Eğitsel oyunlar

Son güncelleme: 13.02.2013 09:31
  • Eğitsel çocuk oyunları
    Okul öncesi eğitsel oyunlar

    Oyuncak Oyunu
    Bütün çocuklar bir halka üzerinde sıralanırlar. Birisi ortadadır. Bütün öğrencilere birden altıya kadar numaralar verilir. Sonra öğretmen numaralara isimler verir.
    Örneğin ; 1. ler Bebekler,
    2. ler Trenler,
    3. ler Toplar,
    4. ler Tahta askerler,
    5. ler Uçaklar,
    6. lar Taksiler.
    Bundan sonra ortadaki oyuncu, "Trenler" diye bağırır. Tren olan ikiler, geriye doğru bir adım atarak halka etrafında koşarlar ve tekrar yerlerine gelirler. Yerine ilk gelen öğrenci elini yukarıya kaldırır ve ortadaki ile yer değiştirerek, ikinci oyunu o başlatır.

    Seni Tutabilir miyim?
    Bir öğrenci lider olur ve çizginin üzerinde durur. Diğerleri sarı, kırmızı, siyah, beyaz renklerini alırlar. Renk ismi alanlar liderden 4-5 metre mesafede dağınık olarak dururlar. Çocuklar seslenir ; "Ali seni tutabilir miyiz ?" Lider ;"Eğer beyazsanız ?" der. Beyazlar Ali'yi ( Yani lideri ) tutmak için koşarlar. Hangisi önce Ali'ye dokunursa o lider olur ve oyuna böylece devam edilir.

    Parmak Şıklatma
    Bu oyun, kolaydan zora doğru, üç aşamada oynanmalıdır.
    Çocuklar halka olur, otururlar.
    a)- Öğretmenin göstermesiyle ve hep birlikte
    - Öğretmen "bir-iki" der, iki avucunu sayma temposuyla dizlerine vurur. Çocuklar öykünerek yaparlar, aynı devinim bir kaç kez yinelenir.
    - Öğretmen "üç-dört" der, iki avucunu sayma temposuyla birbirine vurur. Çocuklar öykünerek yaparlar.
    - Öğretmen "bir-iki-üç-dört" der ve avuçlarını iki kez dizlerine, iki kez de birbirlerine ( sayma temposuna uyarak ) vurur. Çocuklar öykünürler, yinelerler.
    Buraya kadar alıştırma yöntemiyle öğretilen sayma-vurma işlemi pekiştikten sonra öğretmen, parmak şıklatmayı gösterir, anlatır; çocuklara birer birer ve topluca yaptırır. Öğrenildiğini saptadıktan sonra, sayarak parmak şıklatmaya geçer.
    - Öğretmen "beş-altı" der, sağ ve sol elleriyle ( sayma temposuna göre ) parmaklarını şıklatır.
    Çocuklar öykünerek yaparlar, gerektiği kadar yinelenir.
    - Son aşamada öğretmen, "buraya kadar ayrı ayrı öğrenilmiş olan sayma-yapma devinimlerini birleştirir"; "bir-iki-üç dört-beş-altı " diye sayarak, sırasıyla iki kez dizlerine, iki kez ellerine vurur, iki kez de parmaklarını şıklatır. Çocuklar da öğretmene öykünerek ve tempoya uyarak yaparlar.
    Bu oyun iyice öğrenildikten sonra, alıştırmalar yaptırılmadan, birden altıya kadar sayılarak gereken devinimler yaptırılır.
    Öğretmen, çocukların dikkatlerini, ritmik duyuşlarını ve reflekslerini geliştirmek amacıyla, sayma-yapma temposunu hızlandırabilir, ağırlaştırabilir.

    Çiftçi Çukura Daldı ( şarkılı oyun )
    Çocuklar elele tutuşup bir halka oluştururlar. İçlerinden biri "çiftçi" olarak seçilir. Çiftçi halkanın ortasında durur. Çocuklar bir yandan, aşağıda gösterilen sözlerle oyunun şarkısını söylerler, bir yandan da sağa yada sola doğru yan yan yürüyerek dönmeye çalışırlar.
    Oyun sırasında "çiftçi hanımını aldı." sözleri söylenirken çiftçi olan çocuk halka içinden bir çocuğu seçer, yanına alır. Sözlerin öteki dizelere göre, hanım çocuğunu, çocuk dadısını, dadı köpeğini, köpek kedisini, kedi sıçanını, sıçan da peynirini seçer. Bunlar, ilk halkanın içinde ikinci bir halka oluştururlar. Peynir seçilince çocuklar ellerini çırparak şarkının "peynir ortada kaldı" dizesini söylerler ve oyun böylece biter. Oyunun yinelenmesinde "peynir" bu kez "çiftçi" yapılarak ödüllendirilir.

    Çiftçi çukura daldı Haydi peri kızı
    Çiftçi çukura daldı

    Çiftçi hanımını aldı Haydi peri kızı
    Çiftçi hanımını aldı

    Hanım çocuğunu aldı Haydi peri kızı
    Hanım çocuğunu aldı

    Çocuk dadısını aldı Haydi peri kızı
    Çocuk dadısını aldı

    Dadı köpeğini aldı Haydi peri kızı
    Dadı köpeğini aldı

    Köpek kedisini aldı Haydi peri kızı
    Köpek kedisini aldı

    Kedi sıçanını aldı Haydi peri kızı
    Kedi sıçanını aldı

    Sıçan peynirini aldı Haydi peri kızı
    Sıçan peynirini aldı

    Peynir ortada kaldı Haydi peri kızı
    Peynir ortada kaldı ( oyun bitinceye dek bu dize yinelenir.)


    Hangisi Yok Oyunu
    Üniteye uygun birkaç nesne, varsa bir masanın üzerine ( yada oyun alanına ) konulur. Her biri çocuklara "Bunun adı nedir ?" diye gösterilerek sorulur. Çocuklar her nesnenin adını söylerler, yinelerler.
    İçlerinden biri ebe seçilir, dışarı çıkarılır. Ebe dışarıdayken, nesnelerden birisi saklanır. Ebe içeri çağırılır. "Demin burada bulunan nesnelerden hangisi yok ?" diye sorulur. Bilirse ebelikten kurtulur, kurtulan çocuk, bir başka çocuğu ebe seçer. Oyun böylece sürer.

    Esir Alma ve Verme
    Oyuncular karşılıklı iki sıra olur. Aralarında 7-8 metre mesafe vardır. Her sıra sağdan numara sayar. A sıranın bir numarası karşıya gider. O sıranın önünden geçerken bir kişinin herhangi bir yerine dokunur ve yakalanmadan kendi sırasına doğru kaçar. Kendisine dokunulan oyuncu bunu öbür sıranın hizasına kadar kovalamaya başlar. Eğer oyuncuyu yakalarsa, yakalanan oyuncu B sırasına esir olarak gider, o sıranın en sonuna eklenir. Dokunulmadan kaçarsa B sırasındaki kovalayan oyuncu esir olur ve A sırasının en sonuna eklenir. Belli bir süre sonra hangi sıra daha fazla ise o taraf oyunu kazanır.

    Ağaçlardaki Sincaplar
    Bütün çocuklar 7-8 kişilik gruplara ayrılırlar. Her grup el ele tutarak bir daire yapar. Bir kişi ortada bulunur. Birisi de ebe olarak dışarıdadır. Daireyi oluşturan çocuklar bir ağacı temsil eder. Dairenin ortasındaki öğrenciler sincaplardır. Ebe olan öğrenci de sincaptır. Öğretmenin düdüğü ile sincaplar, kendi dairesinden çıkar ve başka daireye giderler. Bu sırada ebe olan sincap da kendisine bir ağaç bulur. Dışarıda kalan ebe sincap olur. ( Öğretmen bütün çocuklara sincap olma olanağı verir.)


    Zıpçıktı Çiçek Açtı
    Çocuklar halka biçiminde çömelirler. Öğretmen, "çocuklar, şimdi sizinle, zıpçıktı çiçek açtı oyunu oynayacağız." der, oyunu anlatır.
    Oturan çocuklar, " zıpçıktı çiçek açtı" denilince, hızla ayağa kalkar, kollarını yana açar ve yine çömelirler. Öğretmen bunun tersini de söyler: " zıpçıktı çiçek açmadı" diyebilir. Bu durumda çocuklar çömelik durumlarını bozmayacaklardır.
    " Zıpçıktı çiçek açtı" denilince çömelik kalan yada "zıpçıktı çiçek açmadı" denilince ayağa kalkan çocuk, yanmış olur; oyun dışı kalır.

    Üç Küçük Kuzu
    Bir çocuk ( Büyük Kurt ) sınıfın önünde ve ayaktadır. Diğerleri yerlerinde oturmuştur. Kurt, sıraların arasında dolaşır. Üç küçük kuzunun ellerine vurur ve yine sınıfın önüne gelerek ; "hurr, hurr" der. Bu kelimeler ile birlikte ellerine vurulan üç kuzunun yerlerini değiştirmesi gerekir. Kurt da bu kuzulardan birinin yerine oturmaya çalışır. Ayakta kalan kuzu bir sonraki oyun için Kurt olur. Oyun böylece devam eder

    Kelime tombalası (1.sınıf)
    Bu aracın hazırlanabilmesi için,elde rahatlıkla gezdirilebilecek bez bir torba veya normal büyüklükte bir kutu,sınıftaki öğrenci sayısına göre yeterli sayıda 8x16 cm.ebadında tombala kartları temin edilmelidir. Bu malzemeler hazırlandıktan sonra tombala kartlarının üzerine değişik kelimeler yazılmalı, ancak bunların büyüklüğü küçük fişlerin büyüklüğünde olmalıdır.Bu kartlarda yazılı bulunan kelimeler temin edilen bez torba veya kutunun içerisine bırakılmalıdır.Daha sonra kartlar öğrencilere dağıtılmalıdır. Torba içerisinde bulunan öğrenciler öğretmen veya bir öğrenci tarafından çekilerek yüksek sesle okumalıdır.Okunan kelime kimin kartında varsa o kelimenin üzeri kapatılacaktır.Hangi öğrencinin kartındaki kelimeler önce kapanır ve tamamlanırsa o öğrenci oyunu kazanmış olacaktır.Kartlar değişik renklerde yapılabilir.


#19.11.2009 12:46 0 0 0
  • bu ne lan böle bişey görmedim ben bu kadar ilk öğretim deyilim haşotla lafı bitiriom ben koy çocuuyum buralar bana yan basar bir çakarım 10 basar
#13.02.2013 09:29 0 0 0
#13.02.2013 09:31 0 0 0