Ah Annecigim Ah

Son güncelleme: 12.12.2005 08:31
  • Fazla okuma delirirsin!"derdin de anlamazdım,
    Ne demek istediğini bilmezdim.
    Gerçekten ne de doğru söylüyormuşsun da
    Ben kavrayamamışım.
    İlim derttir anne,
    Acıdır, kederdir...
    Cehalet ise mutluluk, sevinç ve rahatlık...
    Cahil insan peygamberin kabrini ziyaret edince
    Vecde boğulur,
    Mutluluktan uçar,
    Kendinden geçer.
    Çünkü ona göre Peygamber
    Tüm hedeflerine ulaşmış,
    Mutluluğu yakalamış
    Rahat bir düşünceyle ümmetine veda etmiştir.
    Ama okumuş insan böyle mi düşünür,
    Bu duyguları mı taşır?
    O Peygamber'i ziyaret edince
    Hüzne boğulur,
    Yasa bürünür,
    Acılar içinde kalbi daralır,
    Nefesi kesilir.
    Çünkü ona göre Peygamber
    Tüm hedeflerine ulaşamamış,
    Mutluluğu yakalayamamış
    Rahat bir düşünceyle
    Ümmetine veda edememiştir.
    O garip gelmiş, garip yaşamış
    Ve de garip gitmiştir.
    Bu yüzden de ne mutlu gariplere demiştir.
    Cahil; Peygamberi mutluluk,
    Okuyan insan ise
    Acı ve kederlerin sembolü görür.
    Gerçi alimin uykusu ibadet sayılmış,
    Ama gel gör ki alim uyuyamaz,
    Geceleri acı ve hüzünler içinde kıvranır.
    Cahil hep uykudadır,
    Bu yüzden de uykusunun değeri yoktur.
    Alim uyuyamadığı için,
    Uykusu ibadet sayılmış...
    Cahil cüretkar olur,
    Üç beş insanın etrafına toplandığını görünce
    Devrim yapacağını sanır,
    Harekete geçer, mitingler düzenler,
    Sloganlar atar durur.
    Ama okuyan insan akan suya kapılmaz.
    Kayalar gibi yerin derinliklerine gömülüdür.
    Fırtına ve kasırgalara aldanmaz.
    Milyonlar içinde yalnızlık,
    Vatanında gurbet hissini taşır.
    Özgürlükte esareti, esarette özgürlüğü solur.
    Şimdi anlıyorum
    Neden Şam mutlu,
    Kufe mutsuzdur,
    Batı neden sevinçli,
    Doğu neden hüzünlüdür.
    İstanbul neden fahişe,
    Diyarbakır neden iffetlidir...
    Allahım okumak ne kadar da acıymış,
    Buna şu yufka yüreğim nasıl dayanıyor
    Şaşıyorum...
    Keşke cahil mi olsaydım bilemiyorum!...
    Şimdi anladım
    Adem'in cennetten neden kovulduğunu,
    Yeryüzüne neden indiğini...
    Şeytanın neden taşlandığını,
    Meleklerin neden insanın yaratılışına
    Karşı çıktığını...
    Şimdi anlıyorum
    Habil'in neden öldürüldüğünü,
    Hüseyin'in başının neden kesildiğini...
    Şimdi anlıyorum
    Cennet ve cehennemin asıl anlamını,
    Yaratılışın felsefesini, yeryüzü gurbetini
    Rebeze acısını...
    Şimdi anlıyorum
    Nuh'un neden gemiye bindiğini,
    Yunus'un neden kavminden kaçtığını,
    İbrahim'in neden ateşe atıldığını,
    Musa'nın neden çöllere düştüğünü,
    İsa'nın neden havarisinin ihanetine uğradığını,
    Muhammed'in neden Taif'te
    Acımasızca taşlandığını,
    Ali'nin neden Medine hurmalıklarında
    Kuyulara gizlice feryad ettiğini,
    Hüseyin'in Aşura günü
    Neden yalnız kaldığını,
    Hasan'ın neden zehirlendiğini,
    Zeyneb'in neden başı açık
    Şam sokaklarında gezdirildiğini...
    Okumak derttir arkadaş,
    Derde talib ol da öyle oku.
    Benim gibi okuduktan sonra
    Dertle tanışma
    Ki bir anda dünyan kararır,
    Hayatın fırtınaları,
    Kasırgaları alıp götürür seni...
    Önce bil, sonra oku;
    Önce tanı, sonra sev...
    Sevmek de derttir, okumak gibi...
    Kur'an derttir,
    Nehcül Belağa feryattır,
    Figandır, gözyaşıdır...
    Fazla okuma delirirsin arkadaş,
    Cehalet rahatlıktır.
    Fazla araştırma, aklını kaybedersin,
    Sessizlik ve durgunluk dinginliktir arkadaş...
    Güneş ateştir yakar, sen aya bak...
    Ay seni yakmaz,
    Gece karanlığında dostun olur,
    Ama güneş gibi de aydınlatmaz onu da bil...
    Vatan rahattır,
    Gurbet acı,
    Garib varlık içinde yokluk,
    Mutluluk içinde hüzün taşır
    Kalbinin derinliklerinde.
    İnsanlar gülünce o sızlar,
    Gafiller uyuyunca o ağlar...
    Sevda da acıdır tadan bilir,
    Sevgili hüzündür seven anlar...
    Göçmen kuşlar hüzün taşır göçtüğü diyarlara,
    Yağmur gamını yıkar indiği beldelerin,
    Güneş acısını dindirir doğduğu toprakların,
    Deniz ateşini söndürür kızgın yüreklerin,
    Geceler gözyaşını gizler gizli sevdaların,
    Bülbül ağıtını yakar ayrıldığı güllerin,
    Yıldızlar aşkını zemzeme eder,
    Gökyüzündeki Leyla'nın,
    Bulutlar kalbini taşır,
    Zindandaki mahkumların;
    Gardiyanlar zebanisi kesilir,
    Yeryüzü cehenneminin;
    Ayrılıklar hatırasını taşır
    En güzel vuslatların;
    Kayalar sembolü kesilir,
    En kutsal direnişlerin;
    Şebnem gözyaşıdır,
    Seherde duyulan özlemlerin;
    Kerbela mihrabıdır, Kufe aşıklarının;
    Şam fahişesidir, zinadan doğan soysuzların...
    Sahi neden okudum ben anne,
    Ne olurdu sözünü tutsaydım da
    Dert yumağı belaya atmasaydım kendimi...
    Şimdi böyle gurbet ellerde,
    Yapayalnız kalmaz,
    Dizlerinin altında olurdum.
    Kışı olmazdı hayatımın,
    Hep baharı yaşardı ümitlerim...
    Gözümde kalmadı yaşım,
    Kalbimde kalmadı hiç bir ümidim,
    Beynimde kalmadı hiç bir düşüncem,
    Ruhumda kalmadı hiç bir arzum...
    Hep dert ve kedere boğuldu her şeyim...
    Ama üzülme be anne,
    Güneş bizimdir,
    Yağan yağmurlar
    Bizim şarkımızı söylüyor,
    Akşam yıldızları bize göz kırpıyor,
    Zindan mahkumları
    Bizim sevdamızı terennüm ediyor,
    Gözler bizi ağlıyor,
    Dudaklar bizi sayıklıyor,
    Kalpler bizi seviyor...
    Acı baldan tatlıdır anne,
    Mutluluk ise zehirden acı bu dünyada...
    Gel de baldan tatlı acılara talib ol,
    Zehirden acı mutluluklara kanma...
    Zeyneb ne dedi duymadın mı sen
    O Şamlı soysuza?
    "Vallahi ben güzellikten başka
    Bir şey görmedim."diye feryad etti
    Kerbela varisi...
    O dünyadaki tüm acıları güzellik görmüştü anne,
    Sen de neden görmeyesin,
    O dünyadaki tüm mutlulukları
    Çirkinlik bilmişti anne,
    Sen de neden bilmeyesin...
    Ne olur anne sitem etme bana öyle,
    Biraz da beni dinle,
    Biraz da Zeyneb'i anlamaya çalış
    Olmaz mı?
    Hayatın gerçek mutluluğu acılarda,
    Gerçek acısı ise
    Mutluluklardadır anne,
    İnsanlar bilmezler.
    Sen bilmez misin insanlar uykudadır,
    Ancak ölünce uyanırlar,
    İş işten geçince anlarlar...
    Sen doğru söyledin biliyorum,
    Fazla okumak insanı deli eder anlıyorum,
    Ama bu delilik
    Gerçek akıllılıktır be anne...
    Bu zamanda gerçek akıllılar deliler,
    Gerçek deliler ise
    Akıllıyım diye gezinenlerdir...
    Gel anne gel,
    Ne olur üzme beni,
    Sitem etme bana öyle,
    Ne olur, bırak da
    Gerçek mutluluk olan acıları tadayım,
    Bırak da gerçek akıllı olan delilerle kalayım,
    Alıp götürme beni dostlar mahfilinden...

    Kadri Çelik
#11.12.2005 22:36 0 0 0
  • Fazla Okuma delirirsin arkadaş , demiş şiiri yazan

    ben de öyle yaptım

    fazla okuyamadım vallahi

    oku oku bitmiyor

    yarın tekrar devam edeyim bari



    eline sağlık arkadaşım
#11.12.2005 22:40 0 0 0
  • ellerine sağlık cadıkız
#11.12.2005 23:52 0 0 0
  • Sen gibi annelerin,

    tüm annelerin,

    tüm evlat sevgisi dolu yüregi saf - pak annelerin ellerinden öpmek bi şereftir..

    yüregine saglik güzel ablam..

    cok tesekkur ederim..
#12.12.2005 08:31 0 0 0