Jagged Alliance 2 Unfinished Business

Son güncelleme: 23.09.2009 07:33
  • Sir-tech firması Türkiye'de pek tanınmayan bir firma. Zaten yaptığı oyun sayısı da fazla değil. "Ancak az ama öz" cümlesini tam manasıyla hak eden bir firma.
    Sir-tech firması Türkiye'de pek tanınmayan bir firma. Zaten yaptığı oyun sayısı da fazla değil. "Ancak az ama öz" cümlesini tam manasıyla hak eden bir firma. Jagged Alliance 2 Unfinished Business oyunumuz Sir-tech firması, uygun bir yayıncı bulamadığı için beklenenden oldukça oldukça geç çıktı. Ama sonuçta beklendiğine değdi. Jagged Alliance serisinin bütün oyunları dünya üzerinde "yılın en iyi strateji" oyunu unvanını da içeren bir çok ödül topladı. Pekâla bu seriyi bu kadar unvana layık kılan nedir? Birinci etken gerçekçilik, ikinci etken harika konu, üçüncü etken ise eğlence.
    Oyunu gerçekçi kılanlar, oyunun ilk versiyonundan beri bulunan silah ve cepane çeşitliliği, bu silahların doğa ile etkileşimi, oyundaki bütün karakterlerin kendi "kişiliğinin" bulunması ve konuların uyduruk olmamasıdır. Son versiyonuna geçmeden önce biraz serinin tarihinden bahsedeyim. Oyunun ilk serisi Matavira adlı bir adada geçiyor. Bu ada, önemli bir hastalığın tedavisinde kullanılan bir bitkinin yetiştiği tek yer. Bir süre burada çalışan bilim adamlarından birisi işi ticarete dökmek için bütün adayı ele geçirmeye çalışıyor ve diğer bilim adamı da bizi bir komutan olarak kiralıyor. Biz de A.I.M. adlı kuruluşla irtibata geçip paralı askerlerden oluşan 8 kişilik takımımızı hazırlıyoruz ve adayı "sektör sektör" kurtarıp en sonunda kötü bilim adamını öldürüp adayı yeniden bilimin ve insanlığın hizmetine açıyoruz. Oyunun bir sonraki serisi olan Jagged Alliance: Deadly Games ise ufak görevlerin bulunduğu, oyuncuların kendi haritalarını oluşturup oynayabildiği bir multiplayer oyundu. Bu seriye kadar oyun sadece ses ve oynanabilirlik açısından güzeldi. Görüntüleri için pek de olumlu konuşulamazdı.
    Ancak "Jagged Alliance 2" geldi ve görüntü sorunu da çözülmüştü. Oyun tek kelime ile "harika"ydı. Eski oyundan tanıdığımız 50 tane paralı asker üzerine yenileri, yepyeni ve tamamen dünya üzerinde gerçekte kullanılan profesyonel silahlar, kullanmak üzere araçlar eklenmişti. Konu ise çok daha güzeldi. Bir 3. dünya ülkesi olan Arulco diktatör bir kraliçe olan Didriane'in eline geçmişti. Bu ülke altın ve gümüş madenleri ile ünlüdür. Kraliçe halkı bir köle gibi çalıştırıp servetine servet katmaktadır. Ülkenin asileri toplanıp karşı koymuşlardır ancak Didriane'nin teknoloji harikası silahları ile başa çıkamazlar. En sonunda bir çoğu ölür ve saklanmak zorunda kalırlar. Bu ülkenin ölmüş zannedilen "eski" kralı Enrico bizimle kontak kurar ve biz yine profesyonel askerlerden oluşan takımımızı kurarız ve Didriane'e karşı ülkeyi kurtarmak üzere işe koyuluruz. Ülkeyi "sektör sektör" temizledikten, bütün madenleri ele geçirdikten ve kraliçeyi öldürdükten sonra, ülke kurtulur. Ve Enrico yeniden tahta geçer...
    Gelelim Jagged Alliance 2: Unfinished Business oyunumuza: Adından da anlaşılacağı üzeri işimiz daha bitmemiştir: Didriane ölünce bu ülkede o yönetimi ele geçirmeden önce madenleri işleten firma madenleri geri istemektedir. Ancak halk dişiyle tırnağıyla söke söke kazandığı özgürlüğünü ve madenlerini geri vermek istemez. Bunun üzerine firmanın başında olan General Moris bu ülkeye göre doğuda bulunan - diğer bir 3. dünya ülkesi - Tracona'ya füze üssü kurar ve gözdağı vermek için Arulco'nun hapishanesine bir füze yollayıp orayı yok eder. Bunun üzerine işin ciddiyetini kavrayan Enrico yeniden bizimle kontak kurup bizden ülkeyi bu tehditten de kurtarmamızı rica eder ve 35bin $'ı da takım elemanlarımızı kiralamamız üzere bize yollar... Konumuz böyle...
    Jagged Alliance 2: UB bir genişleme seti şeklinde ancak JA2'nin sisteme kurulu olması zorunluluğu bulunmuyor. Genişleme seti olması şurdan geliyor: Önceki oyunun sonunda kalan save-game'inizi import yapıp diğer oyunda "yarattığınız kişisel" askerinizi ve diğer paralı askerleri gelişmiş "statları" ile birlikte bu oyuna aktarabilliyorsunuz. Bu tabii JA2 oyununu önceden oynamış kişiler için ÇOK ŞEY ifade ediyor. Bunu yaptığınızda envanterleriniz sıfırlanıyor ve oyun biraz daha zorlaşıyor... Bunun nedeni ise çok açık: Önceki oyunda iyice bilenmiş, güçlenmiş adamınız bu oyunda karşısına çıkacak her adamı kolayca harcayacaktır. Ama diğer oyunu kurmamakla kendi adamını yapma özelliğinden mahrum kalmıyorsunuz.
    Ek olarak gelmesinin diğer bir manası ise, Jagged Alliance : Deadly Games oyununda olduğu gibi bunda da internet üzerinden dağıtılan hazır haritalarla veya kendi oluşturduğunuz haritalarla, kendi senaryonuzu hazırlayabiliyor olmanız. Multiplayer olarak oynanmasa da kendi canlandırdığınız bir ortamda savaşmak güzel. Ayrıca arkadaşlarınıza da yollayıp onların da eğlenmesini sağlayabiliyorsunuz...

    OYUNUN OYNANIŞI:
    Giriş: Oyuna önceki oyunda olduğu gibi zorluk ayarlarını yaparak başlıyoruz. Önceki oyundaki zorluk seçeneklerini abartarak çok daha fazla zorluk seviyesi çeşidi koymuşlar. Mesela IRONMAN modunu seçerseniz, oyunda çatışma sırasında kayıt yapamıyorsunuz. Deneyimli oyuncular bunun ne anlama geldiğini çok iyi biliyorlar :) Oyunu bilmeyenler için şöyle açıklayayim: Oyunda çatışma anında tehlikeli bir harekete atılmadan önce oyunu kaydetmek çok önemlidir, değil mi? Böylece hiç istemediğiniz bir olay karşısında oyunu geri alıp bu sefer daha dikkatli olursunuz. Bu modda bodoslamadan yolladığınız adamınız gitti mi gider... Ancak çatışma hiç başlamadan önce yaptığınız bir save-game'i geri yükleyebilirsiniz. Oyunda bazı çatışmaların zorluğundan dolayı 2-3 gününüzü alabildiğini söylersem bu modun ne demek olduğu tam olarak anlaşılır sanırım. Diğer ayarlarda ise oyunda acemi mi, deneyimli mi yoksa usta mı olduğunuzu belirliyorsunuz, bu ayarlar rakip askerlerin dayanıklılığı, zekası ve ellerindeki silahların kalitesini etkiliyor, ayrıca oyuna başladığınız an ki para durumunuzu belirliyor. Önceki oyunda bulunan science-fiction seçeneği konulmamış. Ancak yine "tons of guns" seçeneği bulunuyor. Bunun anlamı oyunda standart silahların ötesinde bir silahın bütün modelleriyle ve modifiye edilmiş halleriyle de karşılaşmak isteyip istemediğinizdir.
    Deneyimsiz kullanıcılar için "best-cover" saklanılacak en iyi yer, "weapon-range" silahın menzilini oyun sırasındaki renkli ifadelerden öğrenebilme özelliği eklenmiş.
    Başlangıç: Zorluk ayarlarını da yaptıktan sonra oyunu başlatıyoruz. Her adımda bize oyun hakkında bilgi veren yardım ekranları çıkıyor, istersek bunları sürekli olarak kapatabiliyoruz. Oyunda bir lap-top bilgisayarın ekranında başlıyoruz. Bu ekrandan internete(!) bağlanıp E-mail okuyabiliyoruz (gönderme yok :)), en önemlisi A.I.M. sitesine bağlanıp paralı askerlerle ile görüşüp bütçemize ve savaş planımıza en uygun askerlerle anlaşma yapıyoruz. Önceki oyunda askerlerle 1 günlük, 1 haftalık ve 2 haftalık süreçlerde anlaşma yapıp para transferi yapıyorduk. Silahlarımızı yine online(!) sipariş edip getirtiyorduk, ve bunların masraflarını bize ilk verilen para ve oyun sırasında ele geçirdiğimiz madenlerden karşılıyorduk. Ancak bu oyunda yeni bir ülkedeyiz ve terkedilmiş boş bir madenden başka bir şey yok. Bu yüzden bize verilen para ile kiralayabileceğimiz en iyi takımı kurmak zorundayız. Bu sefer paralı askerler sizinle görev boyu anlaşma yapıyorlar. Yani parayı bir kere ödüyor ve görev bitene kadar işten atamıyorsunuz. Ayrıca asker kiralamak için önceden A.I.M. için çalışan bir adamın kuruluştan ayrılıp oluşturduğu M.E.R.C. de bulunuyor. Buradan A.I.M.'e kıyasla daha ucuz ve iyi ancak daha "deneyimsiz" askerler kiralayabiliyoruz. Bu oyunda online silah siparişi yok.
    Sitelerden ilk olarak I.M.P.'ye bağlanıp "kendi yaratacağım" adamı oluşturuyoruz. Bunu yapabilmek için bize e-mail ile yollanan hesap aktifleştirme kodunu sitenin girişinde yazıyoruz. Bu siteye geldiğimizde karakterimiz için cinsiyet, ses ve portre seçiyoruz öncelikle. Önceki oyunda bu aşamadan sonra bize bir anket yapıyorduk ve karakterimiz zevklerimize göre özel yetenekler kazanıyordu. Bunlar arasında "night-ops" yani gece operasyonlarında uzman, "martial-arts" dövüş sanatları uzmanı (kadın askerlerde bu özellik yok), "auto-weapons" otomatik silahlarda uzman, "heavy-weapons" havan topu, LAW (Light Antitank Weapon) gibi silahlarda uzman vb.. yetenekler kazanıyorduk. Bu oyunda ise anket yok, istediğimiz yeteneği biz şu olsun bu olsun diye seçiyoruz. En fazla iki yetenek seçme hakkımız var. Bundan sonra ise stat belirleme kısmına geçiyoruz. Oyunda askerinizin bütün kaderini burası belirliyor. Ortalama olarak bütün statlar 55 olarak seçili ve fazladan 15 puanımız var. Bu puanları ekleyerek veya istediğimiz statı azaltarak daha önemli gördüğümüz bir statı yükseltebiliyoruz.


    Statlar: (Anlamları oyundaki bütün elemanlarınız için geçerli)
    Health: Sağlık. Askeriniz? ne kadar sağlıklı? Ölmesi içine ne kadar darbe almalı? Bunu belirler.
    Agility: Çeviklik. Ne kadar hızlı koşacağını ve "Stealth" yani sinsiliğini belirler.
    Dextery: El mahareti. Bir şey fırlatırken bunu ne kadar isabetle yapacağınız bu özelliğe bağlıdır. Bu özellik "Mechanical" ve "Medical" statları ile de birebir ilişkilidir.
    Strenght: Kuvvet. Elemanınızın kuvvetini ve darbeler karşısında dayanıklılığını belirler, ne kadar yük taşıyabildiği de buna bağlıdır. Ayrıca fazlası adamınıza "kodumu oturtma" özelliğini ekler. Yani silahınız olmadığında veya işinizi sessiz halletmek istediğiniz bir anda yumruklarınızın ne kadar iyi konuşacağını belirler.
    Leadership: Liderlik. Adamınızın ne kadar iyi bir diplomat olduğunu, aynı zamanda emir kulu mu emir veren mi olduğunu belirler. Adamınızın oyun içindeki karakterlerle ilişkilerinde pasif mi aktif mi olduğunu belirler. "Karizma" da diyebiliriz... Oyunu kazanmak için gerekli değildir. Sonuçta diğer elemanlarınız için mutlaka bu özelliğe sahip olan birisi olur. Bu özelliği minimum yapıp artan puanları daha yararlı yerlere harcamak en mantıklısıdır.
    Wisdom: Zekâ, yani adamınızın anlama ve öğrenme kabiliyeti. Zekası yüksek olan bir eleman oyun sırasında statlarını daha hızlı yükseltir ve deneyimlerden daha çok şey öğrenir.
    Marksmenship: Nişancılık. Elinde silahı bile tutamayan bir asker bu oyunda ayak bağından başka hiçbirşey olamaz. Bunun mümkün olduğu kadar yüksek olması gereklidir. Keskin nişancılık buna bağlıdır.
    Mechanical: Mekanik becerisi. Oyunda bozulan silahları delinen kurşun geçirmez yelekleri ve bilimum alet edevatı tamir edebilmek için bu becerisi yüksek bir eleman gereklidir. Bunun ortalamanın üstünde bir değerde olması oyunda çok işinize yarar, silahları modifiye edip, yeni aletler icat edebilirler. Ayrıca tamirci deyip geçmeyin, mekanikten anlamayan bir asker savaş sırasında sıkışan silah tetiğini düzeltemez ve keklik gibi avlanır.
    Explosives: Adamınızın patlayıcılardan ne kadar iyi anladığını bu stat belirler. Adamınızın bir dinamit lokumunu "gerçek lokumla" karıştırmaması bu özelliğe bağlıdır :) Ancak bombalarla sırf bu işle uzman bir adamınızı muhatap edebileceğinizi unutmayın. Bu özelliği 0 (sıfır) bile yapmak mantıklıdır.
    Medical: Adamınızın kendi yaralarını ve diğerlerinin yaralarını sarabilmesi bu stata bağlıdır. Bu konuda uzman birisi en basit bir ilk yardım beziyle 5 adamı idare ederken, hiç anlamayan çarçur edip kendi yarasını bile saramayabilir. Bu özelliği yüksek adamlar da oyunda mevcut bu yüzden yarasını başka birisine sardırabilir. Bu özelliğe de kendi yarattığınız adamda pek ihtiyacınız yok. Ama diğer adamlarınızdan birisi mutlaka ama mutlaka ya Doktor unvanlı olsun ya da en azından medical yeteneği 60'ın üzerinde olsun. Çünkü aşırı yaralanan adamlarınız kendi kendilerine iyileşemezler. Onlara ciddi bakım gerektiğinizde aynı zamanda hekim olan bir asker çok gereklidir. Bunu sakın aklınızdan çıkarmayın.
    Experience Level: Sizin tarafınızdan belirlenemeyen ve belli bir seviyeden başlayıp oyun içinde yükselen "deneyim seviyesi"dir bu stat. Deneyimi fazla olan bir asker; örneğin bir kapıdan girerken içeride bir düşman olup olmadığını önceden kestirip, "gafil avlanmaz", ancak deneyimsiz bir asker paldır küldür dalıp, delik deşik olabilir. Diğer statları 0 ile 100 arasında değişirken bu stat 1 ile 9 arasında değişir. Lap-top ekranındaki diğer düğmeler ise personel durumuzla, ne kadar adam öldürmüşler, kimin özel yeteneği nedir vs... şekilde bilgileri sunuyor.
    ARTIK SAVAŞMAK İSTİYORUM BU KADAR FORMALİTE YETER diye bağırdığınızı duyar gibiyim. Pekâla, I.M.P.den adamımızı yaptık ve A.I.M. ve M.E.R.C'den askerlerimizi kiraladıktan sonra lap-top ekranının sol altındaki shut-down düğmesine basıp oyun ekranına geliyoruz. Bizi Tracona'ya taşıyacak olan helikopter sadece 6 kişi taşıma kapasiteli bu yüzden en fazla 6 adamla göreve başlıyoruz. Ancak daha sonra "para bulabilirsek" yeni eleman kiralayabiliyoruz"

    Oyun ekranı:
    Shut-Down dedikten sonra karşımıza çıkan harita, bir takım sektörlere bölünmüş. Her sektör sol tarafta ve en üstteki harf ve sayılarla isimlendirilmiş. Sol tarafta ise personelimizin fotoğrafları statları ve o anki uğraşıları ile ilgili bilgi veriyor. Buradan çatışma anları dışındaki uğraşılarını belirliyoruz. Sen hastasın, sen doktorsun, sen tamir yap, sen atış talimi yap vs... gibi.
    Giriş animasyonundan sonra helikopterle ilk indiğimiz sektörde bu harita ekranı oyunun oynanış ekranına geçiyor. Çatışmaları ve askerlerimizin yöre halkı ile konuşmalarını bu ekranda yapıyoruz. Bu ekranın altında oluşturduğumuz takım elemanlarının portrelerini görüp, o anki sağlık, enerji ve moral durumlarını öğrenip, harita ekranı, options vs. ekranlarına ulaşabiliyoruz. Ayrıca her elemanın envanterine bu menüden ulaşıyoruz. Ekranın üst bölümü ise perspektif olarak oyun ekranını gösteriyor. Adamlarımızı koşturup, çömeltip, süründürebiliyoruz. Kime, neye ateş edeceğini, kiminle konuşacağını buradan belirliyoruz.
    Bu oyunda haritadaki bütün sektörleri gezme şansımız yok, sadece konunun gerektirdiği 15-20 sektörde dolaşabiliyoruz. Sektörler arası geçişi, ya oyun ekranında adamlarımızı o an bulunduğunuz sektörde gitmek istediğimiz yönde alanın en sonuna kadar yürütüp, diğer sektöre geçme emri vererek, ya da harita ekranına çıkıp grubunuza(squad) şu sektörden şu sektöre kadar gidin emri vererek yapıyorsunuz.
    Çatışma anları dışında bütün herşey gerçek zamanlı olarak işliyor. Ancak bu işleyişi hızlandırmak istediğiniz anlar olduğunda, mesela çatışma olmadığı, adamlarınızı tamir ve iyileşme ile meşgul tuttuğunuz anlarda, harita ekranına çıkıp "time-compress" özelliğini kullanıyorsunuz. Böylece oyunda geçirdiğiniz 1 saniyeyi 1 saate kadar sıkıştırabiliyorsunuz.
    Yeni bir sektöre geçtiğinizde %99 ihtimalle burada düşman askerler bulunuyor. Eğer böyle bir sektöre geçerseniz elemanlarınız burada düşman olduğunu söylüyor, ardından bir menü belirip, sizin askerlerinizin sağlık durumu ve sayısı, ve düşman sayısıyla ilgili bilgi veriyor. Çatışmaya girmek, askerlerinizi geri çekmek veya çatışma sonucunu otomatik belirlemek arasında seçim yaptırıyor. Kesinlikle çatışma sonucunu otomatik belirtmeyin. Oyundaki en güzel nokta olan gerçekçi çatışmaların hepsini kendiniz yönetin. Çatışmaya girmekten sayıya bakarak vazgeçmeyin... Onların arasında elit askerler olduğu gibi alelade askerler de var. Buna karşılık sizin bütün askerleriniz elit (Değil mi yoksa?)
    Çatışma başlayacağı zaman çatışmanın olacağı harita kuş bakışı görünüyor ve elemanlarınızın sektöre hangi noktadan gireceğini belirliyor ve tamam diyorsunuz. <b>Artık çatışma vakti</b>. Zaten oyunun müziği de size bunu fazlasıyla belirtecek. Çatışma durumlarında oyun Turn-Based (sıra tabanlı) moda geçiyor. Yani ilk önce kim kimi gördüyse veya "gafil avladıysa" ilk hamleyi o taraf yapıyor. İlk hamleyi siz yaptıysanız turn based kurala ve adamınızın çevikliğine göre sahip olduğu action-point(hareket puanı)leri harcayarak bütün adamlarınızın hamlelerini tamamlayıp, hamle sırasını bilgisayara veriyorsunuz. Action-pointler nelere göre harcanıyor? Şöyle ki: Birincil işiniz olan silah ateşleme, sonra koşma, yürüme, sürünme, sinis olarak koşma, yürüme, sürünme, çömelme... Daha sonra şarjör değiştirme, yaralarınızı sarma, bir elemandan diğerine malzeme verme, el bombası fırlatma gibi hareketler action pointlerinizi harcar. Şimdi biraz bu harcanmanın mantığından bahsedersem sanırım daha iyi anlayacaksınız. Size geçen hamlenin "gerçek dünyada" sadece birkaç saniye olduğunu unutmayın. Yani bir asker birkaç saniye içinde ne yapabilir? Silahını doğrultması, ateşlemesi, bir yöne doğru bakması, kaçması veya siper alması... Silahını doldurması, bir şeyi fırlatması... Bunlardan ancak birkaçını 3-4 saniye içinde yapabilirsiniz. Action-pointler maksimum 25'tir ve çok yorulan ve darbe alan bir asker için negatif değerlere düşebilir. Action point askerinizin o anki sağlığına da bağlı ve bilgisayar hamlesini yapıp sıra tekrar size geldiğinde önceki elde askerinizi ne kadar yorduğunuza ve sağlık durumunun el verdiği maksimum sayıya kadar yenileniyor.

    Bu action-ponit konusunda biraz daha durmanın oyunun "GERÇEKÇİĞİ"ni anlatmak açısından gerekli olduğunu düşünüyorum.
    Silahı ateşlemek için, onu doğrultmanız, tetiğe asılmanız ve hedefi vurmanız için geçen, anda harcayacağınız action-point silahın ağırlığı, askerinizin o silaha ne kadar "Alışık olduğu", kullandığınız mermi türü, ve askerinizin yeteneklerine bağlı olarak değişiyor. Bir asker silahı doğrultmak ve ilk atışı yapmak için 3 action pointten 12 action pointe, iyice yeteneksizse daha yükseğine kadar harcayabilir. Ayrıca çevikliğine bağlı olarak, daha az action-point harcayarak daha uzağa sürünebilir veya koşabilir.
    Çatışmanın en önemli olan silahlarınız ve onların cephaneleri var. Bu noktada silah tutkunları ve meraklıları çoşacaklar. Oyunda sayısız silah ve mühimmat çeşidi var. Her silahın gerçeğinden oyuna simüle edilmiş menzil ve hasar verme statları var, menzilleri x10 şeklinde düşünmelisiniz, yani silah için menzili 30 yazıyorsa bu onun 300 metre menzilli olduğunu gösterir, ancak menzil dışındaki hedefleri de vurma şansınız var, sadece daha az hasar verirsiniz, adamınız hedefi göremiyorsa hedefi tutturma ve hasar verme ihtimaliniz de ona göre azalıyor. Hasar gücü ise mesela 32 yazıyorsa bu vurulan kişinin sağlığından ortalama 32 eksileceğini gösteriyor. Ancak bu hasar kişinin başından, göğsünden veya bacağından vurulmasına göre değişiyor. Bunlara oyunu oynadıkça alışıyorsunuz ve hangi silah daha iyi hangisi değil öğreniyorsunuz. Ayrıca adamlarınızın da bir görebilme menzilleri var. Çatışma alanının bir ucundan diğer ucunu göremezsiniz. Ayrıca burnunuzun dibindeki kamufle olmuş, çömelmiş bir adamı da görememe ihtimaliniz var, bu adamınızın deneyimine ve oyun anının gece, sabah veya akşam olmasına bağlı. Gece görüş gözlüğünüz olmadan gece görebileceğiniz alan oldukça kısıtlanıyor. Bunun dışında bir askerin ihtiyacı olabilecek herşey ya mevcut ya da öldürdüğünüz askerlerden veya bir şehire ulaştığınızda buradaki "satıcılardan" alabiliyorsunuz. Bu oyunda zaten başlangıçta elinizde olan silahlar oldukça eften püften silahlarken öldürdüğünüz adamları inceleyerek çok kaliteli silahlar buluyorsunuz. Oyunun başında cephanenizi tutumlu kullanın ancak, sonraları öldürdüğünüz adamlardan cephane eksiğinizi rahat rahat karşılayabiliyorsunuz. Hatta bol bol da artıyor, onları yerde bırakmaya kıyamıyorsunuz.
    Diğer bir özellik ise hiçbir neden yokken bir adamınızın silahını diğer bir elemanınıza doğrultup zorla ateşlemesini emrederseniz, diğer asker sinirlenip o elemana ateş açabiliyor. İşi abartırsanız sizi terkedebiliyor, veya ölüyor işte.
    Şehirlerden birisinde sadece bir tane silah satıcısı var ancak silah, cephane ve aksesuar envanteri oldukça geniş. Bu adamdan elinizdeki silahlarla, bulduğunuz silahlarla, kurşun geçirmez yeleklere vs. takas yapıp veya eleman kiralamadan artan paranız varsa yeni silah, mühimmat vs. alabiliyorsunuz.
    Deneyimli kullanıcılara GAZ VERECEK özelliklerden olan yeni silahlardan; kısa zamanda favorim olan bir tanesinden bahsetmek istiyorum. Bu silah .50 kalibrelik mermiler kullanıyor. Şarjörü 11 mermi alıyor. Silahın menzili 150 ve hasar gücü 44. Silahın özelliği "anti-material" olması. Yani silah duvarları delebiliyor. Zaten menzilinin 150 olması, geçekte 1,5 kilometre menzili olduğu anlamına geliyor. Yani artık sniperlık zevkini düşünün bir!!! Ben kendi oyunumda Lynx adlı elemanla, (Bilmeyenler için nişancılığı 100 üzerinden 99 olan bir eleman) Lynx'in çıplak gözle göremediği bir mesafedeki adamı dürbün ve lazerscope yardımıyla başından vurup, kurşunu adamın başını patlatıp, arkasındanki duvarı da delerek devam ettiğine şahit oldum, ha söylemeyi unuttum silahın ağırlığı 14 kilo, yani silahı doğrultabilmek için şöyle en azından bi 10 action point gidiyor, ama doğrulttuktan sonra çok daha az action pointlerle işiniz görüyor. Zaten bi kere ateşlemek yetiyor. Adamı görebilin yeter, iyi nişancı bir adamla kafadan tek vuruş, bitiiiii!!! Bu silahtan farklı olarak yepyeni İsrail yapımı TAR adlı silah var. Bu oyundaki favori silahlarınızdan birisi olarak. Menzili oldukça iyi, çok seri bir şekilde burst-fire yapıyor. (Oyunda silahlarınız bir seferde tek atış yapan silahlar veya otomatik olarak 3'ten 6'ya kadar kurşunu arka arkaya ateşleyen silahlar olabiliyor, tabii bu özelliği kullandırmak adamınızın yeteneğine göre bağlı olarak daha isabetsiz atışlara neden olabiliyor, ve daha çok action-point harcıyor.)
    Oyunda toplam 10 tane yeni silah bulunuyor. Yeni 10 tane paralı asker seçeneği var. Ayrıca yolda tanıştığınız kişilerden de takımınıza katılanlar oluyor.

    Teknik Özellikler:
    Ses: Tek kelime ile mükemmel. Oyundaki bütün karakterlerin ayrı bir aktör/aktris tarafından seslendirilmiş konuşmaları var. Hepsi çok yüksek kaliteli. Bütün silahlar kendi orijinal patlama sesine sahip. Mermilerin, insanlara, toprağa, ağaçlara, metallere, taşlara saplanma, sekme sesleri tamamen gerçekçi ve eş zamanlı. Müzikler ise çok az çeşitli ancak oyunun stres durumuna göre hiç sıkmadan ortama uyuyorlar.
    Görüntü: Oyun çözünürlüğü 640x480 olmasına ve buna bir nevi mecbur olunmasına rağmen oldukça yeterli ve optimum olarak kullanılmış. Bütün askerler ve doğa ortamı yeteri kadar ayrıntılı. Patlamalar, yıkılmalar, mermilerin havada ilerleyişi, insanların yaralanmaları, vurulma anındaki tepkileri tamamen gerçeğe uygun olarak resmedilmiş. Görüntüler o kadar güzel ki bir aksiyon filminden bekleyebileceğiniz bütün hareketliliği size sağlıyor.
    Oynanabilirlik: Oynanabilirliği ise bu oyun serisi için ödül almasında diğer bir etken, oyunu her yeni açtığınızda haritalar sabit kalsa da, düşmanların sayısı, yeri, gücü değişiyor. Ayrıca zorluk seviyelerinin çeşitliliği ile de değişik deneyimler yaşayabiliyorsunuz. Oluşturduğunuz karakteri ve diğer takım elemanlarını da sayısız şekilde seçme şansınız bulunuyor. Her elemanın kendine göre kaprisleri ve şartları var. Bazı elemanlar ırkçı olup mesela Danimarkalı bir askerle aynı ortamda bulunmam diyebiliyor, bazıları birbirine düşman ve kesinlikle değil aynı takımda aynı görevde bile olmayı reddedebiliyor. Kimilerinin kapalı yer fobileri var...
    Genel: Harika bir strateji oyunu. Serinin tutkunları zaten oyun hakkında yazılanları okumayı düşünmeden, oyunun çıkış haberi duyulur duyulmaz direkt raflarda aramaya başlamışlardır. Oyundan habersiz strateji tutkunlarının kaçırmaması gereken bir oyun. Bu oyunlar hiç ama hiç ilgisi olmayıp da şimdi ilgisi kabaranlara ise öncelikle Jagged Alliance 2'yi alıp oynayıp sonra bunu almalarını tavsiye ederim. İlk olarak sonuçta genişleme seti olduğu için diğer konunun bir devamı, ikinci olarak ise oyundaki konuyu takip edip öğrenip, oynayıp bitirmeden, kendi haritalarınızı yapıp paylaşmanın hiçbir manası ve zevki olmaz. JA2'den başlarsanız hem oyunda neyin yeni olduğunu daha iyi kavrar hem de yenisinden daha çok zevk alırsınız.
    Ben kendi adıma eğlence olarak aradığımı bulsam da oyundaki yeni konunun beklediğimden kısa olmasından dolayı biraz hayal kırıklığına uğradım, her ne kadar CD daha çok kendi haritalarını yapma üzerine kurulsa da konu biraz daha uzun tutulabilirdi.. Ne yapalım kısmet JA3'e artık :)
    Sonuç: Bu oyunu kesinlikle arşivinize katın. (Not: Oyunun sitesinden en son yamalarını indirmeyi unutmayın, oyunu ilk kurduğunuzda ufak tefek kusurlarla (bug) geliyor. Ben hiç rastlamadım ama rastlarsanız sorun yaşamamak için yamaları mutlaka kurun)
#23.09.2009 07:33 0 0 0