Makattan Kan Gelmesi

Son güncelleme: 09.11.2009 10:46
  • Makattan Kan Gelmesi - Makattan Kan Gelmesi Nedenleri - Makattan Kan Gelmesi Tedavisi - Makattan Kan Gelmesi Sorunları

    Halk arasında basur veya mayasıl olarak da adlandırılan hemoroid, makatın çevresindeki damarların, bacaklardaki varisler gibi şişmesi sonucu oluşan bir hastalıktır.

    Makatta büyük abdesti tutmayı sağlayan 2 adet kas (sfinkter) vardır. Bunlar dış (external) ve iç (internal) kaslardır. Dış kas bizim kontrolümüzdedir. Büyük abdest yapmak istediğimizde biz dış kası açarız; iç kas buna paralel olarak kendiliğinden açılır. iç ve dış kas arasındaki bu uyum bozulduğunda kişi kabız olmasa da ıkınarak, zorlanarak büyük abdest yapar. Bu ıkınma ve zorlanma sonucu meydana gelen basınç artışı buradaki damarların şişmesine neden olarak hemoroidi oluşturur.

    Hemoroid, genç ve erişkin yaşlarda görülmeye başlar. Yaş ilerledikçe hemoroidin görülme sıklığı da artar. Doğum ve hareketsiz bir hayat nedeniyle hemoroid bayanlarda erkeklere nazaran daha sıktır. Halkın yüzde 30'unda görülen hemoroidin 40 yaş üzerinde görülme oranı daha da artmaktadır.

    Hemoroidin nedenlerine gelecek olursak...

    • Uzun süre ayakta veya oturur konumda olma
    • ishal veya kabızlık
    • Gebelik
    • Rahim ve kalın barsak tümörü
    • Prostat büyümesi
    • Kalp yetmezliği
    • Karaciğer sirozu
    • Ailevi yatkınlık

    Hemoroidin belirtileri şunlardır:

    • Kanama
    • Anüs çevresinde şişkinlik
    • Kaşıntı
    • Akıntı
    • Ağrı
    • Kabızlık hissi
    • Basur memeleri

    Teşhis, bu bölgenin muayenesi ile konur. Gerekirse rektoskopik muayene de (aletle anal bölgeye ve kalın barsağın son kısmına bakılması) yapılır. Belirtileri anal kanalın diğer hastalıkları ile aynı olduğundan muayene olmadan hemoroid tedavisi yapılmamalıdır.

    Tedavisi

    Hemoroid, tedavi edilmediğinde beraberinde birçok sorunu da getiren önemli bir hastalıktır. Tedavi, her hastaya ve hastalığın teşhis edildiği döneme göre değişir.
    Hemoroid;
    • İlaç,
    • İnfrared Koagülasyon,
    • Lastik bant bağlanması,
    • Sklero terapi ve
    • Cerrahi yöntemlerle tedavi edilir.

    Tedavi yöntemlerinden infrared koagulasyon ve bant uygulaması, günlük hayatı etkilemeycek şekilde poliklinik şartlarında ve narkozsuz yapıldığından hasta tarafından tercih edilmektedir. Ancak, bu yöntemlerin uygulanabilmesi hastanın durumuna ve hemoroidin derecesine bağlıdır.

    Infrared koagulasyon, teknolojinin getirdiği son yeniliklerden biridir. Infrared koagulasyon; lazer ışık grubundan süreli bir sıcak ışık yayarak, genişlemiş hemeroidal damarların pıhtılaşmasının sağlanmasıdır. Infrared kontakt koagulasyon sisteminde dokudaki pıhtılaşma elektrik akımıyla değil infrared ışıkla yapılır. Bu yöntemle, 1-2 saniyede kanamalar durdurulabilir ve 1-3 saniyede de birinci, ikinci bazen üçüncü derece hemoroidler büyük oranda sorun olmaktan çıkarılabilir.

    Infrared Koagulasyon yönteminin avantajları :
    • 10-15 dakikada yapılır.
    • Narkoz gerektirmez.
    • Dikişsiz ve ağrısızdır.
    • Gebelerde de güvenle uygulanır.
    • Kalbin elektriksel iletim sistemini etkilemez.

    Hemoroidsiz bir yaşam için:

    • Dengeli beslenmeli,
    • Lifli, tahıl, kepek, sebze ve meyve açısından zengin gıdalar tercih edilmelidir. Tahrişe sebep olabilecek acı, ekşi, turşu ve alkol alınmamalıdır. Aşırı çay ve kahve alışkanlığına son verilmelidir.
    • Çok su içmeli,
    • Günde 1,5 - 2 litre su içmeyi alışkanlık haline getirmeli.
    • Temizliğe özen göstermeli,
    • Kişisel temizliğe dikkat etmeli, tuvaletten sonra hemoroitli bölge ılık su ile yıkanmalı ve tuvalet kağıdı ile kurulanmalıdır.
    • Kabız olmamaya dikkat etmeli,
    • Kabız ve ishal olmayacak şekilde beslenmeli, düzenli barsak alışkanlığı kazanmalı, kahvaltı sonrası tuvalet alışkanlığı oluşturulmalıdır.
    • Zorlayıcı hareketlerden uzak durmalı ve ağır yük taşımamalı,
    • Dar iç çamaşırı ve giysi giymekten kaçınmalıdır.
#09.11.2009 10:46 0 0 0