Yaşamın Kaynağı: Güneş

Son güncelleme: 27.10.2009 22:30
  • Yaşamın Kaynağı: Güneş - Yaşamın Kaynağı: Güneş Hakkında - Güneş Hakkında

    Kimlik bilgileri:
    Dünyâdan ortalama uzaklığı ........................................ 149.598.000 km
    Çapı.................................................................................. 1.391.000 km
    Kütlesi .............................................................................. 1.99x1030 kg
    Özgül ağırlığı ........................................................................1,41 gr/cm3
    Yüzey ısısı........................................................ 6000 K°(Kelvin derece)
    Çekirdek ısısı....................................................................14.000.000 K°
    Bileşimi .................. % 75 hidrojen, % 24 helyum, % 1 diğer elementler
    Galaksimizin merkezine uzaklığı .................................... 30.000 ışık yılı
    Galaksimizin merkezi etrâfında dönüş periyodu ............ 225.000.000 yıl
    Galaksimizin merkezi etrâfında dönüş hızı ............................250 km/sn
    Işığının dünyâmıza ulaşım zamânı .............................................. 8,3 dk

    noimage

    Dünyâmızda canlıların yaşayabilmesi için gerekli olan enerjiyi (ısı ve ışık) sağlayan, kendi sisteminin merkezinde yer almış, samanyolu galaksisindeki yaklaşık iki yüz milyar yıldızdan biri. Aslında, dünyâya gözünü açtığından îtibâren güneşle tanışan herkes, bütün hayâtı boyunca bu yıldızla o kadar içiçedir ki, onu bir târife sığdırmayı genellikle lüzumsuz sayar. Bulutsuz açık günlerde yakıcı parlaklığıyla göz kamaştıran güneş, akıllara durgunluk veren büyüklüğü ve trilyonlarca hidrojen bombasının enerjisine eşit enerjisiyle dünyâmıza en yakın yıldızdır. Güneşimiz bu özelliğiyle belki de uzayın da en ilginç gök cismidir.

    Akkor hâlinde bir gaz küresi olan yıldızımızın yüzeyinde her saniyede sayısız termo nükleer reaksiyon gerçekleşir. Bu bitip tükenmez, muazzam enerjiyle milyarlarca yıldır dünyâmıza ışık saçan güneş, aynı zamanda bütün sistemde asıl denge unsuru olan çekim gücüyle kılı kırk yaran ince hesaplara dayanmakta ve kâinâtın yaratıcısı yüce Allah'ın sonsuz kudreti hakkında da çok değerli bilgiler vermektedir.

    noimage

    Her şeyden önce bir hidrojen-helyum reaktörü olan güneşte dört hidrojen atomu birleşerek bir helyum atomunu meydana getirmektedir. Einstein bunu kütle enerji formülü olan E=mc2 (E: Enerji, m: Kütle ve c: Işığın hızı) ile ifâde etmiştir. Dört hidrojen atomu, bir helyum atomundan daha ağırdır. Geri kalan kütle enerjiye dönüşür. Bu şekilde güneşte her sâniye dört milyon ton kütle enerjiye dönüşür ve her yöne doğru yayılır. İlim adamlarının yapmış oldukları deneylerden ürettikleri teorilere göre güneş, 3-4 milyar yıl bu şekilde enerji üretmiş olup ve bir o kadar süre daha üretebilecek güçtedir. Güneşin ekseni etrafında dönme hareketi yaptığı 1611'de Galile tarafından ispatlanmıştır. Dönme yönü gezegenlerin dönüş yönündedir. Güneşin, o târihte Galile'nin anlayamayacağı bir hareketi daha vardır. Yıldızımız kendine bağlı sistemiyle birlikte bir "öteleme hareketi" yapmakta ve Herkül Takım Yıldızı içinde "Apeks" adı verilen bir noktaya doğru sâniyede 250 kilometrelik bir hızla ilerlemektedir. Güneş kızgın bir gaz küresi olduğu için, yüzeyi çok parlaktır. Bu yüzden de çıplak gözle eyredilemez. İsli bir camla veya bir teleskopla bakıldığı zaman yüzeyindeki parlaklığın her tarafta aynı olmadığı fark
    edilir. Yapılan araştırmalara göre güneşin birkaç tabakadan meydana geldiği anlaşılmıştır. Bu tabakalar şöyle sıralanabilir:

    1. Işık küre (fotosfer): Güneşin direkt olarak göze çarpan parlak yüzüdür. Fotosferde yer yer geniş lekeler göze çarpar. Bunlar güneşteki gaz hareketlerinden başka bir şey değildir. Bunlar dolunay ışığından 4000 kez daha parlak olmalarına rağmen, bize siyah olarak gözükmelerinin sebebi, güneş yüzeyinin çok parlak olmasıdır. Büyüklükleri ve güneş yüzeyinde kalma süreleri değişiktir. Devamlı olarak hareket ederler. Bâzıları birkaç saatte gözden kaybolurken, bâzıları aylarca yüzeyde kalır. Son zamanlarda yapılan araştırmalarda bu lekelerin son derece güçlü bir manyetik alana sâhip ve diğer taraflara göre daha soğuk olan bölgeler olduğu ileri sürülmüştür. Hidrojen atomlarının helyuma dönüşmesiyle meydana gelen yıldız enerjisinin ortaya çıktığı ışık küre 100 km kalınlığında bir tabakadır. İçeriden dışarıya doğru gittikçe azalır. 6600°K(Kelvin derece)den
    4500°K dereceye düşer.Fotosferin üstünü güneşin atmosferi olarak da târif edebiliriz. Bu atmosfer çok ince gaz ve çeşitli kozmik materyallerden teşekkül etmiştir. Fotosferin yüzeyinde 6000°K olan sıcaklık, güneşin çekirdeğinde 14.000.000°K'ya kadar yükselirken, yoğunluk da akıl almaz bir ölçüye ulaşır: 500 milyon ton/cm3

    noimage

    2. Tersine çeviren tabaka: Işık küreyi kuşatan 800 km kalınlığındaki bu tabaka, gaz ve buhar hâline gelmiş metallerden (sodyum, magnezyum, titan, krom, demir, çinko ve bakır), hidrojen ve oksijen gibi gazlardan teşekkül etmiştir.

    3. Renk küre (kromosfer): Tersine çeviren tabakanın üzerinde yer alan bu bölge, yaklaşık 15.000 km kalınlığındadır. Bu tabaka alçak basınçta akkor hâline gelen hidrojenden meydana gelmiştir. Kromosferin en önemli özelliği bu tabakada güneş fışkırmalarının ortaya çıkmasıdır. Bu tabakada sıcaklık dışa doğru gittikçe artar. 4500°K'dan 50.000°K'ya yükselir.

    4. Taç tabaka (korona): Güneşin en dış tabakası olan taç tabaka, güneş tutulması sırasında çıplak gözle de görülebilir. Saydam olan bu tabaka, yıldızımızın etrâfını bir hâle gibi sarmıştır. Çok uzaklara yayılabildiği gibi, büzülme özelliği de gösterebilen süt beyazı renginde parlak bir gaz tabakasıdır. Taç tabakada sıcaklık hızla yükselerek 1.000.000°K'ya da yükselebilir.

    Güneşteki fışkırmalar: Güçlü teleskoplarla güneşe bakıldığında, yıldızdan çok uzaklara yayılan alev fışkırmaları görülür. Bunlar son derece şiddetli patlamalar sonucunda yükselen gaz sütunlarından başka bir şey değildir. Dünyâdakinden birkaç kat geniş bir alanı kaplar ve yavaş yavaş akan bir yer fıskiyesini andırır. Ancak renk ve büyüklükleri değişiktir. Meselâ güneş lekelerinin yanında meydana gelenlere indifarc fışkırmalar denir. Bu fışkırmalar güneşin yüzeyinden yüzbinlerce km uzağa yayılabilir. Hattâ bir milyon kilometre kadar bile yükselebilir. Böyle bir patlamadaki enerji, 100 megaton (bir milyar ton) atom bombasının patlamasına eşittir. Güneş fışkırmaları meydana getirdikleri elektromagnetik alanla dünyâdaki radyo haberleşmesini büyük ölçüde etkilemektedirler.
#27.10.2009 22:30 0 0 0