bu değil ki yüzüm,
kendime demiştim, en çok yalanı,
sesimdi oysa çarptığım;
ne yana dönsem...
diyemem ki hemen benim ol...
bilinmezmiş çünkü ihanetin zamanı...
elimde olana vardım ancak;
aranırken, içe düşen anlamı...
daralan çerçevesini yenilerken, hayatın
bendim, ellerine yavan bakan, yakından
hangi duvar dön derdi ki, yüzünü bana...
durulmasa da, sesime karşı,
oydu ilerleyen boşluğumda, ok...
öptüğüm geceydi yanımda, saf karanlık...
oydu gözlerime soluk bakıp
düz yanımdan, engebeme açılan...
karışmış ki ellerin, karşı suya,
ayşe kadın kokuyordu, geldiğin toprak
hikayesi bu değildi ama, susmanın
hedefteki oktu sancıyan
değdikçe, gergin yaya...
o an başlardı inişim, mihrabından
çözmek pahasına eğilirdik; mühre...
ruh damlamış, mürekkebe...
olsaydı uzaklığın; daha yaklaşsaydın keşke
duyabilseydin, aşka sadakatimi
ellerimdi orada kanayan çok...
yetişir sandığım hayatı...
kalkmıyor ki örtüsü, beyaz toprağın;
görsün kırığını zerresinden baş...
gömülsün yerine kabahat...