Ciğerotu, Lungenkraut

Son güncelleme: 23.10.2009 00:33
  • Ciğerotu, Lungenkraut Faydası,Alternatif Tıp Tedavisi

    Şifalı Ciğerotu
    Familyası: Hodangillerden, Borretschgewaechse, Boraginaceae
    Drugları: Ciğerotu: Pulmoniariae herba
    Ciğerotunun kökleri hariç tamamı çay ve natürel ilaç yapımında kulanılır.
    Ciğerotu hodangillerin altgrubu olan pulmonariagillerden olup bu gruba 15 bitki dahildir ve bunlardan Şifalı Ciğerotu: Pulmonaria officinalis en yaygın olarak yetişen ve en çok kulanılan türdür. Bunun haricinde Yumşak Ciğerotu: Pulmonaria mollissima ve Esmer Ciğerotu: Pulmonaria obscura, nadirende olsa kulanılır. Pulmo kelimesi akciğer anlamına gelir ve officinalis şifalı anlamaına gelir. Bundanda bitkinin akciğer rahatsızlıklarına karşı kulanıldığrı anlaşılır.Türkcede Ciğerotu diye anılan bitki almancada akciğerotu anlamına gelen ''Lungenkraut'' kelimesi ile anılır.
    Ciğerotu Avrupa ve Asyanın ılıman bölgelerinde yetişir ve batı Avrupadan doğu Türkistana kadar çok geniş bir alana yayılmıştır. Ciğerotu eskiden, çok eskiden akciğer rahatsızlıklarına özeliklede vereme karşı kulanılmıştır. Bazı Türk yazarları Ciğerotu diye 30-60 cm boyunda bi bitkiden bahsetmektedirlerki bu şifalı Ciğerotu değil Yumşak Ciğierotudur. Hakiki Ciğerotunun boyu sadece 10-20 cm boyundadır.
    Botanik: Ciğerotu 10-20 cm boyunda üzeri tüylü, yuvarlak şekilde ve açık yeşil renkte olup dikine yükselir. Roset yaprakların baş kısmı kalp, ortası yumurta ve uca dğru üçgen veya mızrak şeklindedir. Yaprakların üzeri beyazımsı beneklerle donanmış olup kenarları bütün uzunca bir sap üzerinde 10-20 cm uzunluğunda 8-15 cm açık yeşil ve alt yüzeyi mavimsi yeşil renklidir.
    Gövde yaprakları mızrak veya yumurta şeklinde uca doğru sivrice, 3-6 cm uzunluğunda, 2-4 cm eninde kenarları dalgalı ve bütün olup , gövdeye oturmuş haldedir. Kökleri ince çatalıdir Çiçeklerin taç yaparkları çan şeklinde uc kısmı beş loplu, lopları yarım küre şeklinde ve gerisi birleşiktir. Taç yaprkların gerisi vazo şekinde olup kupa yapraklar tarafından sarılmıştır.
    Çiçekleriaçıldığında kırmızı, kan kırmızısı veya vişneçürüğü renkte olup arılar veya böcekler tarafından ziyaret edildikten sonra dölenir ve rengi değişerek mor, mavi veya lacivetimsi bir renk alır. Son yapılan arştırmalardakırmızı renkli çiçekler UV-Işınları yayar ve arıların ziyareti sırasında dölenen çiçekler bu ışınlarını kaybeder.
    Ayrıca dölenmeden önce çiçeksuyu asitli bir değerde iken mavi olunca alkalik (bazik) olur. Arılar veya böcekler insanlar gibi görmezler ve onlar çiçeklerin yaydığı UV-Işınlarına doğru giderler, dölenen çiçekler bu ışını kaybetiğinden arılar ve böcekler tarafından ziyaret edilmezler.
    Yetiştirilmesi: Yetiştirilmesi oldukca kolay olup bahce veya tarlaların gölgelik ve nemli yerlerine birkök veya bir kaç tohum ekildiğinde bitki orada yayılır ve özel bakıma ihtiyaç duymaz.
    Hasat zamanı: Ciğeroyunun kökleri hariç tamamaı Nisandan Temmuza kadar toplanarak gölgede, havalı bir yerde kurutulur, ince ince kıyıldıktan sonra porselan kaplarda muhafaza edilir. Malesef şifalı bitkileri toplama, kurutma, paketleme ver depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaparak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca öreneğin bitki 5 günde kurudu ise 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğünden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş'te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip diploması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlar'da açıkta satılması kalitesini kısa sürede sıfırlar.
    Çay harmanları:...

    b-) Dağ Ciğerotu, Berg-Lungen kraut, Pulmonaria mollis
    Yaprakları öncekine göre oldukca yeşil mızrak şeklinde, etli ve suda ıslatıldığında kadife gibi yumşaktır. Çiçekleri aynı yukarıdaki gibi, fakat daha bir aradadır. Birleşimindeki maddeler ve kulanımı hakkında fazla bilgiye sahip değiliz.
    c-) Yumşak Ciğerotu, Weiches Lungenkraut, Pulmonaria molissima
    Yukarıdaki dağ ciğerotundan farklı olarak biraz daha büyükce olup, dah çok ılıman iklimde yetişir. Yaprakları ve çiçekleri aynı şifalı ciğerotu gibi olup kulanılmasıı ve birleşimi hakkında fazla bilgiye sahip değiliz, ama türkce bazı kitaplar bu bitkini faydalarından bahsetmekteler, hangi bilgiyle bilemiyorum.
    Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Gökçek İksir'i ile tedavi olmak mümkündür. Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır.Gökçek İksiri vücudu cüruflardan arıtır, iltihaplı hastalıkları iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.Gökçek Tonik mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları ve her türlü alerjiye karşı etkilidir.

    Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, fakat karpuz da tatlıdır ve bu da mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içer.

#23.10.2009 00:33 0 0 0