120 Milyon Depresyon Hastası Var

Son güncelleme: 27.10.2009 01:27
  • ruh sağlığı - sağlık araştırmaları - psikolojik sorunlar
    Geleceğin en tehlikeli hastalıklarından biri olan depresyon, kalp hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alacak.
    noimage
    Türkiye psikiyatri topluluğunu 45. kez biraraya getiren,"Geçmişten Geleceğe, Teşhisten Tedaviye Psikiyatri" temasıyla düzenlenen, Türkiye'nin en büyük Ulusal Psikiyatri Kongresi ve Cinsel İşlev Bozuklukları Sempozyumu 20-24 Ekim 2009'da tarihleri arasında Ankara'da gerçekleştiriliyor. Yurt içi ve yurt dışından alanında uzman, tanınmış psikiyatristlerin biraraya geldiği kongrede ruh sağlına dair bütün konular masaya yatırılıyor.

    DÜNYADA 120 MİLYONUN ÜZERİNDE KİŞİ DEPRESYON HASTASI

    Dünyada ruh sağlığı ile ilgili söz alan Doç. Dr. Burhanettin Kaya, çarpıcı rakamlar verdi: "Ruh sağlığının her zaman gündemde tutmak, öncelikli konu yapmak ve çözümü konusunda çok sektörlü-çok disiplinli bir yaklaşımı harekete geçirmek, ruh sağlığı hizmetlerini yaygınlaştırmak ruh sağlığı örgütlerinin iki başlıca temasıdır. Dünyada 500 milyona yakın insan ruh sağlığı sorunlarından yakınıyor. Ancak 20 milyon civarı kişi yardım arayışında ve bu arayışta olanların önemli bir kesimi bu yardıma ulaşamıyor. Türkiye'nin durumu dünyaya göre biraz daha kötü. Dünyada 120 milyonun üzerinde kişi depresyon hastası. 185 ülkeden elde verilere göre 2020 yılında kalp hastalıklarından sonra 2. sırada depresyon olacak. Yaygınlığı oldukça yükselecek. Yeti yitimine yol açan hastalıklar da üst sıralara çıkacak. Şizofreniden, alkol bağımlılığından muzdarip olan insanların sayısı giderek artacak. 70 milyonun üzerinde insanın alkol bağımlılığı sorunu yaşadığı, 24 milyonun üzerinde şizofreni hastası olduğu ve bunu giderek arttığı vurgulanmaktadır.
    Çocuk ve gençlerde de sorunların arttığına dikkat çeken Kaya, konu ile ilgili şunları söyledi: "Çocuk ve gençlerde görülen ruhsal sorunların yaygınlığı giderek artmaktadır. Çocuk ve gençlerdeki ruhsal sorunların 2020 yılında bugünkünün %50'sinden daha çok artacağı tahmin edilmektedir. Bütün bunların düzenlenmesinde bir politika ve yasa gerekliliği açıktır. Dünyanın %40'ın da ruh sağlığı politikası yok. Türkiye'de 2006'dan beri bir politika var, acil eylem planı olan ama henüz hayata geçmemiş bir politika var"

    Eşdeğer İlaç Uygulaması'na değinen Uzman Dr. Halis Ulaş, bunun eşdeğer ilaç değil eşdeğer endikasyon anlamına geldiğini söyledi ve "Öncelikle şunu vurgulamak gerekir. Bu eşdeğer ilaç değil eşdeğer endikasyon anlamına gelmektedir. Eşdeğer ilaç tüm etken maddenin aynı olduğu fakat farklı ilaç endüstrisi tarafından üretilen ilaçlar anlamına gelmektedir. Fakat bu yeni uygulamada aynı hastalığın tedavisinde kullanılan ama tamamıyla farklı etken maddelerden oluşan, farklı etki mekanizmaları olan hücreler üzerinde farklı etkileri olan, farklı dozlarda kullanılan ve etkili olan ilaçların birbirinin yerine konması anlamına gelmektedir. Bu nedenle aynı etkiyi elde etmek için her biri farklı dozlarda kullanılmak zorundadır. Her birinin faklı yan etki özellikleri vardır. Metabolizma dediğimiz vücut dokularına yayılması, karaciğer de etkisizleştirilme ve böbrekten atılması, yarılanma ömrü ve vücuttan atılma süreleri farklı olan, vücutta değişik dokularda farklı düzeylerde biriken ilaçlardan söz ediyoruz. Bu ilaçları eşdeğer olduğunu söylemek, birbirinin yerine koymak hem tıbbi hem de bilimsel bir hatadır. Bu genelgeyi SGK bürokratlarının bilimsel verilerden uzak ve sedaca kurumun mali yükünü azaltana ve insanı dışta bırakan bir tutum sergilediği izlenimi yaratmaktadır. Daha önce derneğimizin ısrarlı çabaları ile oluşturulan ve Sağlık Bakanlığı tarafından SGK üzerine bir kurum olarak resmi bir kılavuz olarak yayımladığı endikasyon dışı ilaç kullanımı kılavuzunu da henüz uygulamaması bunun düşündürmektedir." diye belirtti.

    CİNSEL SORUNLAR KANAYAN BİR YARA

    Cinsel işlev bozuklukları konusunda konuşan Uzman Dr. Ejder Akgün Yıldırım ise, "Dünyada, her dört kişiden birinde tedavi edilmesi gereken cinsel sorun olduğunun düşünüldüğünü" belirterek, cinsel sorunların tedavisinde, bu alanda uzman bir psikiyatristten destek alınması gerektiğini söyledi.

    Türkiye Psikiyatri Derneği Cinsellik ve Cinsel Sorunlar Bilimsel Çalışma Birimi Koordinatörü Uzman Dr. Ejder Akgün Yıldırım, Türkiye'de cinsel sorunlarla ilgili tedavilerin ve tedavi olanaklarının yeterli olmadığını belirterek, ''Ülkemizde cinsel sorunlarla ilişkili psikolojik bozukluklar konusu kanayan bir yara'' değerlendirmesinde bulundu. Yıldırım, cinsel sorunlarla ilgili tedavi merkezlerinin sayısının artırılması ve halkın ulaşabilirliğinin sağlanması gerektiğini ifade etti.
    ''Dünya genelinde her dört kişiden birinde tedavi edilmesi gereken bir cinsel sorun olduğunun düşünüldüğünü'' belirten Yıldırım, ''Yaygınlıklarına bakıldığında, kadınlarda cinsel tatminle ilgili sorunlar, erkeklerde ise sertleşme ve erken boşalma gibi konularda sıkıntılar ön plana çıkıyor. Bu sorunlar her üç erkekten birinde gözlenebiliyor'' dedi. Yıldırım, dünya genelinde erkeklerde en sık karşılaşılan sorunun erken boşalma olduğunu ancak ''Türkiye'de hekime başvuruda sertleşme sorunlarının ön plana çıktığını'' kaydetti.
#23.10.2009 03:41 0 0 0
  • teşekkürler..
#27.10.2009 01:27 0 0 0