Sakın Türk’e Dokunmayın Hz. Muhammed (sav)

Son güncelleme: 07.02.2010 20:38
  • Türklerle ilgili hadislerin büyük bir bölümü Peygamberimizin en yakınında bulunan ve pek çok hadis rivayet etmekle meşhur olan büyük sahabeler Ebû Hureyre , Hz. Ömer ve Peygamberimizin vahiy ve sır katibi olan Muaviye , Abdullah b. Mesud tarafından rivayet edilmiştir.
    Bu hadislerde bazılarında açıkça Türk adı geçmekte, bazılarında da Türklerden "Kantura Oğulları" şeklinde bahsedilmekte, bazı hadislerde de Türklerin ırki ve fiziki özellikleri hakkında ayrıntılı bilgi verilmektedir. Bu hadislerin hiç şüphesiz hepsi birer mucize eseridir ve hepsi önemlidir. Fakat en önemlileri:
    "Sakın Türklere dokunmayın, ilişmeyin, ümmetimin idaresi bir gün Türklerin eline geçecektir" türündeki hadislerdir.
    Bizans ve İran ülkelerini ashabına hedef olarak gösteren ve : "Kayser'in ve Kisra'nın ülkeleri ve hazineleri Müslümanların eline mutlaka geçecek ve Allah yolunda harcanacak" diyen; İran'ı ve İstanbul'u hedef gösteren Sevgili Peygamberimiz Türkler söz konusu olunca Niçin Türklere sakın dokunmayınız demiştir? Türklerle savaşmayı niçin yasaklamıştır. Bunda Yüce Allah tarafından türlü mucizelerle donatılmış olan Sevgili Peygamberimizin daha sonraki gelişecek olayları bilmesinden kaynaklanmaktadır. Bu hadislere topluca bir göz atacak olursak:
    Kütüb-i Sitte müelliflerinden Ebu Davud ( doğumu. M. 825 ) Sünen_i Ebu Davud isimli eserinde (Sünen-i Ebi Davud ve Tercemesi, tercüme İbrahim KOÇAŞLI cilt 5, sayfa 107 İst.1983) şu hadisi nakletmişlerdir( burada Türklerle ilgili toplam beş adet hadis vardır.):
    "Hz Peygamber buyurmuşladır ki, Habeşliler size dokunmadıkça siz de onlara dokunmayın. Hele Türkler size dokunmadıkça siz de Türklere dokunmayınız."
    İmam-ı Nesai'nin "Sünen-i Nesai" adlı eserinin dördüncü cildinin 44. sayfasında
    İmam-ı Davud'un naklettiği hadise benzer bir hadis nakledilmektedir. Bu hadiste İranlılar, Bizans ve Habeşliler ve Türklerin adı birlikte geçmektedir. Hz.Peygamber, Bizans ve İran memleketlerinin Müslümanların eline geçmesi için dua ettikten sonra şöyle devam etmektedir:
    "Sakın Habeşliler size dokunmadıkça siz de onlara dokunmayınız. (Türkler de böyledir) Hele Türkler size ilişmedikçe sakın siz de Türklere ilişmeyiniz. (onlara saldırmayınız)"
    Yine Büyük İslam alimlerimizden Eski Afyonkarahisar Müftüsü Celal Yıldırım, Maide suresi 54. ayetin tefsirini yaparken Türklerle ilgili hadislere de yer vermiştir:
    "Türkler size ilişmedikçe siz de onlara ilişmeyiniz." (Süyuti el-Cami'u'l-Kebir: Maviye'den nakil)
    "Türkler size dokunmadıkça siz de onlarla mütareke (barış-antlaşma) halinde bulunun." (Yakut-i Hamavi Mu'cem'ul-Buldan:1/378)
    Habeşliler sizi terk ettiği sürece siz de onlara dokunmayıp terkedin. Türkler de size ilişmedikçe onlara ilişmeyin." (Mevzuat-ı Aliyyi'l Kaari)
    "Türkler size ilişmedikçe siz de onlara ilişmeyin. Çünkü ümmetimin mülkünü ve Allah'ın onlara olan bol ihsanını onun elinden ilk alan Kan tura oğulları olacaktır.(Ümmetimin idaresi Türklerin eline geçecektir.)" (Camius-Sağir/ Süyuti : UTRÜK( Türkler) maddesi, Celal Yıldırım, İlmin Işığında Asrın Kur'an Tefsiri cilt 4, sayfa 1719)

    Gerek Kur'an-ı Kerim'de gerekse hadis-i şeriflerde verilen mesajlar İslâm'ın genellik ve esneklik özellikleri bakımından bütün zamanlar ve mekanlar için geçerlidir.Bütün insanlar Müslüman olsun olmasın Hz. Peygamberin ümmetidir. O'nun davetini kabul edenlere ümmet-i icabet, kabul etmeyenlere de ümmet-i davet denir. Bu bakımdan gerek Kur'an-ı kerimdeki gerekse hadislerdeki Türklerle ilgili mesajlar bütün insanları bağlar ve ilgilendirir. Hz. Peygamber "Türk'e dokunmayın, ümmetimin idaresi bir gün mutlaka Türklerin eline geçecektir diyorsa" mutlaka bunun bir çok hikmetleri ve sebepleri vardır. Bu mesajları sadece Müslümanlara değil bütün insanlara verilmiş mesajlar olarak değerlendirmek ve "Dünyanın-insanlığın idaresi Türklerin eline geçecek, Türkler dünya nizamında ve barışında yetki sahibi olacaklar" şeklinde anlamak icap eder. Hunlar zamanından beri Türklerde mevcut olan "Allah tarafından dünya nizamını sağlamakla görevlendirilmiş olma düşüncesi" böylece hem Kur'an-ı Kerim'le hem de hadis-i şeriflerle desteklenmiş olmaktadır. Bu mesajlar, Hunlar, Göktürkler, Selçuklular ve Osmanlılar dönemine dünyanın en büyük ve nizam verici gücü olan Türk milletinin gelecekte de dünya nizamını sağlama da söz sahibi olacağına dair ilahi işaretlerdir.
    Bu gün Hz. Peygamberin bu yüce mesajının kıymetini bilemeyip İngilizle birleşip Türk'ü arkadan vuranların hâli ortadadır. Bu günde marksist-ateist- dinsiz bir örgüt olan PKK ile işbirliği içinde olan ve Türk'ü arkadan vurma sevdasında olan sözüm ona Müslüman olan (Türk_Kürt) lara Sevgili Peygamnerimizin hadis-i şeriflerini hatırlatır ve Türk'e nankörlük edenlerin başlarına gelen akibetin onları da beklediğini hatırlatırım.
#07.02.2010 20:38 0 0 0