Dengeli ve Düzenli Beslenmek için Neler Yapmalıyız

Son güncelleme: 09.11.2014 17:20
  • Dengeli ve Düzenli Beslenme için yapılacaklar - Sağlıklı Beslenme - Dengeli Beslenme ÖnerileriDÜZENLİ, YETERLİ VE DENGELİ BESLENME SAĞLIĞIN TEMELDİR

    Beslenme açlık duygusunu bastırmak, karın doyurmak ya da canının çektiği şeyleri yemek içmek değildir.
    Beslenme; sağlığı korumak, geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için vücudun gereksinimi olan besin öğelerini yeterli miktarlarda ve uygun zamanlarda almak için bilinçli yapılması gereken bir davranıştır.
    Besin öğeleri vücudun gereksinmesi düzeyinde alınamadığında YETERSİZ BESLENME oluşur.

    İnsanın yaşamı için 50' ye yakın besin öğesine gereksinimi vardır. İnsanın, sağlıklı büyüme ve gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için bu öğelerin her birinden günlük ne kadar alınması gerektiği belirlenmiştir.
    Bu öğelerin herhangi biri alınmadığında, gereğinden az ya da çok alındığında, büyüme ve gelişme engellenir, sağlık bozulur.
    Gereğinden fazla besin tüketilirse, çok alınan bazı öğeler vücutta yağ olarak depolandığından sağlık için zararlı olur. Bu duruma Dengesiz Beslenme denir.
    Dengesiz beslenmenin önlenmesinde beslenme eğitimi ile sağlıklı beslenme bilincinin kazandırılması büyük bir önem taşır.

    Yeterli ve Dengeli Beslenen Kişiler
    • Sağlam ve sağlıklı bir görünüştedir.
    • Hareketli ve esnek bir bedene,
    • Muntazam bir cilde, canlı ve parlak saçlara ve gözlere,
    • Kuvvetli, gelişimi normal kaslara,
    • Çalışmaya istekli kişiliğe,
    • Boy uzunluğuna uygun vücut ağırlığına,
    • Normal zihinsel gelişme,
    • Sık sık hasta olmayan bir yapıya sahiptir.
    Yetersiz ve Dengesiz Beslenenler ise;
    • Hareketleri ağır ve isteksiz
    • Sağlıksız genel görünüşte (aşırı zayıf veya şişman)
    • Pürüzlü, kuru, sağlıksız cilt yapısına,
    • Şişman veya zayıf vücut yapısına,
    • Sıksık baş ağrısından şikayet eden
    • İştahsız, yorgun, isteksiz bir yapıya sahiptir.

    Yeterli ve dengeli beslenme için aşağıdaki 4 temel besin grubunda yer alan besinlerden önerilen miktarda tüketilmelidir.

    SÜT GRUBU
    Başta yetişkin kadınlar, çocuklar ve gençler olmak üzere tüm yaş gruplarının bu grubu her gün tüketmesi gerekir.
    Bu grupta yer alan besinler:
    Süt ve yerine geçen besinler; yoğurt, peynir ve süttozu gibi sütten yapılan besinler
    İçerdiği Önemli Besinler :
    Protein, kalsiyum, fosfor, B2 vitamini (riboflavin) ve vitamin B12 olmak üzere birçok besin öğesinin önemli kaynağıdır.
    Başlıca Görevleri:
    Kalsiyumdan zengin olan bu grup kemiklerin ve dişlerin sağlıklı gelişiminde ve hücre çalışmasında önemli rol oynar.
    Her gün yetişkin bireylerin 2 porsiyon, çocukların, adölesan dönemi gençlerin, gebe ve emzikli kadınlarla menopoz sonrası kadınların 3-4 porsiyon süt ve yerine geçen besinleri tüketmeleri gerekir.

    SÜT GRUBU İÇİN ÖNERİLER
    Her gün yetişkin bireylerin 2 porsiyon, çocukların, adölesan dönemi gençlerin, gebe ve emzikli kadınlarla menopoz sonrası kadınların 3-4 porsiyon süt ve yerine geçen besinleri tüketmeleri gerekir. Bir orta boy su bardağı (200 cc) süt veya yoğurt ile iki kibrit kutusu büyüklüğünde peynir bir porsiyondur.
    Yağsız veya yağı azaltılmış süt, yoğurt ve tuzu az peyniri tercih edin.
    Çiğ süt ve pastörize edilmemiş sütlerden yapılan peynir ve benzeri besinler insanlarda brusella hastalığına neden olur. Bu nedenle sokakta satılan kaynağı bilinmeyen sütleri tüketmeyin.
    Pastörize edilmiş veya UHT (uzu ömürlü süt) sütleri tercih edin. Kaynağını bilmediğiniz ve tanımadığınız kişilerin sattığı sokak sütlerini satın almayın.
    Sütün az kaynatılması sütte bulunan mikropların tamamını öldürmez. Sütün çok kaynatılması ise vitamin kaybına neden olur. Sütü kaynama noktasına geldikten sonra en az 5 dk. kaynatmak hijyenik yönden yararlı olabilir
    Yoğurdun suyunun süzülmesi veya bekletme esnasında oluşan suyunun atılması vitamin B2 (riboflavin) kaybına neden olur. Riboflavin vücutta önemli işlevleri olan bir vitamindir. Bu nedenle yoğurdun yeşilimsi suyu atılmamalı, değerlendirilmelidir. Ekmek mayalandırma, bisküvi ve pasta ile çorba yapımında kullanılmalıdır.
    Satın alınan plastik yoğurt kapları, daha sonra yiyecek saklama amacı ile kullanılmamalıdır.
    Sütlü tatlı pişirildikten sonra ocaktan alınırken şekeri eklenmelidir. Pişirilme sırasında eklenen şeker ile sütün proteini birleşince protein kaybı oluşur.
    Tarhana yoğurt, un veya yarmadan yapılan geleneksel bir besinimizdir. Beslenmemizde önemli yeri vardır. Ancak kurutulma işlemi hava akımı olan ve gölge bir yerde, üstü ince temiz bir bezle örtülerek yapılmalı, güneş altında kurutulmamalıdır. Aksi halde önemli vitamin kayıpları oluşur.
    İshal tedavisinde yoğurt yenmesi ve tuzlu ayran içilmesi yaşam kurtarır.

    EKMEK ve TAHIL GRUBU
    Bu grupta yer alan besinler
    Buğday, pirinç, mısır, çavdar ve yulaf gibi tahıl taneleri ve bunlardan yapılan un, bulgur, yarma, gevrek ve benzeri ürünler bu grup içinde yer alır.

    İçerdiği Önemli Besinler ve Başlıca Görevleri:
    Tahıl ve tahıl ürünleri vitaminler, mineraller, karbonhidratlar (nişasta, lif) ve diğer besin öğelerini içermeleri nedeniyle sağlık açısından önemli besinlerdir. Tahıllar, protein de içerir. Bu proteinin kalitesi düşük olmakla birlikte kurubaklagiller ya da et, süt, yumurta gibi besinlerle bir arada tüketildiklerinde protein kalitesi arttırılabilir. Tahıllar, ayrıca bir miktar yağ da içerirler. Tahıl tanelerinin yağı vitamin E' den zengindir. Tahıllarda A vitamini aktivitesi gösteren öğelerle, C vitamini hemen hemen yoktur. Tahıllar B12 dışındaki B grubu vitaminlerinden zengin, özellikle B1 vitaminin (tiamin) en iyi kaynağıdır. Bu vitaminler tahıl tanelerinin çoğunlukla kabuk ve özünde bulunur.Mineraller ve vitaminler bakımından zengindirler. Folik asit, A vitaminin ön öğesi olan beta-karoten, E, C, B2 vitamini, kalsiyum, potasyum, demir, magnezyum, posa ve diğer antioksidan özelliğe sahip bileşiklerden zengindirler.

    EKMEK ve TAHIL GRUBU İÇİN ÖNERİLER
    Tam tahıl ürünlerini tüketin.
    Tüketilecek miktar bireyin ağırlık ve bedensel çalışma durumuna göre değişir. Az hareketli, şişman bireylere günde 3 ince dilim ekmek (75 g) yeterli iken zayıf bireyler, ağır işte çalışanlar bunun 3-5 katını yiyebilirler.
    Tam tahıl ürünleri günde 6 porsiyon (6 dilim ekmek veya 3 dilim ekmek, 1 kepçe unlu çorba, 4 yemek kaşığı pilav gibi) tüketilebilir. Ağır işte çalışan ve enerji gereksinimi fazla olanlar bu gruptan daha fazla tüketebilirler.
    Protein ve vitamin içeriğini arttırmak için diğer besinlerle (kuru baklagiller, süt ve ürünleri) birlikte tüketin

    ET-YUMURTA-KURUBAKLAGİL GRUBU
    Bu grupta yer alan besinler:
    Et, tavuk, balık, yumurta, kuru fasulye, nohut, mercimek gibi besinler bulunur. Ceviz, fındık, fıstık gibi yağlı tohumlar da bu grupta yer alır.
    İçerdiği Önemli Besinler :
    Protein, demir, çinko, fosfor, magnezyum, B6, B12, B1 ve A vitamini, posa (kurubaklagiller) içerir.
    Başlıca Görevleri:
    • Hücre yenilenmesi, doku onarımı ve görme işlevinde görev alan besin öğelerini sağlarlar.
    • Kan yapımında görevli en önemli besin öğeleri bu grup tarafından sağlanır.
    • Sinir, sindirim sistemi ve deri sağlığında görev alan besin öğeleri en çok bu grupta bulunur.
    • Hastalıklara karşı direnç kazanılmasında rolü olan en önemli besin grubudur.
    Etleri pişirirken haşlama, ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmadan kaçınılmalıdır. Et konan yemeğe yağ eklenmemelidir.
    Kurubaklagiller bileşimindeki minerallerin yararlılığı açısından C vitamininden zengin besinlerle birlikte tüketilmelidir.

    ET-YUMURTA- KURUBAKLAGİL GRUBU İÇİN ÖNERİLER
    ETLER
    • Etler iyi kalite protein kaynağıdır. Özellikle protein gereksiniminin arttığı, hızlı büyümenin olduğu bebeklik, çocukluk dönemlerinde diyette mutlaka yer alması gerekir.
    • Etin kendisi protein içerdiği için suyundan ziyade kendisi yenilmelidir.
    • Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği daha yüksek olduğu için koroner arter hastalığı, diyabet, hipertansiyon gibi hastalığı olanlar diyetisyen kontrolünde yağsız kırmızı et ve derisiz beyaz eti (tavuk, hindi) ve balık etini tercih etmelidirler.
    • Omega-3 (n-3) içeriği yüksek olduğu için sağlıklı beslenme için haftada 2 kez balık yenilmelidir.
    • Salam, sosis gibi et ürünlerini tüketirken yanında mutlaka C, E vitamininden zengin bir besine yer verilmelidir. Bu besinlerin yağ oranı yüksek olduğundan sınırlı tüketilmelidir.
    • Veteriner kontrolünden geçmiş etler tüketilmelidir. Kaçak kesilmiş etler hastalık etkenlerini taşıyabilir, iyice pişirildikten sonra tüketilmelidir.
    • Pişirmede haşlama, ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmadan kaçınılmalıdır. Et konan yemeğe yağ eklememelidir.
    • Etler ızgara edilirken etle ateş arasındaki uzaklık eti yakmayacak, kömürleşme sağlamayacak şekilde ayarlanmalıdır, aksi halde kanser yapıcı maddeler oluşur. Aynı nedenle etler çok yüksek sıcaklıkta, uzun süre pişirilmemelidir.
    • Güvenilir yerlerden satın alınmalı; hemen tüketilmeyecekse soğukta veya dondurucuda saklanmalıdır.

    YUMURTA
    • Protein kalitesi yüksek olduğu için bebek ve çocuklar tarafından her gün bir adet tüketilmesi yararlıdır.
    • Diyette protein miktarının kısıtlandığı böbrek ve karaciğer yetmezliği gibi hastalıklarda yumurta örnek protein içeriği nedeni ile önemli bir protein kaynağıdır.
    • Yumurtaya kabuklarından kolaylıkla mikroorganizmalar geçtiği için özellikle akının iyi pişirilerek tüketilmesi gerekir.
    • Pişmemiş (çiğ) yumurta tüketilmemelidir.
    • Kalp-damar hastaları haftada 1-2 kez yumurta yiyebilirler.
    • Et yemeyenler et seçeneği olarak yumurta yiyebilirler. Bir adet yumurta, besin değeri açısından yumurta büyüklüğündeki ete eşittir.
    • Yumurta sebzelerle ve tahıllarla birlikte yenirse, kan kolesterolüne olumsuz etkisi olmaz.
    • Yumurtanın içindeki lesitin beyin işlevlerinin düzenli olmasında yardımcı olur.
    • Satın alırken üzeri temiz, çatlağı ve kırığı olmayan yumurtalarseçilmeli, buzdolabında yıkanmadan saklanmalıdır.
    • Yumurta bayatsa ve uzun süre pişirilirse sarısının etrafında yeşil renkte demirsülfür halkası oluşur. Bu nedenle taze yumurta tüketilmeli ve haşlama süresi katı yumurta için su kaynamaya başladıktan sonra 8 dakika ile sınırlandırılmalıdır

    KURUBAKLAGİLLER
    • Posa içeriklerinin yüksek olması ve yağ içeriklerinin düşük olması nedeniyle özellikle kalp-damar ve diyabet hastalarının diyetinde sıklıkla yer almalıdır.
    • Protein kalitesini arttırmak için tahıllarla birlikte tüketilmelidir.
    • Islatma ve iyi pişirme ile gaz yapıcı etkileri en aza indirilebilir. Kesinlikle pişirme suları dökülmemelidir.
    • Bileşimindeki minerallerin yararlılığı açısından C vitamininden zengin besinlerle birlikte tüketilmelidir.

    YAĞLI TOHUMLAR
    • B grubu vitaminleri, mineraller, yağ ve proteinden zengindirler. Enerji değeri yüksek olan bu besinlere özellikle çocukların ve ağır işte çalışanların diyetinde yer verilmesi yararlıdır.
    • Evde saklarken kabuklu ve kabukları ayrılmış olanlar bir arada tutulmamalı, nemsiz ve serin ortamda saklanmalıdır.

    SEBZE ve MEYVE GRUBU
    Bu grupta yer alan besinler
    Bitkilerin her türlü yenebilen kısmı sebze ve meyve grubu altında toplanır.
    İçerdiği Önemli Besinler :
    Mineraller ve vitaminler bakımından zengindirler. Folik asit, A vitaminin ön öğesi olan beta-karoten, E, C, B2 vitamini, kalsiyum, potasyum, demir, magnezyum, posa ve diğer antioksidan özelliğe sahip bileşiklerden zengindirler.

    Başlıca Görevleri:
    Büyüme ve gelişmeye yardım ederler.
    • Hücre yenilenmesini ve doku onarımını sağlarlar.
    • Deri ve göz sağlığı için temel ögeler içerirler.
    • Diş ve diş eti sağlığını korurlar.
    • Kan yapımında görev alan ögelerden zengindirler.
    • Hastalıklara karşı direncin oluşumunda etkindirler.
    • Doygunluk hissi sağlarlar.
    • Dengesiz beslenmeye bağlı şişmanlık ve kronik hastalıkların (kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, bazı kanser türleri) oluşma riskini azaltırlar.
    • Barsakların düzenli çalışmasına yardımcı olurlar.
    Çeşitli renk ve türlerde sebze tüketin. Farklı sebzeler, farklı besin ögeleri içerdikleri için gün içerisinde tüketilen sebzelerin çeşitlendirilmesi gerekir. Bir gün içerisinde, koyu sarı sebzeler (havuç, patates), koyu yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, marul, kıvırcık, pazı, semizotu, brokoli vb), nişastalı sebzeler (patates, bezelye) ve diğer sebzeler (domates, soğan, taze fasulye) dengeli bir şekilde tüketilmelidir.

    SEBZE VE MEYVE GRUBU İÇİN ÖNERİLER
    Çeşitli renk ve türlerde sebze tüketin. Farklı sebzeler, farklı besin ögeleri içerdikleri için gün içerisinde tüketilen sebzelerin çeşitlendirilmesi gerekir. Bir gün içerisinde, koyu sarı sebzeler (havuç, patates), koyu yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, marul, kıvırcık, pazı, semizotu, brokoli vb), nişastalı sebzeler (patates, bezelye) ve diğer sebzeler (domates, soğan, taze fasulye) dengeli bir şekilde tüketilmelidir.
    Meyveler de, içerdikleri besin öğeleri ve miktarı bakımından farklıdır. Bu nedenle tüketimlerinde çeşitlilik sağlanmalıdır. Genellikle, turunçgil grubu ve çilekler vitamin C, kiraz, kara üzüm, kara dut diğer antioksidanlardan zengin iken; muz, elma gibi meyveler potasyumdan zengindirler.
    Tüm sebze ve meyveler besin değeri içeriği ve ekonomik olması açısından mevsiminde, bol ve ucuz bulunduğu dönemlerde tüketilmelidir.

    PİŞİRME İLKLERİ
    • Sebze ve meyveleri çiğ tüketmeyi tercih edin. Yenilebilen kabuklarını soymayın. Eğer soymanız gerekiyorsa mümkün olduğunca ince soyun. Birçok vitamin ve mineral, sebze ve meyvelerin özellikle dış yapraklarında, kabuğunda veya kabuğun hemen altındaki kısımlarında bulunurlar, iç kısımlarda yoğunlukları daha azdır.
    • Taze sebzeler önce ayıklanmalı, akan bol su altında iyice yıkanmalı sonra doğranmalı ve yeteri kadar su ile pişirilmelidir.
    • Sebzeleri yıkarken suda uzun süre bekletmemek gerekir. Bekletme sırasında bazı vitaminler suda çözünürler, besin değeri azalabilir.
    • Sebzeleri pişirmeden hemen önce ve büyük parçalar halinde kesmek gerekir. Yüzeyle az temas vitamin kaybını azaltır.
    • Sebzeler doğranmadan önce içinde pişirileceği sıcak karışım hazırlanmalıdır. Bunun için öncelikle yağ, soğan, salça karışımı ve gerekiyorsa su konur. Kaynayana kadar geçen sürede sebzeler doğranılarak sıcak karışıma eklenir ve pişirilir.
    • Yeşil yapraklı sebzelerin su oranı çok yüksektir. Bu nedenle suyu koruyabilen derecelerde hiç su koymadan veya susuz pişirilebilir. Sebze yemeğine ne kadar su konursa vitamin kaybı o kadar fazla olur.
    • Sebzeleri mümkün olduğunca kısa sürede ve diriliği korunacak şekilde pişirmek gerekir. B vitaminleri ve C vitamini gibi bazı vitaminler ısı ile kolayca kayba uğrar.
    • Sebze ve meyveleri pişirirken tencerenin kapağı kapalı tutulmalıdır. Böylece buhar kaybolmayacak ve pişme süresi kısalacaktır.
    • Sebzelerin haşlama suyu kesinlikle dökülmemelidir. Dökülürse suda eriyen vitaminlerin büyük bir kısmı (vitamin C, B2, folik asit vb) suya geçtiği için, besin değeri kaybı çok fazla olacaktır.
    • Sebzelerin pişme suyu çorbalara, yemeklere ve soslara eklenebilir.
    • Sebzeler pişirilirken asla soda eklenmemelidir. Pişirme sırasında eklenen soda sebzelere daha yeşil bir renk kazandırmakla birlikte bazı vitaminlerde kayıplara neden olur.
    • Meyve ve sebzelerin sularını tüketmek yerine, tüm olarak tüketilmesi, ayrıca kabuklu yenilebilen meyvelerin kabukları ile yenilmesi posa tüketimini artırılmasını sağlar.
    Çimlenmiş patateslerde kabuğa yakın kısımda bulunan ve zehirleyici etkisi bulanan solanin (bir alkaloid) maddesi miktarı artır. Bu nedenle patates çimlenmekten korunmalıdır. Aşırı çimlenmiş patatesler tüketilmemelidir. Solanin zehirlenmesi sindirim sistemi bozuklukları, terleme ve halsizlik vb bulgularla ortaya çıkar.


    alıntı
#09.12.2009 08:02 0 0 0
  • sağlıklı beslenme ilkeleri - sağlığımızı nasıl korumalıyız - düzenli beslenme ilkeleriSağlıklı Beslenme ile ilgili kendiniz, aileniz ya da yakınlarınız için danışma ihtiyacı duyuyorsanız;

    Çevrenizdeki Sağlık, Eğitim ve Sosyal Hizmetler servislerini ya da özel çalışan Diyetisyenleri soruşturun.

    Yetkili bir danışman bulmak için aşağıdaki kaynaklardan başlayabilirsiniz:

    *En yakınızdaki doktor, sağlık koruma hizmeti ya da yerel hastane
    *Beslenme ve Diyet Uzmanları Derneği
    *Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü

    Bir uzmana danıştığınızda

    Kendi kendinize ya da bir doktorun referansı ile bir Beslenme Tavsiyesi almaya bir Uzmana başvuruyorsanız onun ve sizin vaktinizi iyi kullanabilmek için :

    *İlkönce bir tıbbi tahlil yaptırın. Yetkili bir uzman size beslenme sisteminizle ilgili tavsiyede bulunmadan önce sağlık durumunuzu bilmek isteyecektir.

    Kolesterol,
    Trigliserid,
    Kan Şekeri(Glukoz),
    Hemoglobin,
    Hematokrit vb gibi kan bulgularınız.

    Bazı sağlık problemleri tamamen diyetle beraber fiziksel aktivitenin yapılması ile birlikte çözülebilir. Eğer böyle ise, doktorunuz size bir diyetisyene danışıp tavsiye almanızı isteyecektir.

    *Hedeflerinizi bilin. Eğer kendi inisiyatifinizle beslenme önerileri araştırıyorsanız neye ulaşmak istediğinizi bilin:
    Kilo mu vermek istiyorsunuz?
    Kilo mu almak istiyorsunuz ?
    Spor yapmak için daha fazla enerjiye mi ihtiyaç duyuyorsunuz?
    Kanınızdaki kolesterol seviyesini mi düşürmek istiyorsunuz?
    Daha sağlıklı bir şekilde mi yaşamak istiyorsunuz?
    İlerideki hedefiniz hakkında düşünün ve bu hedefler hakkında gerçekçi olun.

    *Mucizeleri ve Sihirli Formülleri Unutun. Vasıflı bir uzman sizin yaşam tarzınız ile ilgili değişikliklere ve beslenme seçimlerinize odaklanacaktır. Çabuk sonuçlara, mucize tedavilere ya da pahalı diyet yardımcısı ürünlere değil..

    *Diyete yardımcı hangi ürünleri kullandığınızı anlatın. Bu anlatım kullandığınız tüm şifalı bitkiler ve tüm diğer ürünleri kapsasın. Bazı yardımcı ürünler verilen birtakım ilaçlarla etkileşime girebilirler. Reçetesiz olanları bile bazı ilaçların etkisini göstermesini engelleyebilir ya da zararlı yan etkileri olabilir. Bazı diyete yardımcı ürünlerin aşırı dozda kullanımı ters etki yaparak sağlık problemlerine sebep olabilir.

    *Size sorulacak soruları cevaplandırmaya hazır olun. Aşağıdakileri konuşmaya hazır olun:
    Yemek alışkanlıklarınız
    Yiyeceklere karşı herhangi bir ters tepkiniz (alerji vs)
    Kilo geçmişiniz
    Yemek tercihleriniz
    Genel sağlık geçmişiniz
    Ailenizde bulunan sağlık problemleri
    Kullandığınız ilaçlar
    Yaptığınız özel diyetler
    Daha önce uyguladığınız özel beslenme talimatları
    Yaşam tarzınız ve alışkanlıklarınız
    Bunların ışığında, bir Beslenme ve Diyet Uzmanı sizin yaşam tarzınız ve sağlık durumunuza uygun beslenme sistemi tavsiyelerini şekillendirebilir.

    *Tam olarak anlayamadıklarınızın açıklanmasını isteyinEğer seans sırasında kullanılan terimleri anlayamıyorsanız, SORUN!. "Kan şekeri seviyesi", "HDL", "Trigliseridler", "Alerjik tepki", "Doymuş yağ", "Yağ geçiren asitler" ve "Beslenme İlkeleri" gibi terimler Beslenme jargonu ile ilgili terimlerdir ve ne olduklarını bilmeye ihtiyacınız vardır.

    *Sorularınızda kesin ve açık olun.Sizi koruyan sağlık ekibinizde en önemli kişi sizsiniz.Eğer verilen önerileri ancak tam olarak açıkça anlayabildiyseniz uygulayabilirsiniz.

    *Profesyonel Sağlık önerilerine açık olun.Örneğin sağlığınızla ilgilenen kişi sizin kilonuz hakkında konuşuyorsa unutmayın bu sizin kendi sağlığınızın yararınadır.

    *Yediklerinizin listesini tutarken dikkatli olunEğer sizden istendiyse , atıştırmalıklar da dahil yediğiniz ve içtiğiniz her şeyin listesini tutun.Miktarlarını (fincan,gram,çorba kaşığı yada benzeri gibi) ve hazırlanış şekillerini(kızartma ,ızgara , fırınlanmış vb) yazın

    *Ailenizi işin içine katınEğer Beslenme ve Diyet Uzmanınızla görüşme seansınız birebir ve karşılıklı ise yanınızda desteğinizi de getirin.. Ailenin ve yakınların desteği kesin sonucun alınmasına yardım eder.

    *Tavsiye edildiği gibi görüşmelere gelinKi ilerlemeniz görülebilsin ve sorularınız cevaplandırılabilsin. Takip ziyaretleri aynı zamanda büyük moral ve motivasyon da sağlar.

    *VazgeçmeyinVücut ağırlığınızda bir değişme, kolesterol seviyenizde bir değişme ve diğer fiziksel değişiklik durumları zaman alabilir. Size yardımcı olan uzmanlar ile birlikte kendiniz için aşamalı (derece derece) sonuçlara ulaşacak planlama yapın.

    Kendi kararınızı kendiniz verin

    Beslenme bilgilerinin güncellenmesi için popüler medya, dergiler, gazeteler, TV ve internete güvenir misiniz? Ne mutlu ki son zamanlarda kendinize uygun olduğunu düşündüğünüz bir çok Sağlıklı Beslenme bilgisini bulmak mümkün. Şu sıralarda her yerde yanlış yönlendiren raporlar yada bilgiler almak işten bile değil.

    Sağlıklı Beslenme konusunda nasıl becerikli bir medya tüketicisi olabilirsiniz ve doğruyu ve yanlışı nasıl ayırt edebilirsiniz..

    *Bir kitap hakkında kapağına göre karar veremezsiniz..Dergiler kapak yapsa da, kitapçı rafları sırf onunla dolu olsa da, gazete sütunları ve internet devamlı sağlıklı beslenme tavsiyesi bombardımanı yapsa da, çok satan bir kitap olmak yapılan tavsiyenin tam anlamıyla güvenilir olduğunu göstermez. Birçok gerçeğe karşın, mesajlar yanlış bilgi ile abartılabilir ya da tavsiye edilen içerik size uymayabilir. Okuduğunuzu ya da işittiğinizi kabul edip uygulamadan güvenilir olduğunu kontrol edin.

    *Kim yazmış.. ? Yazarın niteliklerini kontrol edin. İsmi olan bir Beslenme Uzmanı genellikle beslenme, tıp, ya da ilgili diğer konular ile ilgili eğitim almış ve bir takım diplomalar sertifikalar edinmiştir. Genellikle bilinen bir derneğin, odanın üyesidir.

    *Neden Basılmış..?Sağlıklı Beslenme tavsiyeleri için sizi bilgilendirecek dengeli beslenme mesajları arayın, birtakım ürünlerin satılması için reklam sloganları değil. Bir tüketici olarak söylenen şeyin neden söylendiğini ya da vurgulandığını analiz edin. Eğer açık değilse, yetkili bir uzmana sorun.

    *Beslenme Tavsiyeleri Güvenilir mi..?Sağlık bakanlığı önerilerine uygun mu? Güvenilir profesyonel beslenme ve tıp organizasyonlarının önerilerine uygun mu? Yararlandığı kaynaklar bilimsel mi?

    Sadece Manşetleri Okumayın

    Her gün sağlıklı beslenme ve sağlık haberleri manşetlerdedir. Bu, anlık bilgilerin bile iletilebildiği iletişim çağında, beslenme uzmanları daha incelemeye ve bulgularını yenilemeye fırsat bulamadan araştırmalar medyada yayınlanmaktadır. Bugünün raporları geçen hafta duyduklarınızla çelişkili olabilir. Rekabet koşulları yüzünden, genel muhabirler sağlık haberlerinden sorumlu olmakta ve karışık sağlık haberlerini kısa ve basit yollarla anlatmak zorunda kalmaktadırlar. Sonuç: Okuyucuların kafa karışıklığı

    *Başlıkların altını da okuyun: Dikkat çekici bir başlık tüm bir makalede anlatılmak istenenden daha değişik anlamlar ifade edebilir *Unutmayın.. Tek bir kez yeterli değildir: Gıda seçimlerinizi değiştirmek için tek bir araştırma yeterli olamaz. Sadece daha büyük bir bilimsel denklemin bir parçasıdırlar.Büyük Beslenme Sistemi değişiklikleri önerileri yıllar süren çalışmaların ve bir çok tıbbi araştırmanın bulguları ile beraber sonuçlandırılıp duyurulur. Sağlık kuruluşları, devlet kaynakları tıp uzmanları bu yüzden muhafazakar görünürler. Destekledikleri bulgular, iyi araştırılmış, tutarlı bulgulardır.

    *Haberi kontrol edin. Diğer araştırmalar da aynı bulguları destekliyor mu?

    *Ön bulguları sadece ön bulgular olarak kabul edin. İlgi ile okuyun ama büyük değişiklikler yapmadan daha fazla kanıt bekleyin

    *İnsanlar üzerindeki denenmişliklerini soruşturun. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar bir hipotezi araştırmak için ilk adımlar olabilir ama sonuçları her zaman insanlara uygulanamayabilir.

    *"Araştırma Açıkgözü" olmayı öğrenin. Sonuçlarını kendi üzerinizde denemeden önce o araştırma hakkında daha fazla okuyun.Kendinize sorun:Araştırma yapılan insanlar yaş,cinsiyet,sağlık,etnik köken,coğrafi konum ve yaşam şekli açısından sizinle aynımı?Araştırma büyük bir grubun üzerinde mi yapıldı? Uzun bir süre mi sürdü?Daha uzun süreli daha geniş araştırmalar daha geçerli sonuçlar üretirler.

    *İçeriğini gerçek hayattaki sağlıklı beslenme ile karşılaştırın. Araştırma tüm yemek seçeneklerine,hayat tarzlarına , ve diğer araştırmalara uygun mu?

    *Kelimelerin anlamını bilin. Güvenilir beslenme araştırmaları söyledikleri kelimelerin sizi yanlış yönlendirmemesine çok dikkat ederler.Araştırma sonuçları size "önerirler" ama bu "kanıt" ile aynı kelime demek değildir.Aynen "bağlantılı" kelimesinin "sebep oldu" kelimesi ile aynı olmadığı gibi.

    *Kaynağı kontrol edin. Yetkili bir beslenme uzmanına sorun.Güvenilir araştırmalar ,güvenilir kuruluşlardan ,enstitülerden ve bilim adamlarından gelir ve daha önce bilimsel ve profesyonel kaynaklar tarafından incelenir , yayınlanır.

    *Takip eden raporları gözleyin. Ani ve önemli bilimsel beslenme raporları Beslenme uzmanları tarafından bir gözden geçirme ve tavsiye süreci yaşarlar

    *Sağlıklı bir şüphecilik edinin. Bu özellikle fantastik beslenme "keşifleri", "yerleri gökleri sarsan zayıflama süreçleri" ve "devrimsel terapiler" için geçerlidir
    *"Mükemmel"lere dikkatli yaklaşın. Sorumluluk sahibi bilim adamları , takip eden araştırmalar sonuçlarını doğrulamadıkça , "kanıt" yada "sebep" hakları talep etmezler.

    *Yetkili bir görüş araştırın. Makaleyi yanınıza alın.Beslenme alışkanlığınızı değiştirmeden önce bir Beslenme ve Diyet Uzmanına bir Doktora yada diğer yetkili kişiye danışın.Belki çok iyi bir araştırmanın sonuçları bile size uymayabilir.Örneğin bir araştırma kalp sağlığı için kırmızı şarabın yararından bahsedebilir ama siz eğer bir antideprasan kullanıyorsanız ikisinin birleşimi tansiyonunuzu yükseltebilir.Dolayısıyla şarap hakkındaki yeni bulunan gerçekler size yararlı değil zararlı olabilir.

    alıntı
#12.10.2012 20:22 0 0 0
  • Yararlı bilgiler için saol Bir Dost.
#13.10.2012 19:44 0 0 0
  • düzenli beslenmenin faydaları nelerdirDüzenli beslenmenin faydaları saymakla bitmez.

    İnsan vücudu 100 trilyon hücreden oluşur.Bildiğiniz gibi birçok yaşamsal organımız vardır.

    Bu organlarda gerçekleşen birçok kiyasal tepkime,bakterilerle savaş,besinlerin sindirilmesi-ayrıştırılması vs. gibi sayısız işlem haberimiz olmadan gerçekleşir.

    Bu sayısız işlemlerin gerçekleşmesi için vücudumuzun suya ve birçok çeşitli gıdalara 30 dan fazla vitamin minerale lifli gıdalara ve çeşitli proteinlere ihtiyacı vardır.

    Örnek vermek gerekirse Yanlızca iyot mineralinin yetersiz alınması bile,zeka geriliği kısırlık gelişme bozukluğu ve guatr hastalığına neden olabilir.

    Hergün ihtiyacımız olan maddeleri almak için:

    Sabahları mutlaka kahvaltı yapmak,hiçbir öğünü atlamamak ve özellikle meyva tüketimini arttırmak.eksik vitamin minerallerin alımına büyük ölçüde yardımcı olacaktır.

    alıntı
#14.10.2012 18:51 0 0 0
  • Her ne düşündünüz ve yapamadıysanız, çok geç değil ama en önemlisi sağlıklı bir yaşam kararı verin. Yaşam biçiminizi değiştirmek, belki ilk birkaç hafta için zor gelebilir. Ancak emin olun sonra çok rahat edeceksiniz.

    Her öğün meyve ve sebze tüketin!

    Meyve ve sebzeler, vitamin, mineral ve liflerle zenginleştirilmiş beslenme odaklarıdır. Hastalıklara karşı vücudunuzu korumak ve sizi tok tutmak için çok faydalıdır. Ayrıca kilo vermenize de yardımcı olur.

    Sabah kahvaltınızda musli gibi tahıl ürünlerinin içine kuru üzüm, ahududu gibi meyveler ekleyerek yiyin. Öğlen yemeklerinde sandviç yerine salata tercih edin. Akşam yemeklerinden önce bir kase sebze çorbası için.

    Padometre kullanın!

    Günlük hayatınızda daha fazla hareket etmek spor yapmak kadar önemlidir. Fazla hareket etmek, kilo vermenize yardımcı olurken, kalbinizin de daha güçlü atmasını sağlar. Yürüdüğünüz mesafeyi ölçerek kaydeden bir padometre edinin. Hafta boyu kaç adıma tığınızı hesaplayın. Her hafta bu sayıyı %10 arttırın. Günde 10 bin adım atmaya çalışın. Bunu oyun haline getirin. Eğlenirsiniz!

    Duygularınızla baş edin!

    Sıkıntılı anlarda kendinizi yemeğe vermek, asıl sorunun üstünü örter. Bu yüzden kendinizi daha kötü hissedersiniz. Ruh halinizi anlatan bir günlük tutun. Bu günlüğe aynı zamanda yediklerinizi de yazın.Stresli ve üzgün olduğunuzda, duygularınızla baş etmenin bir yolunu bulun. Yürüyüşe çıkın, köpüklü bir banyo yapın, dostlarınızla buluşun.

    Daha az hazır yemek tüketin!

    Hazır yemekler, vücudundaki kalori, doymuş yağ ve sodyum oranlarını arttırır. Dışarıda yemek yerine, öğlenleri evde hazırlayacağınız yemekleri tüketin. Haftada kaç kere dışarıdan yemek yediğinizi tespit edin. Ardından, dışarıda yeme öğününün haftada 2 'yi geçememesi gibi bir hedef belirleyin. Yemeğe gitmeden, kalorisi düşük olanları belirleyin.

    alıntı
#23.11.2012 15:18 0 0 0