buraya kadar saydığımız tüm imkansızlıkların ve mantıksızlıkların göz ardı edildiği hayali bir evrim ağacıyla karşılaşırız Bitkiler evrimciler tarafından 29 sınıfa ayrılmış ve sınıflar arasında da ata-torun ilişkileri kurulmuştur Her bir sınıfın başka bir sınıftan evrimleştiği iddia edilir ve bakteriler de tüm bu sınıfların ortak atasıdır Sayısız çeşit, renk ve kokudaki çiçekler, ağaçlar, meyveler ise bu ağacın son dallarıdır İşin çok ilginç bir yanı vardır Neredeyse her biyoloji kitabında karşılaşacağınız bu evrim ağacının tek bir dalını bile doğrulayan bir bitki fosili serisi yoktur Yeryüzündeki canlılardan birçok grup mükemmel fosil kayıtlarına sahiptir ama hiçbiri bir türden diğerine ara geçiş formu özelliği taşımaz Hepsi kendi içlerinde özel ve orjinal olarak yaratılmış, apayrı türlerdir ve birbirleri arasında herhangi bir evrimsel bağlantı yoktur Bu konudaki sorunlarını evrimciler şöyle dile getirirler:

    Daniel Axelrod, Evolution of the Psikophyte Paleoflora, isimli kitabında şöyle der:

    İlk çağlara ait kara bitkileri için evrimsel ağaçlar geniş çapta yenilemeyi gerektirir,.Chester A Arnold, Michigan Üniversitesi'nde fosil bitkiler üzerine çalışmalar yapan bir botanik profesörüdür Paleobotaniğe Giriş kitabının 334 Sayfasında; Sadece bitki evrimcileri çiçeklenen bitkilerin beklenemeyen yükselişini açıklamada bir kayıp içerisinde değiller, bu bitkilerin kökeni aynı biçimde bir gizemdirYine bir evrimci olan Ranganathan, BG Origins? adlı kitabında, Ne geçmiş fosil kayıtlarında evrimi kanıtlayacak ara geçiş formuna ait organları yarı oluşmuş herhangi bir hayvana veya bitkiye ne de günümüzde evrimin hala devam ettiğini işaret eden yarı gelişmiş bir hayvana veya bitkiye rastlanmamıştır Chester A Arnold'ın, yukarıda adı geçen kitabında şöyle demiştir:

    Şimdiye kadar modern hiçbir bitkinin başlangıcından bugüne kadar olan evrimsel akrabalık tarihini izleme şansımız olmadı

    The Evolution of Flowering Plants, in The Evolution Life adlı kitabında Daniel Axelrod, Angiospermlere, yani çiçekli bitkilere yol açan ilkel grup, fosil kayıtlarında henüz tespit edilmemiştir ve yaşayan hiçbir angiosperm böyle bir bağlantıya dikkatleri çekmemektedir .20 Eylül 1975'te Science News dergisinde yayınlanan bir makalede (Ancient Alga Fossil Most Complex Yet) evrimcilerin modern alg olarak nitelendirdikleri günümüzdeki örnekleri ile milyarlarca yıl öncesinde yaşamış olan algler arasında hemen hemen hiçbir farkın olmadığı şöyle belirtilmektedir:

    34 milyar yıl öncesine ait mavi-yeşil alg ve bakteri fosillerinin her ikisi de GAfrika'daki kayalarda bulunmuştur Daha da ilgi çekici olan, pleurocapsalean alg ile modern pleurocapsalean algin hemen hemen birbirlerine denk olduklarının ortaya çıkmasıdırYukarıda, konu ile ilgili uzmanların ağızlarından çıkan sözlerin hepsi aynı ortak mesajı vermektedir: Yarı oluşmuş organlara, sistemlere sahip hiçbir ilkel bitki fosili yoktur, bir bitkinin bir başka bitkinin atası olduğuna dair elde hiçbir kanıt yoktur Dolayısıyla çizilen evrim ağaçları tamamen hayal gücünün ürünüdür ve hiçbir bilimsel yanı yoktur Eğer eldeki bitki fosilleri önyargısız olarak değerlendirilirse Yaratılış Gerçeği apaçık görülür İşte bu durumu itiraf eden Cambridge Üniversitesi'nden evrimci Prof Dr Edred Corner'ın sözleri şöyledir:

    " Hala önyargısız olarak bitkilerin fosil kayıtları özel bir yaratışın lehinedir Bitkilerin fosil kayıtları özel yaratılışın lehinde görünüyor Bir orkidenin, bir su mercimeğinin ve bir palmiyenin aynı atadan gelmiş olmalarını aklınız alıyor mu? Üstelik bu tahmin için herhangi bir kanıtımız yokken Evrimciler bir cevap vermek için hazırlanmalı, ama bence çoğu tartışma başlamadan bitecek"

    Evrimci olmasına rağmen Edred Corner'ın da itiraf etmekten kendini alamadığı gerçek aslında çok açıktır Elbette ki tek bir bitkiden sayısız çeşitlilikteki bitkilerin ortaya çıkması imkansızdır Bitkilerin her biri kendi türüne ait farklı özelliklere sahiptir Renkleri, tadları, şekilleri, üreme biçimleri birbirinden farklıdır Bu farklılığın yanında aynı türdeki bitkiler dünyanın neresine giderseniz gidin aynı özelliklere sahiptirler Karpuz her yerde karpuzdur, rengi , lezzeti, kokusu hep aynıdır Gül, çilek, karanfil, çınar, ıhlamur, muz, ananas, orkide kısacası tüm bitkiler aynı türde dünyanın her yerinde aynı özelliklere sahiptir Yapraklar dünyanın her yerinde fotosentez yapabilecekleri mekanizmalara sahiptirler Benzersiz taşıma sistemleri dünyanın her yerindeki bitkilerde vardır Bu mekanizmaların, evrimcilerin iddia ettikleri gibi, tesadüfen oluşması imkansızdır Bu durum gözönüne alındığında evrimcilerin iddia ettikleri gibi dünyanın her yerinde aynı tesadüfün etki ettiğini söylemek hiçbir şekilde akılcı ve bilimsel değildir

    Bütün bunların bize gösterdiği tek bir sonuç vardır Tüm canlılar gibi bitkiler de yaratılmışlardır İlk ortaya çıktıkları andan itibaren bütün mekanizmaları eksiksiz olarak vardır Evrimcilerin iddialarında kullandıkları "zamanla gelişim, tesadüflere bağlı değişimler, ihtiyaçlar sonucunda ortaya çıkan adaptasyonlar" gibi terimler sadece evrimcilerin yanılgılarını anlatan tanımlamalardır Bunun dışında bilimsel bir anlamları yoktur
#13.09.2009 00:35 0 0 0
  • paylaşımın için teşekkürler ellerine sağlık
#06.10.2009 13:32 0 0 0