Şeyhülislam da mason olursa

Son güncelleme: 03.10.2009 01:52
  • Şeyhülislam da mason olursa

    Osmanlı'nın çöküş döneminde ve I. Dünya Harbi yıllarında Şeyhulislam olan Musa Kazım ve İzzettin Efendi mason idi. 1918 yılında mason şifreli paralar bastırıldı. "HKEMBL"nin (kısaltılmış şifresi FM) kendi tarihsel geçmişini kamuoyuna tanıtma çalışmaları çerçevesinde Osmanlı'nın son zamanlarında "Mason" Şeyhulislamların da isimleri açıklandı. Hayri Efendi, İzzettin Efendi Ve Musa Kazım Efendi'nin mason oldukları bilgisine yer veriliyordu. Osmanlı'da Şeyhulislamın görevi, din adına devlet kararlarını onaylamaktı. Kuran'ı kerim'i, Hz Peygamberin mücadelesi ve düşüncesini en iyi şekilde bilir, devlet yönetiminde alınana kararların dine uygunluğu hakkında hüküm verirdi. Doğru ve dürüst olması öncelikli görevi idi, Şeyhulislamların 16.yüzyılda işbaşına getirilen şeyhulislamlar yeri geldiğinde Padişaha bile karşı gelir, hükümlerini din adına dosdoğru vermek için çaba harcarlardı. Adaletin hakim olduğu yönetimde zulüm ve keyfiliğe yer olamazdı. Osmanlı'nın yönetimi altında yaşayan toplumların yüzyıllar süren tarihi geçmişlerinde barış ve huzurun sürmesinin de önemli bir sebebi de Şeyhulislamlar'ın verdiği kararların doğruları yansıtması idi. 1874 yılı 11 Haziran günü Şeyhulislam görevine getirilmişti, Hayrullah Efendi. Din bilgisi kıt olan sadece güzel sesiyle kuranı okumakta yetenekli idi. Başarılı bir tahsil hayatından da geçmemişti. Her nasılsı makam atlayarak Saray'a Padişaha yakın olmuş. Görevi ise Padişahı güldürmek, ona dalkavukluk yapmaktı. Ki onun hakkında bilgi veren kaynaklarda dalkavukluğu, maskaralığı ve taklit yapması ile tanınıyordu. Ve onun için "Ham yobaz" tanımlaması bile yapılmıştı. Birinci Şeyhulislamlık görevi 1 ay 8 gün sürdü. 19 Temmuz günü Padişah Abdülaziz tarafından görevinden alındı. Bu olay Hayri Efendi'nin Padişah Abdülaziz'e kin tutmasına sebep oldu. Aradan geçen zaman içinde Mayıs 1876 tarihinde Abdülaziz'e karşı darbe yapılmış, padişah görevinden alınmıştı. İşte o günlerde Padişah Abdülaziz'in suçlu olduğu hakkında meclis kararının olması, Şeyhulislam tarafından da onaylanması lazımdı. Görevden alınma (Hal etme) kararı yazıldı. Ve Hayri Efendi tarafından da onaylandı. Darbeciler tarafından padişahın yüzüne karşı da okundu. Hal kararında yazılı olan bilgiler: "Emirül müminin olan zeyd (Müslümanların lideri olan kişi) muhtell-üş-şuur ve umuru siyasiyeden bi behre mesarifi nefsaniyesine sarf edip ve umuru diniye ve dünyeviyyeyi ihlal ü teşviş ve mülki milleti tahrip edip bekaası mülki millet hakkında muzır olsa hali lazım olur mu? -"Beyan buyurula, el cevap Alahu Teala alem, "olur"!

    Yukardaki sözlerin anlamı açıktır. Padişah Abdülaziz'in siyasi işleri yürütecek akıldan noksan olduğu, kendi zevk ve eğlencesine düşkün olduğu milletin yaşamasını gerektiren hakları haklara zarar verdiği için görevden alınması gerekli midir? Diye soruyor ve kendi kendine "Allah en iyisini bilir amma açıklıyorum ki olur!" diyordu. Bundan sonra Abdülaziz'in görevden alınması ve Feriye Sarayında öldürülmesine kadar uzanan olaylar birbirini izledi. FM'nin gizli arşiv kayıtlarında Osmanlı'nın resmi belgelerinde Şeyhulislam Hayrullah Efendi'nin adı "Hayri Efendi" olarak kayda alınmıştı ve onun örnek bir din adamı ve mason olduğu açıklamaları vardı. Mason düşüncesine bağlılık gösteren üstat bir kişinin Müslüman olması mümkün müydü? Belki masonluk piramidinin alt kademelerinde kişilerin din tercihi İslam olsa bile ilerleyen yıllarda Şeyulislamlık görevine kadar yükselen bir kişinin islamiyetle ilgisi olamazdı. Çünkü masonluğun temeli Tevrat ve Yahudi tarihine dayanan gizemli sırlara dayanıyordu ki bu durumu en iyi bilenler de tevratın Batıni yorumlarını yapan "Kabbalist felsefesi uzmanları" yapabilirdi! Şeyhulislam Hayri Efendi'nin "Mıhribi" hocalar gibi Kuranı Kerim'in üzerine oturarak veya tuvalet yolunda tepeleyerek gözü kapalı Padişah Abdülaziz'in görevden alınması kararını vermesi sonrası yaşananlar ve onun için tarih düşenler "Fesat imam" notunu düştüler.
#03.10.2009 01:52 0 0 0