NBA Live 06

Son güncelleme: 05.10.2009 16:05
  • NBA Live 06, kucağında Freestyle Superstar ile kapımızda...


    'Basketbol hayatım boyunca yaklaşık 9000 şut kaçırdım. Neredeyse 300 maç kaybettim. 26 defa son şut denedim ve kaçırdım. Hayatımda defalarca kez denedim ve başarısız oldu. İşte bunun için bu kadar başarılıyım.' Michael Jordan'ın söylediği bir söz ile başlamak istedim yazıma. Ne de olsa bana ve benim gibi binlercesine basketbolu sevdiren adamdır MJ. Her ne kadar ben ancak onun son sezonlarına yetişebilmiş olsam da onu seyrettiğim her maçtan değişik bir haz aldım. NBA Live 06 ' yı açtığımda ilk baktığım yer '90's All-Stars' takımıydı ve ne yazıkki istediğim ismi göremedim. Aslında bu pek önemli bir ayrıntı değil fakat basketbol tarihinin en büyük ismini NBA Live serilerinde 'Roster Player' adıyla görmek gerçekten ona ve onu sevenlere yapılmış bir ayıp.

    NBA Live 06 & MJ

    1998 yılından beri çıktığı günde alıp denediğim NBA Live serisi beni hiçbir gün hayal kırıklığına uğratmamıştı aslında, tabi NBA Live 06 oynadığım güne kadar. Çünkü başıma gelen büyük talihsizlikler ve okulumun başlaması sebebiyle NBA Live oynamakta çok geç kalmıştım ve her geçen gün oyuna olan açlığım artıyordu. Her sene başarılı ya da başarısız bir yenilik yapar EA. Oyuna yeni bir mod eklerdi mesela (Dynasty, All-Star Weekend), ya da yeni takımlar eklerdi vs. Bu sene de tahmin ettiğiniz gibi bir yenilik var : Freestyle Superstar. Oyunun videolarını izlediyseniz, her videoda üstünde durulan konu hep aynıydı. Ayrıca piyasaya çıkmasına az süre kalmış PS3 ve XBOX 360 gibi gelişmiş konsollara da bir şekilde ayak uydurması gereken EA, oyunun grafiklerini de geliştirdiğini kanıtlıyordu aslında videolarda. Ve beklenen tarih olan 18 Ekim'den önce (29 Eylül ' ABD) piyasaya çıktı.

    E3 videolarıyla fazlasıyla gözümüzü boyamıştı EA. Haliyle bizlerde 'abartı' bir NBA Live bekler olmuştuk. Sonunda büyük bir heyecanla oyunu açtım ve büyük bir zevkle videoyu izlemeye başladım. Açılış videosu daha çok Freestyle Superstar ağırlıklı, tahmin edebileceğiniz gibi. Ana menüde benim beklediğimin aksine hiç yenilik yok. Play Now (FIFA'da ki Friendly'ye eş değer, dostluk maçı), Game Modes (tür seçimi, dynasty vs.), My NBA Live (NBA Store vs. size özel olanlar), Roster Updates (kadrolarla ilgili yapabilecekleriniz), Options (ayarlar) ve EA Sports Extras (ekstra videolar vs.). Yani kısaca oyunda yeni bir mod bulunmuyor. Ana ekranımızdaki tek değişiklik, artık arka planda görülen oyuncuların yanlarında Freestyle Superstar'dan dolayı bir sıfatları olması (highflyer vs.).


    Ama menü aynı ?!

    Sanırım 'Play Now' kısmı için bir açıklamaya gerek yok, hemen oyuna başlamak isteyenler için 2 takım seçip bir dostluk maçı yapma modu diyebiliriz. 'My NBA Live' kısmında ise ayakkabı, eski formalar vs. almanıza yarayacak 'NBA Store', emekli edilmiş formaların ve NBA rekorlarının bulunduğu 'Hall of Fame', oyunla ilgili şifrelerin, kodların girilebileceği 'NBA Codes' ve oyun müziklerinin bulunduğu 'Jukebox' var. NBA Store'da ayakkabılar gerçekten göze çok hoş geliyor (oyun içinde de gerçekten çok güzel). Ayakkabı çözünürlükleri arttırılmış. Ayakkabılarımız 3 sınıfa ayırılmış: Jordan, Adidas ve Reebok. Zaten anladığım kadarıyla Reebok yüklüce bir miktar ödemiştir. Çünkü çok sayıda ayakkabısı olmasının yanında RBK (Reebok) All-Stars (Reebok'ın sponsor olduğu oyunculardan kurulu bir takım) ve RBK Young Stars (RBK sponsorluğundaki gençler) isminde 2 takım ve bir Reebok Salonu var oyunda. Ayrıca oyunun müzikleri geçen oyunlara nazaran bence çok daha güzel. Roster Updates kısmı ise önceki serilerde 'Roster Management, Team Management' tarzı kadro düzenlemeye yarıyor. Oyuncu yaratabiliyor, kadroları düzenleyebiliyoruz ve bu sene eklenen FSS özelliğini düzenleyebiliyoruz. Ayrıca FSS ile ilgili diğer bir not da aynı anda 2 adet FSS özelliği kullanamamamız. Benim huyumdur herhangi bir oyuna başlamadan önce ayarlara kesin girerim. Zaten NBA Live tuşlarım benim bellidir (FIFA'dan alışkınım A, S, D vs.). Fakat kontrol ayarlarına girdiğimde farkettiğim ilk eksiklik, belki de benim en çok kullandığım tuş olan 'backdown' tuşunun kaldırılmış olması. Bu tuş savunma yaparken sağlam bir duruş, hücumda ise sırtını savunmaya verip yaslanarak ilerlemeye yarıyordu. Onun yerine yeni bir tuş eklenmiş: Superstar Trigger. Bu tuş yine FSS (Freestle Superstar) ile alakalı. Superstarlarımızın özel hareketlerini kullanmaya yarıyor. Diğer ayarlarımız NBA Live 2005'in aynısı.

    Freestyle Superstar, Freestyle Superstar ve Freestyle Superstar ...

    Artık başlayalım demeden önce size hakkında bu kadar konuştuğum Freestyle Superstar sistemini ayrıntılı bir şekilde anlatmayı kendime borç bilirim. Yukarıda da dediğim gibi bir oyuncu eğer birden çok FSS özelliği olsa bile bunlardan sadece birini kullanabiliyor. Ayrıca şunu da söylemek isterim ki FSS sistemi benim beklediğim kadar etkileyici değil. NBA yapımcısı Dean Richards ile yapılan röportajda FSS sistemi ile normal oyuncular ile süperstarların farkının olacağını okumuştum. Fakat bu o kadar da gerçekçi gelmiyor şu anda. FSS ikonlarımız ve bu ikona sahip oyuncular şunlar:

    Highflyer: Asılı kalanlar. Bu ikon havada asılı kalan, uçan ve müthiş smaç kabiliyeti olan oyunculara veriliyor. Bu oyuncular karşısındaki savunma oyuncusuna aldırmadan üstüne sıçrayabiliyor. Bu özelliğe sahip oyuncular: L.James, J.Smith, R.Davis, J.Richardson, S.Marion, C.Magette, S.Swift, D.Wade, D.Mason, R.Jefferson, V.Carter, J.R.Smith, S.Francis ve A.Igoudala.

    Scorer: Skorerler. Bu oyuncular takımlarının skor yükünü taşıyabilecek, el yakan topları kullanabilecek, en zor anlarda bile bir şekilde potaya topu ulaştıracak oyuncular. Bu özelliğe sahip oyuncular: A.Iverson, D.Nowitzki, J.O'Neal, R.Wallace, A.Jamison, R.Allen, L.Hughes, K.Bryant, B.Davis, J.Johnson ve Y.Ming

    Playmaker: Oyun kurucular. Tabii ki sıradan oyun kurucular değil, kafasının arkasında gözü olan ve kendi potasına bakarken diğer potadaki adamı görebilen oyun kurucular. En zor durumlarda çok özel paslar verebilen ya da 'behind the back', 'no look' paslar verebilecek oyuncular. Bu özelliğe sahip oyuncular: S.Nash, R.Alston, L.Ridnour, T.Parker, M.Bibby, S.Marbury, J.Kidd, J.Williams, J.Tinsley ve K.Hinrich.

    Shooter: Şutörler. Çok iyi şut atan oyuncular. Bu oyuncular el üstünden ya da panyalı şutlar sokabilecek. Bu özelliğe sahip oyuncular: R.Allen, B.Barry, V.Lenard, P.Stojakovic, Q.Richardson, K.Korver, M.Redd, M.Miller.

    Power: Güçlü oyuncular. Keşke backdown tuşu olsaydı da kullansaydık dedirten oyuncular. Bu ikona sahip oyuncular yüklener her oyuncuyu geçebilecekler ve önündeki savunmacıya aldırmadan smaç yapabilecekler. Bu özelliğe sahip oyuncular: B.Wallace, A.Stoudemire, S.O'Neal, D.Howard, K.Martin ve E.Okafor.

    Stopper: Savunmacılar. Savunmacı oyuncular savunduğu oyuncuya 'kelepçe' vurabilecek, bloklar veya top çalma ile savunduğu oyuncuyu hayatından bezdirebilecek. Bu özelliğe sahip oyuncular: K.Garnett, D.Howard, B.Wallace, E.Brand, M.Camby, L.Hughes, J.Terry, K.Bryant, J.Kidd, T.Duncan, J.Smith ve B.Davis.

    Evet sonunda diyorum ki artık ilk maçıma geçebilirim. Tabi Türk damarım olduğu için hemen Hedo'lu Magic'i aldım ve karşıma Lebron'lı Cleveland'ı alıp ilk maçıma başladım. Maça girerken karşımıza yine FSS çıkıyor. FSS ikonlu oyunculardan biri maçtan önce tanıtılıyor. Aslında el alışkanlığı sürekli 'space' tuşuna basıp savunma yapmaya çalışıyorum ve Lebron yanımdan geçip beni potaya sokuyor (space tuşu benim konfigürasyonumda 'backdown' tuşuydu). Büyük bir eksiklik hissetsemde oyuna devam ediyorum. Gözüme çarpan diğer bir ayrıntı oyuncu hareketleri yine benim beklediğim kadar gerçekçi değil. Denildiği gibi oyuncular artık sahada buz pateni yapmıyor, ama beklentimi karşılayamıyor. Oyunun grafikleri ise tek kelimeyle mükemmel. Grafikler gerçekten gayet iyi bir gelişme göstermiş. Tabii ki videolardaki gibi oyuncunun sırtından ter akması falan PC için şimdilik biraz fazla ayrıntı. Oyundaki denemelerimden biri de Highflyer FSS'ım Steve Francis ile Zee'nin tepesine çıkmak oldu. Gerçektende 'whoooaaa!!' diye bi tepki verdim ama smacı fazla gerçekçi bulmadım. 2. denememde ise 3lük yakınından smaç denedim, tabii yolun yarısında topu sallamak zorunda kaldım. Ayrıca değinmek istediğim bir diğer konu da Türk oyuncularımızın yeteneklerinin gelişmiş olduğu. Aslında pek de beklediğimi alamadım oynanabilirlik konusunda.
    Dynasty

    Ben Championship Manager (ya da Football Manager) oynadığımdan beri hep sağlam bir basketbol menajerlik oyunu hayal etmişimdir. Aslında 'Total Pro Basketball' diye bir oyun gündemdeydi ama onun da orjinal oyuncularla değilde 'sallama' oyunculardan kurulu olduğunu öğrendim. Zamanında 'World Basketball Manager' aslında Dünya basketbol liglerini sunmuştu (Türkiye dahil) ama onda da isimle lisanssızdı. Sonunda beklediğim olayı NBA Live 2004 yılında gerçekleştirdi ve oyuna 'Dynasty Mode' ekledi. Benim de tahmin edeceğiniz gibi NBA Live'da en sevdiğim bölüm Dynasty Mode'dur. Bu sene Dynasty Mode'da yenilik var. Artık takımımıza 'Team Staff (takım çalışanları)' alabileceğiz. Scout (tam bir Türkçe karşılığı olmasa da araştırmacı, gözlemci diyebiliriz), Ast.Coach (Yardımcı Koç) ve Trainer (Antrenör) olmak üzere 3 çeşit çalışan alabiliyoruz takıma. Tabii ki kafamıza göre en iyi koçları alamıyoruz. Takımımızın buna ayırılmış bir bütçesi var ve bu bütçeye uymamız gerekli. Aksi halde başkandan fırça yeme olasılığımız yüksek. Artık PDA'imiz çok daha fazla çalışıyor. Ayrıca başkan da eskisi gibi pasif değil, herhangi bir hatada size fırça atması kaçınılmaz. Ayrıca Dynasty Mode'da dikkatimi çeken başka bir husus da 'free agent (kontratsız oyuncu)'lar. Reggie Miller, Vlade Divac ve benim gibi Avrupa basketbolunu sevenler için bir ilah olan (tabi Bodiroga'dan sonra) Sarunas Jasikevicius oyunda free agent. Ayrıca oyundaki yeni bir dynasty özelliği de 'Player Evaluation (oyuncu gelişimi)'. Bu özellik sayesinde oyuncularınızın artık sadece teknik özellikleri değil fiziksel özellikleri de değişebiliyor (kilo vermesi, boyunun uzaması vs..).

    All-Star Weekend'de ise bir değişikliğe gidilmemiş. Örneğin Smaç Şampiyonası'nda yerde oturan taraftarların (galiba onlar basketbolcuydu, ama neyse) oturdukları düzen, giydikleri kıyafetler, jürinin durduğu yer oturduğu masa vs.. herşey NBA Live 2005'in aynısı. Ayrıca benim yapabildiğim kadarıyla smaçların kontrolleri de aynı. Tabi gerçekçilik konusunda bi gelişme var oyunda. Artık bir oyuncu ayakla arkadan topu fırlatıp büyük ekrana çarpıp dönünce 720 basmıyor (yok canım abartmadım). Artı daha gerçekçi smaçlar yapıyorlar.

    Ve kapanış

    NBA Live 06 oynanabilirlik bakımından beni hiç mutlu edemedi. Tabi kötü değil fakat benim beklentilerim yüksek olduğu için mutlu olamadım. Özellikle kontroller konusunda en çok kullandığım tuş olan 'backdown' tuşunun kaldırılması beni çok huzursuz etti.(Duyduğuma göre konsollarda analog stick ile backdown yapılabiliyormuş.) Bunun dışında örneğin tuşa bastıktan sonra oyuncunun buna biraz geç tepki vermesi de beni huzursuz etti.

    Sesler ise gerçekten NBA Live'a yakışır gerçekten. Özellikle menü müzikleri çok iyi seçimler. Taraftar sesleri ortam sesleri vs. hepsi çok başarılı. Mike Fratello'nun ayrılmasından sonra oyuna katılan Steve Kerr'da oyuna yakışacak bir yorumcu.
    Tahmin edebileceğiniz gibi şimdiye kadar yapılmış en iyi grafikli NBA Live oyunu NBA Live 06. Oyuncuların yüzlerinin, oyuncu ayakkabılarının, formalarının çözünürlüğü artırılmış. Formalardaki ışık yansımaları ise gerçekçiliği bir hayli artırıyor. Ayrıca oyuncuların hareketleri daha yumuşak artık (her ne kadar geç tepki verselerde...). Özellikle 'drop step (geriye adım atma)' göze çok hoş geliyor. Oyuncu şut şekilleri de eskiye oranla göze daha hoş geliyor. Zaten Dean Richards röportajında bu sistemde de bir gelişme olacağını duyurmuştu. Artık her oyuncunun bir iskeleti var ve bu iskelet sayesinde daha gerçekçi hareket ediyorlar.

    Sanırım yaza yaza bitiremeyeceğim bir konu basketbol. NBA olsun, Euroleague olsun benim ilgi alanımdır. Tabi bilgisayarlarla da iç içe olunca NBA Live hayranı olmamak mümkün değil. Bazılarına göre NBA Live EA Sports'un en iyi serisi. Son senelerde FIFA'nın popülerliğini kaybetmesi NBA Live'ı Türk oyuncusunun favori EA Sports oyunu haline getirdi. Her ne kadar bazı kafalardan 'Konami basketbol oyunu yapsa EA Sports'dan iyi yapar' gibi sesler çıksada bu 'ben takım kursam 5 sene sonra 1.Ligde şampiyon olurum' demeye benzese de aslında EA Sports'un prestij kaybettiğinin bir göstergesi. FIFA 06'nın beklenen gelişmeyi göstermesi (duyduğuma göre) ve NBA Live'ın da beklendiği kadar olmasa da yine de sağlam bir şekilde gelmesi yine EA Sports'u en üste çıkartmaya yetti. Belki de izlediğim videoların XBOX, PS3 vs. gibi konsollar için olmasından olacak benim çok büyük bir beklentim vardı NBA Live 06'dan. Belliki EA Sports bu sene yine çok çalışmış fakat doğruyu söylemek gerekirse benim beklentilerimi karşılayamadı . Ama şunu söyleyebilirimki daha uzun seneler NBA Live'ı tahtından hiçbir basketbol oyunu kaldıramayacaktır. Yazımı yine Michael Jordan'ın bir sözüyle bitiriyorum: Başarızlık kabul edilebilir, fakat denememek asla..
#05.10.2009 16:05 0 0 0