Doğum sonrası dönemde değişen hormon düzeyleri, aileye yeni katılan bireyle birlikte farklılaşan yaşam şekli depresyona zemin hazırlıyor.
Gebelik ve doğum sonrası kadınların ruhsal açıdan en zorlandıkları dönemdir. Bu dönemde pek çok kadında 'gebelik hüznü' görülür. Psikiyatri Uzmanı Dr. Enis Arabacı, "Gebelik dönemi, doğum ve doğum sonrası dönem kadınların ruhsal açıdan en zorlandıkları dönemdir. Doğum ve doğum sonrası dönemde, ani değişen hormon düzeyleri, yaşam düzeni ve dengelerinde değişiklikler, kişinin anneliğe ve doğuma hazır olmaması, çelişkili duygular içinde olması, evliliğin iyi gitmiyor olması, annenin daha önce depresyon ve benzeri hastalıklar geçirmiş olması gibi faktörler doğum yapan kadının ruhsal yapısını zorlayan etkilerdir" diyor.
İki farklı durum
Doğum sonrası dönemde özellikle iki ruhsal durum öne çıkıyor. Doğumdan sonraki 3. ve 4. günlerde ortaya çıkan 'gebelik hüznü' doğum yapan kadınların yaklaşık yarısında gözlenir. Kolay ağlama, kolay sinirlenme, halsizlik, bitkinlik, duygusal dalgalanmalar ve yetersizlik hisleri halinde kendini gösterir. Çoğunlukla ilaç verilmeden, eşin ve ailenin anlayışı ve destekleyici yaklaşımları, çocuğun bakımına yardımcı olmalarıyla 10-15 gün içerisinde düzelir. İkincisi ise 'doğum sonrası depresyonudur. Doğum yapan kadınların yaklaşık yüzde 10'unda gözlenir ve doğum sonrası bir ay içinde belirginleşir.
Özgüven kaybı olabilir
Hayattan zevk almama, mutsuzluk, uykusuzluk, iştahsızlık, yetersizlik duyguları, özgüven kaybı, çocuğa zarar verme korkuları, intihar düşünceleri, dikkat dağınıklığı gibi belirtiler ortaya çıkar. Doğum sonrası depresyon, gebelik hüznü gibi durumlar kendiliğinden düzelmezse ciddiye alınması gereken sorunlar arasında yer alır. Bu durumda mutlaka uzmandan yardım alınmalıdır.
Gelenekler etkili
Gelenek ve göreneklerin etkisinin sürdüğü toplumlarda, doğum yapan kadınlara fiziksel ve sosyal desteğin arttığı ve bu desteğin de anneleri doğum sonrası depresyondan koruduğu biliniyor. Yardımlaşmanın gelenek ve göreneklerin etkisinin azaldığı toplumlarda ise yalnız kalan anne bu sorunla daha çok karşılaşıyor. Ailenin, çevrenin ve en önemlisi eşin desteğinin son derece önemli olduğunu unutmamak gerekiyor.