Çocukluk Dezintegratif Bozukluğu

Son güncelleme: 01.10.2009 02:11
  • Çocukluk Dezintegratif Bozukluğu - Dezintegratif Bozukluğu



    Heller sendromu ve dezintegratif psikoz olarakta bilinir. Öncesinde normal işlev gören çocuğun 3-4 yaşlarında başlayan zeka, dil ve sosyal işlevlerinde bir kaç ay içinde gelişen deteryasyondur (yıkım). Tahminen otistik bozuklukların 10'da biri sıklıkta gözlenir. Erkek/kız oranı 4-8/1'dir. Sebep bilinmiyor. Konvulzif sendromlar, tuber sklerozis ve çeşitli metabolik hastalıklarla birlikte bulunabilmektedir...


    Heller sendromu ve dezintegratif psikoz olarakta bilinir. Öncesinde normal işlev gören çocuğun 3-4 yaşlarında başlayan zeka, dil ve sosyal işlevlerinde bir kaç ay içinde gelişen deteryasyondur (yıkım). Tahminen otistik bozuklukların 10'da biri sıklıkta gözlenir. Erkek/kız oranı 4-8/1'dir. Sebep bilinmiyor. Konvulzif sendromlar, tuber sklerozis ve çeşitli metabolik hastalıklarla birlikte bulunabilmektedir.



    DSM-IV tanı ölçütleri:
    A. Doğumdan sonraki 2 yıl içinde yaşına uygun sözel ve sözel olmayan iletişim, toplumsal ilişkiler, oyunlar ve uyumsal davranışların olması ile kendini belli eden görünüşte normal bir gelişmenin olması
    B. Aşağıdakilerden en az iki alanda daha önce edinilmiş olan becerilerin (10 yaşından önce) klinik olarak önemli ölçüde yitirilmesi:

    1. sözel anlatım ya da dili algılama
    2. toplumsal beceriler ya da uyumsal davranış
    3. bağırsak ya da mesane kontrolü
    4. oyun
    5. motor beceriler

    C. Aşağıdakilerden en az iki alanda olağan dışı bir işlevselliğin olması:

    1. toplumsal etkileşimde nitel bir bozulma (örneğin sözel olmayan davranışlarda bozulma, yaşıtlarıyla ilişki kuramama, toplumsal ya da duygusal karşılıklar verememe)
    2. İletişimde nitel bozukluklar (örneğin konuşulan dilin gelişiminde gecikme olması ya da hiç gelişmemiş olması, bir söyleşiyi başlatamama ya da sürdürmede, dilin basmakalıp ve yineleyici bir biçimde kullanılması, çeşitli imgesel oyunlar oynamama)
    3. Motor basmakalıp davranışlar ve mannerizmler de içinde olmak üzere davranış, ilgi ve etkinliklerde sınırlı, basmakalıp ve yineleyici örüntülerin olması

    D. Bu bozukluk başka özgün yaygın gelişimsel bozukluk ya da şizofreni ile daha iyi açıklanamaz.




    DEPRESYON (ÇÖKKÜNLÜK HASTALIĞI)

    En az iki haftalık süre içerisinde aşağıdaki belirtilerden en az beşi sizde varsa DEPRESYON sorgulanmalıdır.

    *Çökkün bir ruh hali,ilgi kaybı yada yaptıklarından zevk alamama durumu,
    *Günlük iş ve gücünü yapamama,günlük işlere karşı isteksizlik,
    *Perhiz yapmadığı halde aşırı kilo kaybetme yada kilo alma ( Bir ayda vücut ağırlığının %5 inden fazlasını alma yada verme.) İştah kaybı yada aşırı iştah.
    *Hemen hergün aşırı uyma yada uykusuzluk,
    *Sıkıntı huzursuzluk yerinde duramama,
    *Kendini yorgun bitkin halsiz hissetme (enerjisi çekilmiş gibi hissetme)
    *Kendini değersiz aşağılık yada suçlu gibi hissetme,
    *Dikkatini bir noktaya toplayamama,
    *Cinsel istekte aşırı azalma yada istek kaybı,

    Halk arasında sıkıntı ile giden bütün hastalıklar depresyon olarak adlandırılmaktadır. Ancak depresyon bunların hepsinin ötesinde özel bir durumdur. Yukarıda saydığımız belirtilerin hepsinin herkeste görülmesi beklenmez. Önemli olan bu belirtilerin kişinin sosyal mesleki ve insani ilişkilerinin ne kadar etkilendiğidir. İş güç yapamayan insani ilişkilerini sürdürmekte zorlanmaya başlayan bir kişi hastalık sınırlarını zorlamaya başlamış demektir. Çünki depresyonun da kendi içerisinde basamakları vardır. En ağırından Major depresyonla depressif yakınmaları olan bir kişi arasında dağlar kadar fark vardır. Ancak her ikiside sonuçta biribirine dönüşebilir.

    Sayılan belirtiler içerisinde birbirine zıt görünen belirtiler olmakla birlikte depresyonun farklı alt tiplerinin ayrımı ancak uzman bir gözle ve belirtilerin tümü birlikte değerlendirildiğinde olacak bir iştir.

    Etrafınızdaki herhangi bir kişide bu belirtiler varsa ve günlük hayatını etkiliyorsa bu kişi depresyonda olabilir dikkatli olun. Bu belirtiler herkeste zaman zaman olabilir. Dikkat etmek gerken en önemli iki noktayı tekrar hatırlatalım.
    1-Belirtilerin süresi
    2-Günlük yaşamı ne kadar etkiledikleri.

    Tedavide iki ana prensip vardır.
    1-İlaçla tedavi,
    2-Psikoterapi metodları.

    Bu iki yöntem birlikte uygulandıklarında eni iyi cevaplar alınır.
    Bütün hastalık belirtileri geçtikten sonra yapılması gereken şey en az 6 ay daha ilaç kullanımı ve belirli aralarla psikiyatristinizle görüşmektir. Unutmayın bir kez depresyon geçirmek ikincisinin daha kolay gelmesine işarettir.
#01.10.2009 02:11 0 0 0