Herhangi bir sayfa açılsın eski günlerden
Kaçıvereyim oraya gizlice fark edilmeden
Anam babam, evlatları tarafından terk edilmeden
Tutayım onların ellerinden yeniden
Yüzüm yok onlarla karşılaşmaya bilirim!
Gayri ayrı düştük yıllarca
Bari çilesinden kurtulayım
Özlem denen illetin
El ele tutuşamayız anamla belki!
Taş basan bağrını açamaz babam
İndirmez çatık kaşlarını önüne
Ama hiç olmazsa
Anamın bir tas sıcak çorbasından içeyim
Memleket hasretiyle anam babam diye inlerim
Yeter artık bitsin bu çile nerde o eski günlerim
Bir defa yanmışız hayat yolunda
Hasretlik çekilmiyormuş el toprağında
Ne kadar sevinmiştim gidiyorum diye
Özlemin tükendi avare kaldım el yerinde
Büyüklerimi aradı gözlerim
Konuştu yıllarca hiç susmadı dilim
Sesimi duyacaklar diye
Ne zaman bitecek bu hasretliğim
Uzadıkça uzuyor yollar
Tükendim artık varayım memleketime
Anamı babamı bu kadar özleyeceğimi
Nerden bileyim
Yeni doğan güneş
Götür beni anama babama
Ayrılmayayım yanlarından bir daha asla!
Oynayayım kerpiç evimizin avlusunda
İşte! o zaman sığmam hasretlik kalıbına
Gezerim koklarım bahçemdeki gülleri
Ah! ne güzel de kokuyormuş anamın babamın elleri
Bir başıma hasretle geçti senelerim
Kaydı ellerimden geri dönmedi gençliğim
Anam babam diye diye
Bağrıma taş basacağımı nerden bileyim!