Suda Çözünen Vitaminler

Son güncelleme: 06.10.2009 19:31
  • Suda Çözünen Vitaminler - Suda Çözünen Vitaminler Nelerdir

    Piridoksin (B6 vitamini) - Vücutta etkin koenzim biçimi olan piridoksal 5-fosfata dönüştürülen üç tipi vardır. Bu koenzim aminoasit metabolizmasında, dolayısıyla proteinlerin bireşimlenmesinde önemli bir rol oynar. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirdiği, ağrı kesici etkisi olduğu sanılmaktadır.

    Başlıca piridoksin kaynakları arasında muz, avokado, tavuk eti, patates, ıspanak ve bezelye sayılabilir. Önerilen günlük doz kadınlarda 1,6 mg, erkeklerde 2 mg'dir. Piridoksin eksikliği kansızlık, deri bozuklukları, huzursuzluk, özellikle çocuklarda kas kasılmaları, ve çevrel sinir sistemi bozukluklarına yol açar.

    Pantotenik asit - Doğada yaygın olarak, özellikle maya, karaciğer, böbrek ve yumurtada bulunur. Hayvanlarda yapılan deneyler pantotenik asit eksikliğinin büyüme geriliğine ve deri lezyonlarına yol açabildiğini göstermektedir. Ama insan beslenmesindeki rolü tam olarak bilinmemektedir. Vücutta koenzim A'ya dönüşerek metabolizma süreçlerine katıldığı belirlenmiştir.

    Folik asit - Nükleik asitlerin bireşiminde ve alyuvarların oluşumunda belirleyici bir rolü vardır. İnsanlarda folik asit eksikliği çeşitli kansızlık tiplerine neden olur. Kanser tedavisinde kullanılan ilaçlardan metotreksat folik asit eksikliğine yol açabilir. İspanak gibi yaprakları yenen sebzelerde, bira mayasında ve karaciğerde bulunur. Ama besinlerin aşırı pişirilmesi sonucu parçalanır. Önerilen günlük doz kadınlarda 180 mikrogram, erkeklerde 200 mikrogramdır. Özellikle bazı kansızlık tiplerinin tedavisinde kullanılır.

    Siyanokobalamin (B12 vitamini) - Kimyasal yapısı en karmaşık olan vitamindir. Yalnız bu vitamin molekülünde bir metal iyonu (kobalt) bulunur. Vücutta nükleik asit ve proteinlerin yapımında birçok aşamaya katıldığından en önemli vitaminler arasında sayılır. Çok küçük miktarlarda da olsa bütün canlılar bu vitamine gereksinim duyar. Temel olarak karaciğer, böbrek ve kalpte bulunur. Doğadaki kaynağı yalnız bu vitamini bireşimleyen mikroorganizmalardır. Önerilen günlük dozu 2 mikro-gramdır.

    B12 vitamininin bağırsaklardan emilimi midede üretilen özetken (entrensek faktör) denen madde sayesinde gerçekleşir. Genellikle özetkenin yetersizliği ya da olmayışından kaynaklanan B12 vitamini eksikliği çok tehlikeli bir kansızlık tipine yol açar. Hastalık yalnızca bu vitaminin kullanılmasıyla tedavi edilebilir.

    İnositol, biyotin ve PABA - İnositol kimyasal olarak şekere benzer yapıda bir maddedir. Yiyeceklerle bol miktarda alınır. Bazı fosfolipitlerin bileşimine girmekte ve büyüme üzerinde etkili olmaktadır.

    Kükürt içeren karmaşık bir organik asit olan biyotin, bağırsak bakterileri tarafından üretilir ve besinlerde bulunur. Karbon dioksitin kullanılmasıyla sonuçlanan metabolizma süreçlerinde görev alır. Eksikliğinin hayvanlarda çeşitli bozukluklara yol açtığı yarım yüzyıl kadar önce anlaşıldı. Ama insanlardaki eksikliğine ilişkin belirtiler bilinmemektedir.

    Para-aminobenzoik asit (PABA) - Birçok mikroorganizmanın gelişmesi ve folik asit üretimi için gerekli bir maddedir. Sülfamitler bazı bakterilerin folik asit bireşimlenmesinde PABA kullanımım engelleyerek etkisini gösterir. Omurgalılarda yaşamsal bir önem taşımadığı sanılmaktadır. Morötesi ışınlardan koruyucu etkisi nedeniyle bazı güneş yağlarının etkin maddesidir.

    Askorbik asit (C vitamini) - C vitamini eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkan iskorbüt hastalığının çok eskiden beri yeterli taze sebze ve meyve yenmemesi sonucu ortaya çıktığı bilinmekteydi. Ama C vitamini saf olarak ancak 1928′de elde edilebildi ve bundan dört yıl kadar sonra da iskorbüt tedavisinde kullanılabileceği anlaşıldı.

    Karbonhidrat benzeri bir madde olan askorbik asit vücutta oksitlenme-indirgenme tepkimelerinde rol alır. B grubu vitaminlerinden farklı olarak C vitamini koenzim değildir.

    C vitamininin doku onarımı ve yenilenmesinde yeri olduğu, özellikle bağ doku için gerekli kollajen yapımı ve dişler için önem taşıdığı bilinmektedir. Soğukalgınlığında yararı üzerinde durulmakla birlikte kanıtlanmış etkisi yoktur. Ayrıca kanseri önleyici ve yaşlanmayı geciktirici etkileri üzerinde araştırmalar yapılmaktadır. Günlük önerilen doz 60 mg'dir. Sigara içenlerin daha fazla C vitamini alması gerekir.
#06.10.2009 19:31 0 0 0