Metin Göktepe - Gazeteciyim

Son güncelleme: 15.10.2009 03:29
  • Metin Göktepe 'gazeteciyim'

    Tarih - Anı - Biyografi Dizisi;
    Evrensel Basım Yayın

    Metin Göktepe'nin kendisinin çektiği ve kendisiyle ilgili toplam 80 foğrafın kullanıldığı kitap, beş ana bölümden oluşuyor.

    Birinci bölümde; Metin Göktepe'nin, olayın gerçekleştiği 8 Ocak 1996 günü gazeteden göreve gitmek üzere ayrılışından başlayarak, gözaltına alındığı Eyüp Kapalı Spor Salonu'nda öldürülüşüne kadar geçen süre, arkadaşlarının ve tanıkların anlatımlarıyla sunuluyor.

    İkinci bölümde; sanık polislerin, Emniyet ve İçişleri Bakanlığı müfettişlerine verdikleri ifadelere dayanılarak cinayet dakika dakika belgeleniyor.

    Üçüncü bölümde; ateşten bir top gibi, ilden ile sürülen Göktepe davasıyla ilgili süreç Göktepe'nin avukatları ve davayı izleyen gazetecilerin izlenimlerinden yararlanılarak aktarılıyor.

    Dördüncü bölümde; Evrensel Muhabiri Göktepe'nin gazeteciliği, meslektaşları ve mesai arkadaşları tarafından anlatılıyor.

    Son bölümde ise; arkadaşları ve ailesi; Metin Göktepe'nin çocukluğundan başlayarak üniversite yılları ve sonrasındaki yaşamını aktarıyor. Kitaba, kapatılan Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İhsan Çaralan, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Güreli, Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü Türkiye Temsilcisi Nadire Mater, Avukat Halit Çelenk ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Genel sekreteri Robert Ménard da birer yazıyla katılıyor.
    Evrensel Gazetesi Muhabiri Göktepe'yi anlatan kitap, gazetecinin öldürülmesini izleyen bir yıllık hukuk mücadelesinin göstergesi ve kitlesel tepkiler ekseninde çizilen bir Türkiye panoraması aynı zamanda.


    noimage

    Arka Kapak

    Devlet suçüstü yakalamasaydı Metin Göktepe cinayeti de kanıksanmış bir gözaltında ölüm vakası olarak belleğin bir yerine gömülüp gidecekti. Ama bu cinayet göz göre göre işlendi. Tanıklar ve belgeler, gözaltında ölümlerin rastlantısal değil; sistemli bir uygulamanın sonucu olduğunu gösteren kanıtları bir bir ortaya döktüklerinde kanıksamanın o her gün bir kez daha öldüren ağır yükünden kurtulmuş oldu bu ülke. Son birkaç yılda 25 gazeteci katledilmişken tepkinin Metin Göktepe'nin öldürülmesini beklemesi, cinayetin tanıklarının da anlatımıyla birikimin bardağı taşıracak noktaya gelmesinden başka şeyle açıklanamaz.
    Çünkü, şimdiye değin belleğe atılıp da ağır ağır hınç biriktiren tüm faili meçhulleri, bin gizli operasyon ölümlerini, dahası tüm Türkiye halkının maruz kaldığı baskı ve tehtidi açıklayan bir simge haline geldi Metin Göktepe. Ama bugün olup bitenlere dair bir içgüdüsel tepki değil bu. Aynı zamanda demokrasi isteminin artık çok yakıcı bir talep haline geldiğinin de göstergesi.
    Elinizdeki kitap, sadece, Metin Göktepe?nin şahsında bir genç gazetecinin masumiyetine yönelik ihlali gözler önüne sermeyi ve bundan duygusal bir etki sağlamayı değil; diğer gazetecilerin de neden öldürüldüğünü, daha iyi yaşam ve demokrasi isteyen emekçilerin niçin işkenceden geçirildiğini, gözaltında kayıpları ve zulüm mekanizmasının nasıl işlediğini gazetecinin yaşam kesitine tutulan bir mercekle açığa çıkarmayı hedefliyor.

    Çünkü Metin Göktepe'nin öyküsü, aslında herkesin öyküsüdür. Metin'in ölümünden bu yana, İnadına Hepimiz Birer Metiniz'iz! diye meydan okuyan milyonlarca insan bunun farkındadır.
#15.10.2009 01:32 0 0 0
  • Ne ölümler gördüm de yaşamak hırsızlık gibi geldi bana
    Bulmalı derim, bulmalı ölümün erken dilini
    O da oldu. Gördüm celladımın gözlerini ve gülümsedim
    Hepimize benziyordu, şaşırdım ve güldüm
    Bir duvar dibiydi sanırım, ıssızdım ve soğuktu gece

    Kendisini saygıyla anıyorum....Paylaşım için teşekkürler hayal arkadaş...
#15.10.2009 03:27 0 0 0
  • Çok soğuk ve kanlı...
    Bu bir cinayetti !

    Saygıyla anılmayı hakkeden bir isim...

    Ben teşekkür ederim arkadaşım..
#15.10.2009 03:29 0 0 0