Masumiyet Nedir

Son güncelleme: 29.01.2010 12:27
  • Masumiyet nedir? Masum kalabilmek mümkün müdür? Aklımızda dolanan tilkiler masumiyetimize tecavüz etmeye niyetliyken, yıllar her şeyi kirleterek akarken, her şey bozulmaya yüz tutmuşken masum kalmak mümkün mü? Masumiyet nedir? Mesela aşk masum mudur? Eğer öyleyse neden özgür değil âşıklar? Âşık olunca, bir başkasının tenini arzulayınca masumiyet kayıp mı olur? Eğer öyleyse biz aslında özgür değiliz, hareketlerimiz masumiyetimize tecavüz eder. Gözlerimizde derin kederlerle, "masum değiliz hiçbirimiz" şarkısını mırıldanırız rayların arasından ilk bakışı yükselirken ilk aşkın. İnsan en çok diyemedikleri için pişman!

    Bunca yılın ardından ilk aşkın sızıları giriyorsa rüyalarınıza hala, uykularınızda bir umutla dokunmaya çalışıyorsanız sevdiğinize ve hala inatla onunla karışılacağınız günün umudu varsa içinizde ve esen meltem bile size onu, içten gülüşünü, bakışını hatırlatıyorsa ve siz ondan daha masum bir aşk yaşayamayacaksanız ve masumiyet gitgide uzaklaşıyorsa sizden özgür değilsinizdir. Kendi kendinize yiyip bitirseniz de masumiyetiniz her geçen gün kaybolur. Siz onun yanında tasasızdınız. Bir bebek neden bu kadar masumdur bilir misiniz? Tasasızdır o, keder nedir bilmez, etrafında onu seven, sıcacık kollarıyla onu saran, ona güven veren büyükleri vardır. Bir dede torun ilişkisi veya bir nene torun ilişkisi çok masumdur mesela. Ve siz de bir bebek gibi huzurluydunuz onun yanında, işte bu yüzden hala onu görüyorsunuz rüyalarınızda, hala ona uzanmak istiyorsunuz, hala onunla konuşmak, gülüşmek istiyorsunuz. Fırtına öncesi bir sessizlik sarınca zihninizi, siz yine onun olmadığı günlerde koridorlarda kol gezen o lanet sessizliği hatırlıyorsunuz.

    noimage

    Bir cehennem gibi uzayan o koridorları ve çektiğiniz kederleri hatırlamak bile istemiyorsunuz. Masumiyet nedir? Masum gülüşleriniz neden yıllara yenilir? Bilseydim hiç büyümemeyi dilerdim, hep çocuk kalabilmeyi, bir mutluluk anında ölebilmeyi Yıllar masumiyetime tecavüz ederken ve ben çünkü bir çarkın koynundayım, değirmende yoğrulmaktayım ve ben deli gibi masumiyet diye haykırmaktayım, böyle eli kolu bağlı durmak, küçük sevinçlerin beni terk etmesi karşısında kayıtsız kalmak, içten gülüşlerin beni de terk etmesini beklemek zorundayım. Bir rüzgâr beni koynuna alsa ne olur? Saçlarım İstanbul semalarında uçsa ne olur? Kelimelerim imdadıma yetişse ne olur? Masumiyet nerede? Gelip beni yeniden bulsa ne olur? Hasret gözyaşları dökülsün yanaklarımdan, gölgelerin arasından sevdiğim gelince, içim sevinç dolunca

    Ben en çok seni özlüyorum ey güzel sevgili, belki duyarsın diye rüzgârla selam yolluyorum, git diyorum güneşe, yanağından öp ve onu uyandır. Doğa masumdur, emanete hıyanet etmez. Ben deli gibi gözlerini özlüyorum ey sevgili, kıvır kıvır kirpiklerini, kalın kaşlarını, çapkın gülüşlerini, komik hallerini, masumiyetini Bu hayatta insana yaşama sevinci veren şeyler o kadar az ki! Neredesin ey sevgili? Sen de ayda yılda bir de olsa beni anıyor musun? Kederleniyor mu gözlerin? Hala o kadar, o ilk gençlik yıllarındaki kadar masum musun? Sevecen misin? Türkülere sevdalı mısın? Âşık mısın? Ne âlemdesin ey sevgili? Yorgun bedenim uykuya hasret, dilim dimağım çorak topraklar gibi kurudu, gözlerim gülüyor yine de, çünkü dünya üzerinde senin gibi biri var, masumiyetini yitirmemiş, bembeyaz bir gül gibi


    Melike Yurtsever
#29.01.2010 12:27 0 0 0