Işıklar ve televizyon açıkken uyumak vücudun biyolojik saatini devre dışı bırakarak çeşitli ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor.
Kuzey Carolina Üniversitesi ve Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi üyesi Prof. Dr. Aziz Sancar,
geceleri çalışmanın, ışıklar ve televizyon açık iken uyumanın vücudun biyolojik saatini devre dışı bırakarak çeşitli ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını söyledi.
Prof. Dr. Sancar, Türk-Amerikan Mimarlar, Mühendisler ve Bilim Adamları
Derneği (MIM) tarafından New York'taki Türkevi'nde düzenlenen Biyo-teknoloji
Sempozyumu'nda, ''İnsanın Biyolojik Saatinin Biyokimyasal Mekanizması' konulu
bir sunum yaptı.
Televizyonun karşısında uyumayın
Geceleri tüm ışıkların söndürülmesi ya da ışıkların olabilecek en asgari seviyeye indirilmesinin biyolojik saatin doğal ve sağlıklı işleyişi için bir gereklilik olduğuna işaret eden Prof. Dr. Sancar, gece ihtiyaç için
uyanıldığında dahi mümkünse ışıkların açılmamasının sağlık için daha uygun
olduğuna dikkat çekti.
Prof. Dr. Sancar, özellikle çocukların uyuduğu odalarda az bile olsa gece ışık yakılmamasının önemine dikkat çekti. Karanlıktan korkan çocuklar için mecbur kalınması durumunda ise en uygun gece lambasının, kırmızı renkli olanlar olduğunu belirten Prof. Dr. Sancar, televizyon
açıkken uyumanın da insan vücudunun biyolojik saatine ve dolayısıyla sağlığına zararlı olduğuna işaret etti.
Sabah en verimli çalşma zamanı...
Yaratıcılıkla alakalı işler için sabah saatlerinin en verimli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Sancar, öğleden sonraların ise fiziksel
faaliyetler için günün en verimli saatleri olduğunu ifade etti.
İnsanın biyolojik saatinin işleyişi ile kalp hastalıkları ve kalp krizi arasında yakın ilişki bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Sancar, buna delil olarak kalp krizlerinin en yüksek olduğu zaman diliminin sabah 10.00 civarı olmasını gösterdi.
Sancar, kalbin hızlı çalıştığı ve dolayısıyla kan basıncının yüksek olduğu bu saatlerin
kalp krizininde en yüksek olduğu saat dilimi olduğuna dikkat çekti. Türk ve Amerikalı bilim adamlarının da yer aldığı sempozyumda ayrıca, MIM eski başkanlarından olan ve halen Stryker adlı bir araştırma kuruluşunda çalışan Dr.
Değer Tunç ve Drexel Üniversitesi H.H. Sun Biyomedikal Mühendislik ve Elektrik
Mühendisliği öğretim üyelerinden Prof. Dr. Banu Onaral da birer konuşma yaptı.
Bugüne kadar bulduğu icatlarla ABD Patent Enstitüsü'nden 22 patent alan Dr. Değer
Tunç, Amsterdam Üniversitesi'nden bilim adamları ile gerçekleştirdikleri sırt ağrılarını sona erdirecek yeni bir tedavi yöntemine ilişkin bilgi verdi.
Sırt ağrılarına son
Yeni yöntemin klinik testlerinin koyunlar üzerinde başarılı olduğunu anlatan Dr. Tunç,
yeterli derecede test yapıldıktan sonra insanlarda kullanılacağını kaydetti. Prof.
Dr. Banu Onaral ise ''İnsan Beyninin Fonksiyonlarını Takip İçin İşlevsel Kızıl
Ötesine Yakın Spektoskopy''e ilişkin çalışmaları anlattı. Konuşmaların ardından 2005 yılı içerisinde Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi üyeliğine seçilmesi dolayısıyla Prof. Dr. Aziz Sancar'a, Prof. Dr. Onarel ile Dr. Tunç'a da Türk bilim camiasına katkılarından dolayı birer plaket verildi.